Yüzüm kıpkırmızı bir şekilde hiçbir şey demeden çıkıp tuvalete gitmiştim. Daha sonra Taehyung'un yanına gidip boş boş etrafa bakmıştım.
Bay Min'in dedikleri aklımı kurcalıyordu ama bir şaka olduğunu düşünüp fazla kafama takmadım.
"Bay Min sana ne verdi? Ne çalacaksın diğer ders?"
"Apink grubunun Fıve şarkısını."
"Güzel olacak! Bugün cidden çok güzel çaldın.."
"Teşekkür ederim."
Son derse kadar sınıftan çıkmamıştım. Abimde uğramamıştı. Yada beni arayıp bulamamıştı.
Çantamı sırtıma takıp çıktım.
"Dai!"
"Abi" kolunu omzuma atıp yürümeye devam etti.
"Teneffüse niye çıkmıyorsun? Bir şey mi oldu?"
"Yok. Canım istemedi sadece."
"İyi bakalım. Ben sınıftan kurtulmak için teneffüsleri iple çektim. Kız erkek demiyor herkes tip tip bakıyor lan."
"Koskoca Kim Yugyeom'sun sen tabii ki bakacaklar!" gülüp saçlarımı öptüğünde bende kıkırdadım.
"Dai yemek hazır!" kapının eşiğine gelip anneme baktım.
"Odamı düzenlemem gerekiyor anne. Hem canım istemiyor."
"Nasıl istersen.."
Odamdaki bazı düzelmemiş yerleri düzeltip kıyafetlerimi katladım. Bitkin bir şekilde yatağa kendimi attığımda aklıma Bay Min takıldı. Sahi ne demek istemişti?
Piyano işini anneme söylemek için odadan çıktım. "Anne.. Okulda müzik kulübündeyim ve piyano çalıyorum. Bana piyano lazım"
Annem önce dik dik baktı sonra gülümsedi. "Cidden tekrar çalacak mısın?" Kafa salladım.
"Sen yeter ki çalmaya devam et piyano işini hallederim."
"Bir haftam var. Haftaya pazartesi Apink grubunun Fıve şarkısını çalmam gerekiyor"
"Tamam tamam." Gülümseyip öpücük attı. Bende karşılık verdim.
Gönderen; Gereksiz Jimin
Madem yüz yüze konuşmak zor geliyor buradan derdimi anlatmama izin vermen gerek. Annemin yurt dışında olduğunu biliyorsun. Sana cevap vermeden onun yanına gittiğim için üzgünüm ama mecburdum. Annem yanında olduğumdan kimsenin haberi olsun istemedi. Senin bile. Dediklerini yapmazsam neler yapabileceğini biliyorsun Dai. Beni annem yüzünden suçlayıp terk edemezsin buna hakkın yok!
Gönderilen; Gereksiz Jimin
Gidiyorsun. Uzun zaman gelmiyorsun. Tek bir arama yapmıyorsun yada mesaj atmıyorsun Jimin. Sana artık istesem de güvenemiyorum. Yine gidersin diye ödüm kopuyor. Ben böyle bir hayat istemiyorum. Lütfen hiç tanışmamış gibi yapalım.
Telefonu sessize alıp masaya koydum ve bir kitap alıp okumaya başladım.
'Şimdi burada dur ve gözlerini kapat, biraz ara verelim, sen ve ben.."
"Dai uyan hadi!"
Gözlerimi açtığımda karşımda annem gülümseyerek bakıyordu. "Günaydın anne!"
"Dai senin piyano işini hallettim. Şu kullanmadığımız odayı senin için ayıracağım. İstediğin gibi piyano çalışabilirsin."
"Anne! Sen tam bir meleksin." Yataktan fırlayıp anneme sarıldım ve defalarca öptükten sonra lavaboya gidip yüzümü yıkadım.
***
"Günaydın yeni!"
"Bana şöyle seslenmeyi bırak Taehyung."
"Hoşuma gidiyor."
"İnsanlar tuhaf tuhaf bakıyor."
Omuz silkti. Merdivenlerden çıkmadan önce bana dönüp el sallayan abime gülümseyip öpücük attım.
Ders İngilizce olduğu için kitaplarımı çıkardım. Öğretmen içeri girdiğinde gözlerimden kalp fışkırmaması için bir kaç kez kırpmak zorunda kaldım. Öğretmenimiz Bay Jackson'dı gerçekten havalı ve yakışıklıydı.
İçimden bu okulun bütün öğretmenleri karizmatik ve güzel mi cidden diye geçirmeden edemedim. Dersin yarısında bir öğrenci gelip öğretmene yaklaştı.
Öğrenci konuşmayı bitirdikten sonra Bay Jackson bize döndü. "Yeni gelen öğrenci. Kim Dai seni Bay Min çağırıyormuş. Kaçıracağın bir konu yok, istersen bir gidip gel."
"Tamam öğretmenim." Öğrenciyi takip edip dışarı çıktım. "Min öğretmen müzik odasında." Daha sonra bana ters bir şekilde yürüyüp gitti.
Müzik odasının kapısını tıklatıp içeri girdim. "Ne oldu öğretmenim?"
"Şu şarkıyı çalışmamız gerekiyor Dai. Evinde çalmadığın için piyano olduğunu sanmıyorum. Doğru değil mi?"
"Evet şuan piyano yok ama annem o işi halletti. Büyük ihtimalle bugün evde olur."
"Biz tekrar edelim evde kolay çalışırsın." Kafa sallayıp oturdum.
"Başlayabilirsin."
Ben çalmaya başlar başlamaz fısıltı şeklinde notaları söylemeye başladı. E, EM, B...
"Oldukça güzel çaldın." Başımı eğerek teşekkür edip gülümsedim.
"Dai"
"Evet?"
"Piyano çalan kızlar hakkında söylediğim şey ciddiydi. Gerçekten piyano çalan kızlar beni cezbediyor Dai."
"Bay Min.. Bunun benimle ilgili bir şey olabileceğini hiç sanmıyorum. Staj için bir şekilde burada öğretmenlik yapıyor olabilirsiniz. Ama yaşınıza güvenerek sizden bir kaç yaş küçük 'öğrencinize' yaklaşımınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Eminim bulunduğunuz sektörde bir sürü piyano çalan 'kız' öğretmen vardır." Gülümseyip sınıfa döndüm öğretmen gerçekten soğuk soğuk ter atmama sebep olmuştu.
kantine inip kısa bir tarama yaptıktan sonra abimin yanına gittim.
"Selam yakışıklı!"
"Selam güzellik!"
Yan masadaki kızlar ağızları hatırı sayılır derecede açılmış bir şekilde bize bakıyordu. Oturmadan önce abimi öpüp yerime geçtim. "Ben sana yiyecek bir şeyler alayım Dai. Bekle biraz."
Kafa salladım. "Al bakalım." Abim yemem için bir sandviç ve çay almıştı. "Teşekkürler." Dedikten sonra öpücük attım ve göz kırptım. Kızların hala bizi izlediğine adım gibi emindim.
Sandviçin yarısına geldiğimde bir kız sinirle tepemizde dikilmeye başladı. Bense umursamadan yemeye devam ettim. Nihayet sandviçim bittiğinde arkama yaslanıp hala tepemizde olan kıza baktım.
"Ne istiyorsun?"
"Senin oppamla aranda ne var?!"
"Bu seni ilgilendirmez. Daha geleli iki gün oluyor yavaş olsana."
Bu sefer abime döndü. "Oppa aranızda ne var?" Aynı anda ayağa kalktık ve kızın karşısında yan yana dikilmeye başladık.
"Dai benim kız kardeşim. Ayrıca birisiyle ilişki yaşayacak olursam bu seni ilgilendirmeyecek."
Kızdan cevap beklemeden kahkaha atarak okula girdik. Gerçekten komik insanlar vardı.