Hayatınıza nerden bakarsanız bakın isterseniz bir aynadan isterseniz 6.hissinizden illa bir yerlerde unutamadığınız biri vardır ismi geçtiğinde elinizin ayağınıza dolaştığı kalbinizin "haydi selametle" dediği o anları illa yaşamışsınızdır eğer kalbinizi attıran o kişi sizinle değilse bir anlık bir durgunluk yaşayıp derin bir soluklanırsınız vücudunuzda en ağır organınız kalp olmaya başlar ağrıdıkça ağırır ama bu hayatınızı sonlandırmaz onun için atmaya devam eder ve size yer yer gözlerinizi dolduracak, yer yer güldürecek ve yeri geldiğinde söyleyecek kelime dahi bulamayacağınız bir hikaye anlatacağım çok sevdiğim annemin çok sevdiği insanı "Babamı"..
Ben Süreya Yıldız hayata gözlerimi açtığımdan beri annemden babamı dinlerim masal gibidir sesi, güzelliği zor şeyler yaşamış kendince ama benim için hep mücadele etmiş ben babamı bir tek resimlerden tanıyorum yani anlayacağınız sesini duymuslugum bile yok bu zor mücadele de annemi yalnız bıraktığı için ona kızgınım hemde çok , ben böyle bir sevgi görmedim ismi geçtiğinde hala gözleri parlayan dolu dolu sevgiyle bağlı bir anneye sahibim bazen sormak geliyor içimden nerede olduğunu neden bizimle olmadığını neden bizi istemediğini ama isteseydi yanımızda olurdu değil mi? Annem her gece bir defter yazar ve bittiğinde baş ucunda ki çalışma masasına koyardı her sabah olduğu gibi bu sabahta beni uğurlayıp işine doğru yol almıştı annem, annem gözden kayboluncaya kadar bekledim ve eve tekrardan girdim çalışma odasına girdiğim de defter olduğu yerdeydi ilk sayfasında bir şeyler yazar umudu ile açtım "Erdeme" yazıyordu defteri yavaş yavaş açtığım da belli yerlerinde sinama ve yolcu biletleri vardı ellerim titriye titriye bir umut bileti açtım "Yalova" yazıyordu sadece bu kadar mı? Annemin sürekli okuduğu kitaptanda bir şeyler bulurum umudu ile içine baktım babamla okuduğu ilk kitapti ve işte bulmak istediğim şey adresti küçük bir kağıda yazıp defteri ve kitabı olduğu yere koydum evden çıkarken aklımda yeşeren tek şey babama bir adım daha yaklaşmış olmamdı biz annemle İstanbulun küçük huzurlu bir semtinde oturuyorduk ve su an saat 08.45 idi elimde ki para ile gidip görmeliydim babamı bu özlemi daha fazla içim de tutamazdım 09.45'e saniye saniye yetişmiş ve bitmek bilmeyecek yolculuğum başlamıştı elimde tek bir adres tek bir isim bulabilmeyi umuyordum 11.10 gibi Yalovaya indiğim de sora sora köy otobüslerini buldum son durak olması beni iyice heyecanlandırmıştı 12.40 gibi otobüs durmuş ve ben inmiştim elimde ki adrese ve karşımda ki küçük huzurlu binaya bakıyordum adres doğruydu ve kapının önünde biri vardı adımlar gidip gelmemek ile kararsız kalıp geri döndüğümde o sesle irkildim " Birine mi bakmıştınız küçük hanım " arkamı dönsem baba diye sarılsam olur muydu ki? İçimde bitmek bilmeyen heyecan ile elimde ki kağıdı düşürdüm ve işte o, kağıdı alıp okuyan annem tasviri ile " gül yüzlü " kişi babamdı " Beni neden arıyorsunuz ? " dediğinde benden haberi olmadığını anlamıştım susuyordum çünkü aptaldım annemin bir bildiği vardır deyip buralara geldiğim için aptaldım koca bir aptal..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Atışı
RomanceBen Süreya Yıldız, 19 yıllık baba hasretini içinde büyütüp kalan boşluğu onu bulmak için çabalayacak olan kız..