14. Bölüm

61 6 0
                                    

(DÜZENLENDİ)

"Alper?" Korku dolu gözlerle karşımda dikilen ruh hastası adama baktım. Bir zamanlar deli gibi korktuğum ve halada korkarak baktığım adama diktim gözlerimi.

Gözyaşlarım bana isyan edercesine akmaya hazırlanırken vücudumdaki titremeyi durdurmaya çalışıyordum.

"Kimleri görüyorum? Bebeğim!?" O iğrenç sesiyle iğneleyici sözlerle konuşması beni çileden çıkarmıştı.

"Seni pislik herif, ruh hastası sakın yaklaşma bana!!"dedim hiddetle. Etrafımızda ki bir kaç bakış bize döndü.

Alper parmağını onaylamaz bir şekilde sallayarak konuştu. "Bebeğim yapma böyle seni çok özledim."dedi ve iğrenç bir şekilde güldü. Bana yaklaşmaya devam ederken bende geri geri yürüyordum.

Arkama dönüp baktığımda kolidor görmemle koşmaya başladım. Arkamdan gelen ayak seslerini duymamla gördüğüm ilk odaya girdim. Bu ruh hastası adamla aynı ortamda bile durmak istemiyorum. Korku vücudumu ele geçirmişti çoktan.

Eskiden yaşadıklarım aklıma gelince ağlamaya başladım. Bunları hatırlamak vücuduma sayısız bıçak sokuyormuş gibi hissettiriyordu.

Kapıyı kapatıp odadaki masayı arkasına ittirdim. Alper'in sesini duyunca yere çöktüm. "Bebeğim bak benimle oyun oynama. Ben seni çok özledim. Gel de bir hasret giderelim."dedi ve ayak sesleri yakınlaştı. Kapıyı açmaya çalıştı fakat açamayınca uğraşmayı bıraktı.

Ayak sesleri uzaklaşınca kalbim kuş gibi çarpmaya başladı. Gitmişti. Şükürler olsun ki gitmişti. Ellerimi yüzüme sürüp akan yaşlarımı yok ettim.

Ayağa kalkarak üstümü silktim ve masayı kapının önünden çektim. Kapıyı yavaşça açarak etrafı kontrol ettim. Kimseyi görmeyince hızlı adımlarla kolidorda çıktım. Köşeyi dönünce kolumdan tutulmamla çığlık atıp debelenmeye başladım.

"Güzelim seni bulamayacağımı mı düşündün?"dedi iğrenç bir sesle.

"Bırak beni! Yemin ederim seni öldürürüm! Alper bırak!"

Deli gibi bağırırken kimsenin yardım etmemesi ve ya görmezden gelmesi sinirlerimi iyice bozmuştu.

"Yeni buldum hemen bırakır mıyım sanıyorsun?"dedi ve burnunu saçlarıma daldırdı. Yüzümü buruşturarak bağırmaya devam ettim. Etrafıma bakındığımda tanıdık kehribar gözlerle karşılaştım.

"Yağız!" Son ses bağırdığımda Yağız'ın bakışları etrafı turladı. Göz göze geldik ve kaşları çatıldı. Daha sonra koşarak bize yaklaşmaya başladı.

Boynumda ki metali hissetmemle gözlerim irice açıldı. Ağlamam siddetlenirken Yağız gürleyerek bağırdı.

"Bıraksana kızı şerefsiz!"

Alper sinirden arkamda kasılırken o da bağırdı.

"Sanane lan?!"

Yağız hırsla öne doğru atılıp kolumdan asıldı ve beni yanına çekti. Arkasına geçerek kendimi korumaya çalıştım.

Alper sinirle bıçağı savurmaya başlamıştı bile. Yağız daha fazla dayanamadı ve tekmeyi midesine indirdi. Elindeki bıçak savrulurken etrafımızda ne zaman toplandığını bilmediğim insanların çığlıkları doldurmuştu.

Güvenlik görevlileri Alper'i yerden  kaldırıp binadan çıkardı. Yağız'ı arkasını dönerek bana sarıldı. Boyun girintisine kafamı sokarak derin bir nefes çektim. Hıçkırıklarım dururken Yağız'ın gömleğini avucumun içinde sıktırdım.

SADECE BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin