MAFYA

-2-SINIR 50⭐️

BU BÖLÜM BANA DESTEK VEREN BENİM İÇİN MANEVİ DEĞERİ OLAN kalemyazar09 'a İTHAFEN.

OKUMAYA BAŞLADIĞINIZ SAATİ BURAYA:

Sesin sahibine döndüğümde onun
burda olmasına çok şaşırmıştım. Berkle birbirimize ilerleyip sıkıca sarıldık.

"Güzelim fuarda olduğunu senden değil İnstagramdan öğreniyorum. İnsafsız insan bir arar der Urfadayım gel buluşalım diye." 

İkimizde kahkaha atıp neden söylemediğimi : "Hani daha üç gün önce ben Amerikadayım bir kaç hafta karı kız kesicem diyen kimdi acaba" diyerek açıkladım.

Kafasını kaşıyı " Iııı o işler değişti burdayım şimdilik" dedi.

İpek darılmışçasına "Ben yokum zaten devam edin" dedi. Onun bu haliyle karşımızda İpek yokmuşta küçük bir kız çocuğu varmış gibi hissettirdi.

Berkle sarılmamızı bitirdik. Oda gidip İpek'e  sarıldı.  İpek'e "Benim minnak kızım beni kıskanmış mı" diyerek dalga geçti.

Onların bu hallerine gülüp bizi  bekleyen gençlere dönüp : 'Bir yerlere gidip oturalım, ailenize bildirip ona göre gidelim uyar mı size' diyerek cevaplarını bekledim.

Onaylayan kelimeler söyleyip ailelerini izin almak için aradılar. Hepsi izin almaya başlayınca masadan çantamı alıp  İpek'e " Hadi bir kafeye gidelim çok acıktık kaç saat oldu." Diyerek çıkışa doğru ilerlemeye başladık.

Ayakkabıdan çıkan seslerden dolayı çoğu bakışlar beni bulmuştu onları umursamayıp yürümeme devam ettim bu sürede Berk yanıma gelip elini belime koydu.

Onun bu çevredekilere sahiplenici tavırları bir rutin olmuştu artık.

Ona gülümseyip yanımızda ki gençlere "yakınlarda bir kafe var mı?" diyerek sordum. Adını Elif diye hatırladığım kız "Biraz ilerde çok güzel bir kafe var oraya gidelim beğeniceksiniz." Cevabını digerleri de onaylayınca kafeye doğru yürümeye başladık.

Kafeye, fuar ve kitap hakkında konuşarak geldiğimizde içeriye girip büyük bir masaya oturduk.

Elif'e "Bu kafeyi bildiğine göre nelerinin enfes olduğunuda biliyorsundur. Sence ne yemeliyiz?"

Elif gülüp "buranın mantısı mükemmel yemelisiniz kesinlikle."  Dediğinde hemen İpek " Mantı aşkımı yemezsek olmaz şimdi"  onun bu sözüne kahkahalarla güldük.

Berk gülmesini durdurunca "senin şu mantı sevdan hiç bitmeyecek değil mi her öğün mantı versek bıkmazsın." Berk'in bu sözleri iyice güldürmüştü.

Garson gelince hepimize mantı ve içecek olarakta kola söylemiştik.

Yağmur "fotoğraf çekilmedik topluca hadi çekilelim " onun topluca fotoğraf çekilmediğimizi hatırlatmasından sonra İpek getirdiği Canon'unu çıkartıp garsondan çekmesini istedi.

Yemekler gelene kadar fotoğraf çekilmemize devam ettik.

Yemekler geldiğinde hepimiz  yemeğimize gömülmüştük, yemekle aram olmayan ben bile çok nadir acıkmalarımdan   birini yaşıyordum.

İpek'in bu mükemmel, beğenme sesleriyle geçmişti yemeğimiz. Her övme sesi bizi güldürmeye yetmişti.

İpek bir daha yemek isteyince onu durdurdum "saçmalama İpek dokunur bu sıcakta hamur." İpek biraz mırın kırın etsede oda dediklerimin doğru olduğunu biliyordu."Peki" diyerek onaylamıştı beni.