19. Bölüm

45 4 0
                                    

HATIRLATMA
Yaklaştı ve yavaş olmayacak bir şekilde dudağımı öpmeye başladı. Kısa ve güzel bir öpüşmeden sonra kendimi arabadan resmen atarak indim. Ve eve koşarak girdim.

Evde Burcu ve Selin vardı sadece. Yanlarına gittiğimde Selin’in gözleri ağlamaktan kızarmıştı.
“Selin?”dediimde ağlayarak ayağa kalktı,sarıldık.
“Noldu Selin? Berk’le mi ilgili?”dediğimde olumsuz anlamda kafasını salladı.
“Noldu o zaman kızım? Söylesene çatlatacak mısın insanı?”
“B-beril a-annem öldü.”dediğinde nasıl teselli vereceğimi bilemedim. Ne denirdi ki zaten. ‘Üzülme geçer.’mi diyecektim. Daha fazla ayakta kalamadı ve yere düştü. Yanına diz çökerek oturdum.

“Nasıl olmuş?”dediğimde Burcu anlatmaya başladı.
“Evde yangın çıkmış. Kadıncağız çocuklarını kurtarayım derken kendi canından olmuş.”dediğinde yüzümü buruşturdum.
“Başımız sağ olsun.”dediğimde Selin daha fazla ağlamaya başladı.,
“Beril ben bu acıya nasıl dayanacağım. Herşeyimdi o kadın benim. Beş çocuğa tek başına baktı o. Şimdi de böyle gitmesi haksızlık. Bizi bırakıp gitmesi haksızlık.”dediğinde çoktan onunla ağlamaya başlamıştım.
“Ne zaman olmuş olay?”dedim.
“Öğleden sonra beş gibi yangın çıkmış mutfakta. Kendi çabalarına göre halletmeye çalışmış ama başaramamış.” Neredeyse iki saate yakın Selin’le birlikte ağlayıp onu teselli etmeye çalışmıştık. Şimdi ise ağlayarak uyuya kalmıştı.
“Berk nerede?”
“Bilmiyorum. Selin’i eve bırakıp gitti.”
“Ne* nasıl gider ya kız burda perişan durumda, o ne bok yemeğe kızı bırakıp gidiyor?”
“Bilmiyorum ki Selin size emanet dedi gitti. Bize de bir şey demedi.”dediğinde sinirle telefonu elime alıp Berk’i aradım. İki kere çaldı ve telefon açıldı.
“Efendim?”
“Sen ne pislik birisin ya? Kızı en zor anında nasıl bırakıp gidersin? Bu mu senin sevgin?”dedim sinirle.

“Ne diyorsun Beril? Onu bırakıp gitmedim. Annesinin ölümünü araştırmaya çalışıyorum. Ona destek olmak için ve ben seviğim kadını hiç bir zaman birakıp gitmem.”dediğinde sırıttım ve hemen kendimi toparladım.
“Peki Berkcim. Kendine iyi bak. Kolay gelsin. İyi geceler.”dedikten sonra telefonu kapattım.
Sırıtmaya devam ettim. “Ne dedi Berk sana?”dedi Burcu.
“Selin’i sevdiğini.”dedim ve üzülerek devam ettim. “Bir de annesinin ölümünü araştırıyormuş.”dediğimde kafa salladı.
“Selin’i sevdiğini ilk sana söylemesi biraz garip oldu ama olsundu.”dedi ve o da sırıttı.

“Ee sen ne yaptın Yağız’la? Hiç arayıp sormadın. Yanımda Ali var diye çok kurcalamak da istemedim ama!”dediğinde iki gün boyunca yaşadıklarımızı anlattım. Yaren’in durumunu duyduğunda çok üzüldü. Hatta bir ara o pisliği yapan adama hiç duymadığım bir şekilde küfür etti.
“Neyse ya ben biraz yorgunum uyumaya gidiyorum.”dedikten sonra terliklerimi giyip odama gittim. Üstümü değiştirdikten sonra makyajımı temizleyip yatağıma uzandım.

Sabah kapının şiddetle kapanmasını duydum ve uykumdan uyanıp odadan çıktım. Neden şu evde bir günüm düzgün başlamıyordu? Hayır başlasa bile neden düzgün bitmiyordu?

Salona geçip kolkutka oturan Burcu’nun yanına gittim. “Noluyor ya sabah sabah?”
“Bir şey olduğu yok ya. Ali’nin manyaklığı tuttu yine ama geçer birazdan.”dediğinde olayı pek kurcalamadım.
“Selin nasıl uyuyor mu hala?”
“Yok o uyanalı çok oldu. Odasında oturuyor.”dediğinde kafamı sallayarak koltuktan kalktım. Selin’in odasına gittim. Kapıyı tıklatıp odaya girdim. Yatakta oturmuş yastığına sarılı bir şekilde ağlıyordu.
“Canım nasılsın?”
“İyiyim.”dediğinde yanına oturup kafamı koluna dayadım.
“Neden annenin yanına gitmiyoruz görmek istemez misin?”dediğimde kafasını olumsuz anlamda salladı.
“Göstermezler ki.”dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım. “Ne demek göztermezler? O senin annen kime ne?”dediğimde gözlerini silerek cevap verdi.

SADECE BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin