İndra'yı gören adamlar başlarını ona çevirdiler. Ellerini yumruk yaptılar ve beklediler. Sarada'nın babası sert bakışlarıyla İndraya baktı, "Sen kimsin?"
"Adımı öğrenmeyeceğiniz biri" dedi İndra ve yüzünü kapatan şapkasını yukarı kaldırdı. Simsiyah saçları, yüz hatları ve keskin gözleri ortaya çıkmıştı. Bu köylülere çok haber gitmediği için kim olduğunu bilmiyorlardı. Onu tanıyan biri olsalardı şuan kaçmışlardı. Onlar ise sinirli bakıyordu.
"Ne işin var burada yabancı" dedi ağabeylerden biri. Satomi'yi unutmuş, sanki bir şey olmamış gibi.
İndra kafasını yukarı kaldırdı ve titreyen kıza baktı. O gelince daha da sakinleşmişti.
"Asıl siz ne yapıyorsunuz?"
"Seni ilgilendirmez, yoluna git yolcu" dedi babası.
İndra onlara bir şey demeden yukarı baktı. "Seni kurtarabilirim. Ama gözlerini açmayacağına, bana 'bitti' diyene kadar bakmayacağına söz ver"
Ağabeyler bir kaç adım atıp ona yaklaştı "Saçmalamayı kes, git buradan" dediler. İndra ise Satomi'ye bakmaya devam ediyordu.
Satomi hem kimse tarafından kurtalırmak istemiyor, hem de güçsüz olduğunu biliyordu. Gözlerinden okunuyordu. 'Gözleri güçsüzlük ve gurur ile parlıyor' diye düşündü İndra.
"Söz!" Diye bağırdı ağacın dalına sımsıkı tutunup. "Lütfen onlara zarar verme"
İndra son sözleri ile şaşırıp kıza baktı. Zayıflık böyle bir şey olsa gerek diye düşündü. Kız gözlerini sımsıkı kapamış ağaca sarılmıştı.
İndra kafasını adamlara çevirdi. Simsiyah gözleri kırmızıya dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Başka Hali
RomanceKalbindeki nefreti hiç bir zaman yok edemeyeceğim. Eğer yok etmeye çalışırsam benden de nefret etmenden kokruyorum. Ama yine de yumuşatabilirim. Çünkü seni seviyorum....