Gönderen; Gereksiz Jimin
Konuşmamız gerek Dai. Beni dinlemen gerekiyor!
Gönderilen; Gereksiz Jimin
Seni dinlemem gerek falan değil Jimin. Benden uzak dur.
Sinirle telefonumu sessize alıp sınıfa döndüm.
"Yeni!"
Elinde defterle Taehyung bana yaklaştığında durdum.
"Kulüp seçmen gerek.."
"Kaç kulüp var?"
"Resim, edebiyat, spor, müzik, doğa. Bu kadar."
En cazip olanı müzikti. Resim yapmayı evde tercih ederdim. Edebiyat.. Bilmiyorum hiç düşünmediğim bir şeydi. Spor benden uzak diğerlerine yakın! Doğa böceklerle falan uğraşırdık kesin. Böceklerden korkuyorum.
"Müzik olsun."
"Güzel seçim! Bende müzik kulübündeyim."
"Ne yapıyorsun?"
"Şarkı söylüyorum.."
"Benim sesim iyi değil. Sadece şarkımı söyleyeceğiz?"
"Yok hayır tabii ki gitar, piyano, keman falan çalarsın."
"Olur o zaman."
"İyi o zaman çantanı alda gidelim."
"Nereye?"
"Saat kulüp saati. Kulüp odasına gideceğiz."
"Uhh tamam"
Çantamı alıp Taehyung'un peşine takıldım. Koridorda tip tip bakan çok insan vardı ve çok değişik hissetmiştim.
İlk defa mı yeni öğrenci görüyorlar anlamadım ki..
Ders başladıktan sonra tekrar Bay Min geldiğinde güldüm. Anlaşılan uzun bir süre beraber olacaktık ve ben hayranlığımdan ölecektim.
Siyah saçlarını karıştırdıktan sonra ceketini çıkardı ve beyaz gömleğinin kol düğmelerini açıp katladı.
Küçük bir boğaz temizlemeden sonra ellerini beline yerleştirip bize döndü.
"On kişi olduğumuza göre görev dağıtımı ikişerli gruplarla belirlenecek."
"Hayır. On bir kişiyiz. Dai'de burada." Taehyung ifadesizce konuşurken ona bakıyordum.
"Üzgünüm seni fark etmedim. Listede yoktun."
"Önemli değil." Gülümsedikten sonra eşleri söylemeye başladı. Beş erkek benimle birlikte altı kız olmuştuk. Ben kiminle eş olacaktım merak etmiştim.
"Taehyung ve Lisa siz" Taehyung yanımdan giderken usul usul arkasından bakakaldım.
"Joshua ve Wheein" Hiç birini tanımıyordum.
"Hoshi ve Rose"
"Bm ve Jiwoo"
"Jinwoo ve Mina"
Herkesi söylemişti ama ben tek kalmıştım. "Ben ne olacağım? Sesim iyi değil.. Bir enstrüman çalarım diye düşünmüştüm."
Sol eli cebindeyken sağ elinin iki parmağıyla beni yanında çağırdı. Yavaşça yanında gittim.
"Ne çalabiliyorsun?"
"İlk okulda piyano çalmıştım bir yıl."
"Yeterli değil ama geliştirebiliriz. Arkadaşlarına bunları vereyim seninle ilgileneceğim küçük hanım."
Elindeki kağıtları sallayıp yanımdan ayrıldığında göz devirdim. Sanki kendi çok büyüktü..
Herkes sessizce çalışmaya başladığında Bay Min yanıma geldi. "Bende piyano çaldığım için şanslısın"
"Bu ikimiz mi eş olacağız demek?"
"Evet. Birileri yeni kıza yardım etmeli."
"Sizde yenisiniz Bay Min."
"Sen öğrencisin Dai."
Yanına oturup ellerimi tuşlarda gezdirdim. Onu çalmayalı yıllar olmuştu.
"Çalacak bir şeyler biliyor musun?"
Kafa sallayıp I need u şarkısını piano ile çalmaya başladım. Bir süre sonra oda bana katıldığında sınıftaki minik gürültü kaybolmuş hissettiğim kadarıyla herkes bizi izliyordu.
Çalıp bitirdiğimizde Bay Min gülümseyip saçlarımı karıştırdı. "Aferin.. Bir yıl çalmış olmana rağmen gayet güzeldi."
"Teşekkür ederim.."
"Al bakalım. Bir daha ki derse bunu çalmanı istiyorum."
Kafa sallayıp kağıdı aldım. "Dai.." Tam sınıftan çıkacakken seslendiği için durdum.
"Gelsene"
"Taehyung sen git ben geliyorum."
Kafa sallayıp gitti bende Bay Min'e yaklaştım.
"Ne oldu?"
Yine elleri cebinde bana bir adım attı. Ve yine sağ elini çıkarıp saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
Beklemediğim bir hareketti ve ben garip hissetmiştim. "Ne yapıyorsunuz?!"
Gülüp kulağıma yaklaştı. "Piyano çalan kızlar beni cezbeder Dai."