Bölüm 1.4 "Anlaşma"

30 1 0
                                    

Arkadaşlar siz benim karakterlerimi istediğiniz şekilde hayal edebilirsiniz. Ben o fotoğrafları temsili olarak koydum. Sadece aklınızda bir şeyler canlansın diye. Hayal gücünüz kitabı renklendiriyor.

 Hayal gücünüz kitabı renklendiriyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sen nereden biliyorsun?"

O an düşündüm, ben nereden biliyordum? Nasıl bilebilirdim ki?

Ben bir süre susup bir şey diyemeyince "bunu tahmin etmeliydim," diyerek çok daha hızlı bir şekilde farklı bir yöne doğru yürümeye başladı.

Peşinden koştururken sonunda ona yetiştiğimde çok yorulmuştum. Kolundan tutup onu durdurdum ve ellerimi dizlerimin üzerine koyup birkaç kez derin derin nefes aldıktan sonra tekrar sırtımı düzgün pozisyona getirerek düz durdum. Başımı 'Neye?' anlamında salladıktan sonra benim ile birlikte yürümeye devam etti.

Hiç konuşmadan yürümeye devam ettikten sonra en az 15 nöbetçi ile korunan kapının önünde durduk. Diktiği nöbetçilere çekilmelerini söyledi. Evet söyledi. Sesi gayet yumuşaktı. Emir vermiyordu.

Nöbetçiler dediğini yapıp kenara çekilince hızla kapıyı açtı ve içeriye girmeme izin vermedi. Araladığı kapıdan içeri baktırdı. Bir hologram, hologramda ise tuhaf bir makine vardı. Büyük olduğu belliydi.

Ve kapıyı açmamız ile içeride çalışmalar yapan ve yaklaşık 26-27. yüzyıldan geldiğini düşündüğüm bilim insanları bize döndüler. Galiba çok şaşırmışlardı. Büyük ihtimalle bu kadar gizli bir odayı yeni gelenin görmesinin verdiği bir şaşkınlıktı.

Dikkatimi makineden çok herkesin erkek olması çekti. Neden hiç kız yoktu? Normalde de yoktu ama ben bunu kızların çok hareketli işlerden hoşlanmamasına bağlamıştım. Fakat burada da yoktu.

Evet cinsiyetçiliği anlayabiliyordum, özellikle bu yıllarda çoktu fakat bu adamlar gelecekten gelmişti. Ve gelecekte kadınlar iktidar olamasa da hiç değilse cinsiyetçiliğin kalkacağına inanıyordum.

BELKİDE BU ORTAMDA ÇALIŞAN İLK KADIN OLABİLİRDİM.

"Şuradakini görüyor musun?" diyen ses ile düşüncelerimden sıyrıldım. İşaret parmağı ile alttan hologramı gösteriyordu. Olumlu anlamda başımı sallayınca konuşmaya devam etti.

"O şey burada olmanızın nedeni. Sizi o makine ile getirdiler. Ve biz de onun ile geldik, derin bir nefes aldı. Artık sizli konuşmuyordu. Fakat bizim bu dünyadan olmadığımızı anlamıştı.

Hemen kapıyı kapattı ve muhafızları dizdi. Bana kalırsa fazla bile bakmıştım bu kadar yasaklı bir yer için.

"Buradan olmadığımızı nereden anladın?" diye sorduğumda bana dik dik baktı ve yürümeye başladı. Kibar bir adamdı fakat sürekli gizemden bıkmıştım. "Peki... Madem siz Şef ile düşmansınız, o zaman buraya siz nasıl geldiniz. Yani yanılmıyorsam makine sizde değil."

Kovboy Kent ☀ Zaman Savaşları Serisi -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin