Yukardaki yafrıcık= maviş = Ege
Bu arada değişti ediz karakteri (eren vurdem) oldu.GECE
Altıma mı yaptım lan? Yoksa beni ormanlarda yağmur yağan yerde mi bıraktılar? Iyide ne zamandan beri bir yağmur kaynardı? Bir dakika bu bir ılık su Ahh buda bir kahkaha agaclar halime neden guluyorsunuz.
Ne zamandan beri gülme sesi yağmur'un kişneme sesiyle aynıydı hem ağaçlar bilmezdi ki! Ahh iyice saçmalıyorum."AHH" üzerime büyük bir taş yok yok. Goril hayirrr. Aha buldum köpek. İyice hayvanlar gulemez. Yanii geriye tek bir seçenek "YAAAAGGGMUUUUUUUUURRRR" avazım çıktığı kadar bağırmıştım hızla dönerken yere düşen yagmurdaydi acı nidaları. " Bence dur orda hemen bitsin dövme sürem. - dur kaçma yağmur" HIzla yorgan yapılı şeyi üzerimden atıp kapıya koşan Yağmurun peşinden koşmaya başladım. " şuraya tatila dinlenmeye geliyoruz. Gene dinlenemiyorun hayır ne istiyorsunuz benden yaa dur her adımın daha kötü bedeller doguruyor. " merdivenlerden son hızla inerken yağmur bağırarak " amaanm saat 10 gec oldu" gözlerimi devirerek. Yerdeki terliklerden bir kaç tane aldım. "Neresi geç ne?" Mutfağa doğru koşarken artık cevap vermek yerine daha çok koşuyordu .
Mutfağa girerken "dur sana kızım gel lan" elindeki terligi firlattim. Poposuna gelirken o klasik ben gotumden para kazanıyorum davasını acamadi.
Neyseki biraz daha rahatlamistim. " sonra görüşürüz." dünkü kıyafetlerini değiştirmek için odama yöneldim. "Kahvaltiyi hazırlayın bir zahmet" gür bir kahkaha ile odama çıktığımda ses gelmemişti. Odaya çıkıp kısa bir duş aldim. Annemin hazırladığı saçma kıyafetler arasından normal kıyafetler bulmaya çalışmıştım. Sonunda kalın bir siyah tayt uzerine de hafif kalın tüylü kazanmasından birini ayagimada ev ayakkabısı giydim şu pofuduk olandan saçımı rasgele toplamaya başladım.
Saçımı toplarken odayi incelemistim. Her yeri beyazdı. Sade bir odaydi. Odayi detaylı incelemeden merdivenlerden aşağı indim. Evin kahverengi hali odalar gibi degildi. Sanarsin ayrı evin odalariydi.
Mutfakta büyük bir masanın bulunduğu köşeye ilerlerken "Günaydıııığğn" neşeli çıkan sesimle önce dolabdan milksnake alıp masada boş olan yere geçmeyi planladım. Etrafına bakarken bir tek şu clas bir odunun yanı boştu. Umursamazca yanına ilerlerdim sandalyeyi çektim anında birisinin oturmasıyla kaşlarımı çattarak önümdeki tanımadığım koyu kahve saçlar önümdeydi. Boğazımı temizledim. Ardından gülümseyerek "ordan bakılınca senin oturman için çekmişim gibi mi görünüyor" masada 2 tane daha tanınmadığım sima vardi.
"Efendim" saf saf bakan kıza nefesimi vererek "diyorum ki! Oraya ben oturacaktım!" hakkımı kimse yiyemezdi. Tamam bir erkek ruhu vardı içimde. Ama erkek gibide giyinmiyordum. Hem hic romantik bir yerde degilidik. Hatta mum bile yoktu. Masada iki kişilik degildi.
" bak abimin diğer yanına otur orasıda boş hem abimle oturmus olursun." hic bişey anlamamış gibi gülümserken Egemen " ufaklık!" uyari tonunu anlamıştım ama kiz anlamamış gibi omuz silkerken sakince " derdim abinin yanina oturmak değil ne oturcam o odunun yanına çokta bir yerimdeydi abin. Benim derdim senin neden buraya oturmak istemen gayet ben yokkende boş görünüyordu abinin diğer yanı gidip oraya otursana "
"İrem benim tavsiyem kalkman" Mert beni bilircesine konuşurken öpücük atan gözlerle baktım. Hem kızın işimi Irem'miş yakışır bu kıza. "Çünki fazla inat bir arkadaş kendileri akşama kadar bekler." diye devam ettirdi. Merve sultan. Ahh kahrolası guzelikteki ben huyum kurusun ayool
Kız kalkarken "özür dilerim huyum kurusun bilerek olmadı içimde ve gene başardım" sonunda mazluma bağlayan bunyem sonlara doğru zafer ilan ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahiplik Eki (Gece'min Güneşi)
Teen FictionHayatta NEFRET ETTİKLERİM listem kısaydı ama bir 4'lü vardı ki allah esirgesin olduğu yerde ölürebilen bir amazon canarvı olabilirdim 1- Adaletsizlik. tek nefret etiğim şeylerden biriydi. yaklaşık 2 önceye kadar pek ilgilenmezdim adaletle lakin a...