Taştan yapılmış bir melek. Öylece herkesin ortasında duruyor. Kalabalığın ortasında dikilen bir mermer. Ne kadar çekici olabilir ki? Mükemmel değil...Etrafına ışık da saçmıyor. Yıllar merhametli değildi ona. Diğer her şey gibi. Acımasızca çizikler bıraktılar soğuk bedeninde. Gelen geçen bazen kafasını kaldırdı. Bazen yanına yaklaşanlar oldu. Yanına sessizce çöplerini bırakıp gittiler. Ağlayamıyordu, ya da çığlık atamıyordu. Şikayet etmek ne haddine? Mutlu sandılar. Umursamadılar... Her zaman sevinçli göründü. Kıpırdayamıyordu çünkü. Mimikleri hiç değişmiyordu ki...
Yıllar geçtikçe zamanla beraber yitti. Gövdesinden kopan her çakıl taşı canını yaktı. Kimse fark etmedi yokluğunu...
İşte bu, ağlayan meleğin hikayesidir. Hiç dökemediği gözyaşlarını mürekkebe bulamış, yıldızlara yazmış... Efsane der ki; onun bedeninden kopan taşlar evrene dağıldı. İnsanlarin kalplerine battı. Her insan, yalnız kaldığında; çok, çok yalnız kaldığında... Onun hic atamadığı çığlıklarının kalbinde yankılandığını duyarmış...
Bu seride yazan hiçbir şey alıntı değildir. Hepsini kendim yaziyorum. Lütfen zaman ayırıp vote verin ya da yorum yazin. Gercekten emek harcıyorum. şimdiden tesekkurler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Seçenek
Historia Corta"Bir yalana kaptırmışsın kendini. Kimse her zaman iyi olamaz biliyorsun. Sen de kırılıyorsun. Senin de canın yanıyor ve sen de can yakıyorsun. Sen bir kahraman degilsin, hayır... Sadece yorgun." İyi Uykular adlı yazımdan alıntıdır. Bu serideki her...