Artık her şey önemsizdi Indra için. Ruhunu sadece öfke ve nefret kaplamıştı. Ailesinin yanından ayrıldı ve yeni bir hayata, yanlızlığa yelken açtı. Gözleri intikam ateşiyle dolup taşmıştı. Kimseyi görmez olmuştu. Uzun bir süre böyle dolaştı. İnsanlardan, köylerden uzak durdu.
Güçlerini deniyor, her geçen gün kendini daha korkusuz ve yenilmez hissediyordu. O çok güçlüydü, babası bunu göremeyecek kadar kördü.
Güneşli güzel bir havada ağaçların arasından ilerliyordu. Aklı güzel bir yer bulup güçlerini kullanmak ve oradaki taşları paramparça etmek istiyordu.
Duyduğu bir çığlıkla kafasını çevirdi, çığlığın geldiği yere döndü. Uzun zamandır çığlık ya da insan sesine rastlamamıştı. Kısa bir süre bekleyip yoluna devam etmek için adım attı. Kimin çığlıysa umrunda değildi.
Bir kaç adım atmışken bu seferde koşma sesleri ve bir kaç erkek sesi duyuldu. Bağırışmalar geliyordu. Derin bir nefes aldı ve sadece ne olduğunu görmek için hızlıca seslere doğru yaklaştı.
Bir ağacın arkasında saklandı. Biri yaşlı diğeri genç 4 adam vardı. Yaşlı adamın elinde sopa, diğer erkeklerden birinin elinde kalın bir ip vardı. Adamların yüzü yukarıya, ağacın dallarına bakıyordu.
İndra kafasını yavaşça dallara doğru çevirdi. O zaman gördü çığlığın sahibini. Pembe uzun saçları dalgalanan, yeşil gözlerini öfke ve hüzün kaplamış kızı. Kalın dalın üstünde dimdik duruyor, elini yumruk yapmış bir şekilde adamlara bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Başka Hali
RomanceKalbindeki nefreti hiç bir zaman yok edemeyeceğim. Eğer yok etmeye çalışırsam benden de nefret etmenden kokruyorum. Ama yine de yumuşatabilirim. Çünkü seni seviyorum....