11. kötü adam olursam bana gelirmisin?

1 1 0
                                    

Gece'nin annesi VE Meriç'in söylediği
şarkı multi.

GECE

ben yaklaştıkça sınıfa girmek için arkasını döndü hızlanarak kolundan tuttum. "Bırak " dediğinde  ellerimi kolundan çekip çevik bir şekilde ellerini tuttuğum an arkasını dönüp bana baktı. sonra ellerimize. sonra tekrar bana "konuşalım" diyerek çekiştirdirdim hızla ilerlemeye başladım  daha zil çalmamıştı. duyduğum kamera sesiyle arkamı dönerek baktığımda telefona bakarak sırıtıyordu. SALAK!

okulun arka tarafa bakan balkonuna geldiğimde ellimi hızla çekip "kafandaki aptal düşünceleri sil!" dedim çabucak telefonu cebine koyarken "Ve gördüklerinide hafızandan sil" dedim kaşlarını çattı  "ve Kıskanan hormonlarını devre dışı bırak" hızla konuşuyordum ondan cevap bile veremiyordu. çantamdan ıslak mendil çıkarırken "HA!?" Diye saçma bir ses çıkarırdı. mendili ona uzattığımda ellerime gitti gözleri "Ve ellini tutuğumu heryerden sil ellinide güzelce sil bir iz kalmasın" anlamazca baktı bir süre sonrada elimden mendili alıp yere attığında ofladım.

"ne yapmaya çalışıyorsun?" diye sordu. O kadar hızlı konuşmuştum ki. bende anlamamıştım hiç bişey ama düşüncelerim bu yöndeydi. ve kararlıydım SİLMELİYDİ. "Sadece yanlış anlamanı istemiyorum. " kaşları çatık iken gülümsedi kafasını salayarak. "Umrunda mıydı hislerim? Bilmiyordum." gözlerimi devirirdim derin bir nefes alarak "sadece..,"  dedim nefesimi verirken anında gözleri parıldayarak bana baktı. sadece.. sadece... "kırılmanı istemedim. üzülmenide. Ama sakın özel sanma herkezi fiziksel kırabilirim lakin ruhsal olarak kırmak istemem" arkasındaki balkonun demirlerine yaslanırken "ama kırıyorsun" dedi usulca gözlerimi gözlerine götürürken "nasıl?" diye sordum ellerini çiçek yaparken düşünür gibi ileriye baktı "inanmıyorsun sevgime Kırılıyorum," yanında onun gibi durdum. "a-" sözümü keser gibi " Yokmuşum gibi davranıyorsun, kırılıyorum" dedi kafamı ona çevirirdim "h-" dinlemedi gene  devam ederek "Umrunda olmadığımı dile getirmesende hisettiriyorsun, Kırılıyorum" fısıldar gibi güçsüz çıkan sesiyle konuşmuştu. derin bir nefes aldığında kalbime bir hüzün çöktü. "benden nefret ediyorsun, kırılıyorum"dedi son kez ben ise  gülerek "kırılacak sebeb mi arıyorsun?" diyerek alay ettim bana baktığında bende ona baktım çevikçe dönerek iki kolunun arasında beni sıkıştırarak "kıracak kalp mi arıyorsun?" diye sordu. O kadar sert yutkundum ki boğazım ağrımıştı. ben bu değilim. hemen emir veriyorum kendine gel duygusuzlaşma. sanki çok doluymuş gibi şak şak yüzüme vuruyordu sözlerini.

"elime vermeseydin kalbini oynamazdım onunla" kısık ama güçlü çıkan sesimle kendimden nefret ettim acımazsız olabilirsin ama hüzüne bürünen bir göz bu kadar can yakmamalı. "çok kötüsün bu sen değilsin."dedi her an taşıdığı umutla  alaylı olmaya çalışarak güldüm "fazla iyisin bu sen değilsin ne kadar cani olduğunu biliyorum. bir kızı acımasız bir şekilde becerdiğinde nefret ettim senden."onu itirirken yüzümü buruşturdum.. "sevgine inanmıyorum çünkü seven insan başkasıyla yatmaz" üzerine doğru yürümeye başladım "yalan söylüyorsun senden sonra kimseye dokunmadım ben" yüz ifadesine gülerken "evet yalan söylüyorum. Senin kalbinle oynayacak kadar nefret etmiyorum senden." yüzündeki ifadeyle tekrar güldüğümde "zil çalmıştır" dedim.

"ama sakın umutlanma seni sevmiyorum dediğim gibi yanlış anlama" çarpıkça gülümseyerek "ilk defa el ele tutuşmamız böyle olmamalıydı." dedi yüzümü buruşturuken "sil demedim mi sana aklından ölmek mi istiyorsun" diye kızdım, güldü. "senin elinden ölmeye bile rağz-" midemi tutarak "cıvıklaşma midem bulanıyor" dedim tekrar güldü. bu kadar güzel gülmemelisin! "hem elimi mi beğenmedin ayol?" diye sordum elimi incelerken "hayırr ben senin herşeyini b-" midemi yeniden tutuğumda gülerek "tamam tamam yani ilk tutuşmamız böyle olmamalıydı en azından senin beni götürdüğün yer okulun balkonu değil yatak odası olmalıydı. yaslandığımız yer demirler değil yatağın başlığı olmalıydı. " gözlerim pörtlek olduğuna yemin edebilirdim. "ve o gözler sana yapacaklarımı görünce büyümeliydi." kulaklarımı kapattım "azmış çocuklar gibisin... çok kötüsün" dedim sonrada yaklaşık 5 metre uzunluğu balkondan koşarak kapıya ilerlemeya başladığım zaman belimden biri tuttu ve bir bedene yapıştığımda gözlerim kapalıydı. vücüdum kendine gel. Biraz durduktan sonra bir şarkya başladı birden.

Sahiplik Eki (Gece'min Güneşi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin