Gece Güneş'i evine bıraktıktan sonra bende eve gittim ve kendimi en son yatağa attığımı hatırlıyorum.Gün boyu ayakta durmaktan vücudum iflas etmişti.O saate kadar ayakta durmamın sebebi de sadece Güneşti.Nedenini bilmiyorum ama onun yanında daima asilliğimi bozmam lakin ondan ayrıldığımda kendimi telleri kopmuş bir gitar gibi hissediyorum.
Sabah 12.00'da kalktım.Kalkar kalmaz bir şok daha yaşadım.Bir mucize olmuştu.Kağan kahvaltı hazırlamıştı.Söz konusu Kağan ise açlıktan ölür ama kalkıp da bir şeyler hazırlamaya üşenir.Allah Ayçadan razı olsun. Kağanı kendine aşık ederek baştan yarattı.Kalkıp üsütmü giyindim ve mutfağa gittim.Kağan 2 tabak yapmıştı. Tabaklarda zeytin,peynir,domates,jambon,salatalık gibi bir sürü şey vardı. Neyse masaya oturdum ve yemeye başladım.Kağan kendi payını bitirip hızlıca motoruna binip gitti.Bense onları yerken kendimden öyle geçmişim ki saatin geçtiğini bile farkında değildim.Onları olduğu gibi bırakarak aynanın karşısına geçerek son bir kez aynaya baktım.Çok paspaldım.Üstümdekileri kendime yakıştırmayarak tam 6 kere gömlek değiştirdim.En sonuncusu sarı renkti ve bu Güneş'in sen sevdiği renkti.Saçlarımıda dağınık bir şekilde bırakarak evden çıktım.Arabamın yanına gittim. Araba fena halde tozlu ve pisti.Sinemaya gitmeden önce arabayı yıkatmaya gittim.Araba yıkanırken mesaj geldi.Bu Güneş'ti
-"Kağan tam 2 saat evde bekledim.Beni alacaktım ama almadın.Bende taksiyle geldim sinemaya." Eyvah! 2 saat mi? Zaman ne çabuk geçti ya.
Araba yıkanmadan çıktı ve hemen bindim.Sırf onu daha fazla bekletmemek için 200 de gidiyordum.Sinemaya varmam 15 dakika sürdü.Gelmiştim ama Kağan hala yoktu. Güneş ve Ayça biz gelene kadar tanışmış hatta kanka olmuşlardı.Şu kızları gerçekten anlamak zor.Onlarla konuşurken arkadan Kağan geldi.
-"Eee gençler.Hangi filme giriyoruz?" dedi ve biz film anketlerinin yanına gittik. Ben ve Kağan korku ve gerilim filmini istediğimizi dile getirdik.Ayça ve Güneş de hemen karşı çıktı ve romantik bir film istediklerini söylediler.Ve nasıl oldu anlamadım 5 dakikada filmi seçip biletleri bile aldılar.Kağan bana baktı,bende ona. Filmin başlamasına 1 saat vardı.Biz kızlara mısır ve içecek almaya gittik.Onlar sinemada koltuk seçiyorlardı.Biz alınacakları aldıktan sonra kızların yanına geçtik.Ama şaşkınlıktan yanlış oturmuşuz.Kağan Güneş'in yanına oturmuştu,bende Ayça'nın.Herkes birbirine tuaf tuaf bakıyordu.Benim tek korkum yanlışlıkla Ayça'nın elini tutmaktı. Ahh,düşünmesi bile kötü.Hem Güneş'in azabına uğrardım hemde Kağan'ın dayağına.Zaten Güneş suratını asmış bana bir şeyler yap gibi bakıyordu.Kağanla kaş göz hareketleri yaparak konuştuk ve hemen yer değiştik.Film başlamak üzereydi.Sol yanımda kağan sağ yanımda Güneş vardı. Filmin konusu aşktı.Filmin yarısında çok kötü bir şey oldu. Ne oldu biliyor musunuz?Yanlışlıkla sol yanıma dönüp
-"Seni seviyorum"diye kulağına fısıldadım.Ama o cümleyi sağ yanımdaki kişiye kurmalıydım.Kağana seni seviyorum dedim ya aklınız alıyor mu?Kendimden iğreniyorum.Kağan da
-"Bende seni seviyorum sevgilim" dedi dalga geçerek.Dirseğimle Kağanın karnına bir tane yapıştırdım.Ama Kağan hala pis pis sırıtıyordu.Güneş de sanırım her şeyi duymuştu.Başını öne eğerek gülümsedi.Bende başımı eğdim.Ve gülümsedim.Güneş:
-"İşte bunu çok seviyorum." dedi.Bende:
-"Neyi?" dedim.Güneş hemen ekledi:
-"Gamzelerini..." dedi.Utanmıştım ve yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna emindim.Başını omzuma yaslayarak filmi izlemeye devam etti.Huzur dolu kalbim resmen halay çekiyordu.Nabzım yükselmişti.Güneş kalp ritmimi duyarak:
-"Heyecandan kalbin çıkacak.Alış bunlara artık hep beraberiz.Omzunu işgal ettiğim için özür dilerim bu arada."
-"Omzum değil al kalbim senin olsun güzelim"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YENİLGİYE UĞRAMAZ
Romans"Hayat o kadar zorken ben tek savaştım.Yağmur yağdıktan sonra bana hiç gökkuşağı açmadı,ben daima karanlıktım.Her zaman ıslaklığımla kaldım.Hiç de kurumadım.Kurumam için Güneşim olur musun?....