26.Bölüm ~Part 2 ~

4.3K 227 11
                                    

Gelecek zaman...
"Doğa !" Babamın sesi aşağıdan geliyordu. Normalde bu saatte çalışıyor olması gerekiyordu. Erken gelmişti. Annemin günlüğünü kapatıp,yastığımın arkasına koydum. Odamdan çıkıp aşağı indiğimde babam bana gülümseyerek kollarını açtı. Hızlı adımlarla yanına ilerleyerek ona sarıldım. O harika bir babaydı. Sonuçta küçüklüğümden beri bana bakan oydu. Kapı çalındığında ikimizde birbirimize baktık. "Birini bekliyor muydun ?" Hayır anlamında başımı salladığımda,babam kapıyı açmaya koyuldu. Karşımda gördüğüm kişiye baktığımda yüksek sesle bağırdım. "Anneanne !" Koşarak yanına ilerlediğimde beni kollarıyla sardı. "Nasılmış benim güzel torunum" gözlerim babamı bulduğunda şaşkınlıkla bakıyordu.
"Deniz Anne...burada ne işin var ?" "Vay canına bayadır görüşmüyoruz ama hiç değişmemişsin. Hala kabasın Görkem " dediğinde kıkırdadım. "Pardon ben...sadece görmeyi beklemiyordum. " dedi babam. "Sadece bazı işler hakkında bilgilendirmek için geldim. Bir de torunumu görmek için. " "Ne kadar burada kalacaksın ?" diye sordum heyecanla. "Şey hastane dolayısıyla-"
"Beni ne için bilgilendirmeye geldin ?" Babam anneannemin bir anda sözünü kesmişti. Hastane bizim için hiç iyi bir kelime değildi. "Egemen ile bugün konuştum. Eşimin adına kayıtlı olan şirket için hala bakıyor. Ama eski kayınpederim bana bir şey söylememekte ısrarcı. "
"Ne yani...eskiden bunu bıraktığınızı sanıyordum. "
"Zaten bu miras işine hiç girmedim Görkem. İlk defa Egemen'in konuşmaları beni ikna etti ve söylediğine göre bizimde bir hak payımız varmış. "  ama anneannemin sözleri bitmemişti. "Fakat sana bunu anlatmak için gelmedim" dediğinde babam bir adım attı. "Yoksa..." dedi babam. "Aynen öyle. Onu yakalamamıza çok az kaldı,Görkem. Özgür'ün intikamını almamıza çok az kaldı. " Babam şaşkınlıkla anneanneme baktı. O an gözlerindeki o parıltı bana tek bir şey düşündürdü. Günlükte yazılan Görkem Aksoy olmuştu bir anda. İntikamla yanıp tutuşan kolejliler çetesinin lideri,anneme delicesine aşık olan adam.
ÖZGÜR'den
"Yani öylece...seni istiyorum dedi "
"Evet. Evet öyle oldu. "
"Peki sen ne dedin ?"
"Aslında güzel konuştum. Tam gözlerinin içine baktım. "
"Yani ona ne söyledin ?"
"Bir şey söyledim ama çok değil  daha çok bakıştım diyelim. "
"Bir şey söylemedin değil mi ?"
"Kaçtım. Arkama bakmadan koştum. "
"Aferin Öz !"
Arya pes dercesine bıkkınlıkla bana baktı. İkimizde çimenlerin arasında konuşuyorduk. Okuldaki sıkıcı günlerimize dönmüştük. O gün aklıma gelince gülümsedim. O gün hayatımın en güzel günü olmuştu. "Yani siz şimdi teorik olarak çıkıyor sayılırsınız " dedi sırıtarak. "Evet sanırım " diye mırıldandım. Onu görmek istiyordum ama sınava çalıştığını bildiğim için rahatsız etmek istemiyordum. Nasıl bu duruma düştüğümü anlamıyordum. İkimizinde birbirimizden nefret ettiğimiz anlar aklıma gelmişti. Delirmiş olmalıydım. Ama sadece aşık olmuştum. "Hey kızlar !" Rosie ve Cansın bize doğru yürürken arkadanda Tuğçe geliyordu. "Ne yapıyorsunuz ?" diye sordu Cansın. "Hiç sadece kafa dinliyoruz. " dedim. Üçüde bizim gibi çimenlere uzanırken Rosie'ye döndüm. "Uzay'la nasıl gidiyor ?" diye sordum. Rosie'nin beyaz teni kıpkırmızı olurken kısık sesle konuştu. "Beni öpmeye çalıştı. " Hepimiz ona şaşkınlıkla dönerken Arya kahkaha attı. "Ne yani öpemedi mi ?" dediğinde Rosie sanki olayları hatırlarmış gibi suratı düştü. "Tam öpecekken annesi bir anda karşımıza çıktı. "
"Yuh !" Hepimiz gülmeye başladığımızda Rosie kollarını göğsünde bağlayarak ağaca sırtını dayadı. "İlk öpücüktü. Böyle şeylerde şanssızlıklar olur. "
"İlk öpücüğüm Barlas'la olmadı ama sanırım içimi titreten tek öpücüktü. Bunun sonu olmasa bile onu unutamam herhalde. " dedi Arya düşünceli bir şekilde. Sanırım ikizim onu romantikleştirmeye başlamıştı. "Onu ilk sen öpmedin mi ?" diye sordu Cansın. "Evet ve en iyi yaptığım karardı. " dediğinde yüzümü buruşturdum. "Lütfen kardeşimle olan öpücüklerini anlatma. Kusucakmış gibi oluyorum. " dediğimde Arya 'hah' gibi bir ses çıkardı. "Görkem'i öpücüklere boğan benim sanki " dediğinde bu sefer herkes bana güldü. Şu an aramızda sadece Ceren yoktu. O da son sınıf olduğu için Rüzgar'la ders çalışıyordu. Sanırım geleceği kesin olan tek çiftti şu an.
"Selam " duyduğum o tanıdık sesle kafamı kaldırdım. Görkem elleri ceplerinde oldukça havalı bir duruşla bana bakıyordu. Dişlerimi gösterecek bir şekilde gülümsediğimde bana göz kırptı. "Merhaba Görkem " dedi Arya imalı bir şekilde. Görkem gözlerini devirerek Arya'ya baktı. "Sanada Merhaba Arya" dedi.
Bakışları tekrar bana döndüğünde ikimizde birbirimize anlamsız bir şekilde gülüyorduk. Çok tatlıydı ! "Ben Özgür'ü alabilir miyim kızlar " dedi Görkem. Arya kızlara bakış atarak konuştu. "Yani Özgür'ü istediğini mi söylüyorsun ?" Cansın koca bir kahkaha patlatınca Tuğçe onu susturmaya çalıştı ama o da gülüyordu. Görkem kaşlarını çatmış bir şekilde hepimize baktı. Ayağa kalkıp duruma el attım. "Görüşürüz kızlar " dedim sonra konuşacağız bu konuyu bakışımıda atmayı unutmadım. Görkem'in kolundan tutup kızlardan uzaklaştırdım. Birlikte yürümeye başladık. Ona bakmak istiyordum ama utanıyordum. Ya dün söylediklerinden pişman olursa ? Ya duygularımız aynı değilse ?
"Özgür ?" dediğinde transtan yeni çıkmışım gibi ona baktım. "Beni dinliyor musun ?" dedi. Ona boş boş bakarken  gülümseyip dudaklarını kulağıma doğru getirdi. "Aklından neler geçiyor ?" diye fısıldadı. Gözlerim gözlerine kenetliyken dudaklarını dudaklarımın doğrultusuna getirdi. Gözlerimi istemsizce kapattığımda bana yaklaştığını hissediyordum. Soğuk dudakları yanağıma değince dudaklarım kıvrıldı. Yanağıma öyle bir öpücük kondurmuştu ki içim erimişti. Gözlerimi açtığımda ise bambaşka bir Görkem gördüm. O mutluydu. Hiç görmediğim kadar gülümsüyordu. Bu gülüşü çok sevmiştim ve hep bana gülsün istedim. "Seni okuldan sonra bir yere götürüyorum " dediğinde tek kaşımı kaldırdım. "Nereye ?" diye sordum. "Hayatım boyunca hiç yapmadığım bir şey...yani bir kızla hiç gitmediğim bir yer. " dedi. Bu beni daha da meraklandırmıştı. Yoksa bu bir randevu muydu ?
CANSIN'dan
Hayatımı sorguluyordum. Çetemdeki dostlarım mutluydu. Arya çocukluk arkadaşıyla sevgili olmuştu. Eskiden anlaşamıyorlardı. Belkide kendilerine itiraf edemedikleri için bu kadar öfkeliydiler birbirlerine. Tuğçe'nin olayı zor olsa bile Kutay onu bırakmaya niyetli değildi. Onların birlikteliği benim için bir umuttu. Rosie ise şu an Tuğçe'nin durumundaydı. Ama Uzay'ı tanıyordum. Onu bırakmazdı. Farklı çetelerdeki insanlar birbirleriyle çıkamazlar. Belki de en önemli kurallardan biriydi. Ve biz bütün kızlar şu an bu kuralı çiğniyorduk.
Arya ve Barlas
Tuğçe ve Kutay
Rosie ve Uzay
Ceren ve Rüzgar
Hatta şu andan itibaren Görkem ve Özgür
Hepsi en büyük kuralı hiçe sayıyordu. Ama yine de mutlulardı. Ben mi ? Ben başından beri çiğniyordum kuralı...tabi benim için bir şey değişmiyordu. Çünkü Egemen'in hisleri karşılıklı değildi. "Cansın ! Egemen geliyor " heyecanla kafamı kaldırdığımda yandaki banka yürüdüğünü gördüm. Onun gibi son sınıflardan olan bir kızın yanına oturmuştu. Suratım bozulduğunda Tuğçe omzumu sıktı. "Boşver " dedi ama tabiki yapmadım. "Bu kız kim ?" dedi Arya merakla. Hepimizin merak ettiği soruydu. Yanlarına Barlas'ın gelmesiyle Arya tamamen oraya odaklandı. Film izler gibi izliyordu. Bir anda Barlas'ın arkasından hızla biri sarıldı. Kız gülümseyerek öbür kızın yanına oturdu. "Bu da neyin nesi böyle ?" Arya burnundan soluyordu. Kıpkırmızı olmuştu. Gözleri o kadar çok açılmıştı ki ben bile korkmuştum. "Sakin ol Arya" dedi Rosie. Ama Arya hızla kalktı. "Yürü Cansın gidiyoruz !"
Emin miyiz ? Korkuyla bir Arya'ya bir de bankta oturan ve gülümseyen Egemen'e baktım. Vücudumdaki bütün hücreler gerildi. Ayağa kalkınca bunu gören Arya kolumdan tutup hızla banka doğru yürüdü. "Barlas " Arya hayatımda duyduğum en tüyler ürpertici sesi kullandı. Barlas kızı itip hızla ayağa kalktı. "Aşkım !" Barlas'ın sesi incelmişti. Gülmeden edemedim. Bakışlarım Egemen'i bulunca bana baktığını gördüm. Bakışlarımı kaçırıp konuştuğu kıza baktım. Bana üsten bir bakış atıyordu. Sinirden ellerimi yumruk yaptım. Buraya neden gelmiştim ki ? Arya Barlas'ın kulağından çekip uzaklaştırdığında orada tek başıma kalmıştım.
Egemen, "Seninde kızman gereken biri var mı ?" diye sordu tek kaşını kaldırarak. Kızlar kıkırdayarak bana baktı. Rezil olmuştum. Hemde çok fena. Ne bekliyordum ki bende mi Egemen'in kullağını çekecektim. Hiç bir şey söylemeden arkamı döndüm. Onun yanağından öptüğüm günü hatırladım. Ve o şaşkın suratıyla bana bakışını. Sanırım bir ömür boyu bunla yetinebilirdim. Sınıfa gitmek istiyordum. Kafamı sıraya gömüp olanları unutmak.
Bir el kolumu sarınca şaşkınlıkla baktım. Aras ? Hatırlatıyım Akın'ın çetesinden,benimle çete partisine gelen çocuk. Sonra zaten Akın'ın bir oyunu olduğu belli olmuştu. "Ne istiyorsun ?" diye sordum sinirle. Ama o bundan hiç etkilenmemiş bir şekilde omuz silkti. "Sadece konuşmak. Kötü gibi gözüküyorsun. "  Hala kolumu saran elini kendimden uzaklaştırdım. "Hiç bir şey seni ilgilendirmez. " Tamam anlamında başını sallayıp bir adım geri attı. "Bak düşman olabiliriz ama üzgün bir kız görünce ona yardım ederim. O kadar da insafsız değilim. " Ona güvenmiyordum. Bunun bir oyun olduğu belliydi. Tam ona defolup gitmesini söyleyecekken aklıma bir şey geldi. Özgür Akın'a karşı olan şu 'yakınlaşma' planı nasıl olacaktı ? Sonuçta artık Görkem vardı. Bu planı bir daha yapamazdı. Tek bir çare kalıyordu. "Teşekkür ederim " dedim gülümseyerek. "Şey...İstersen kantine gidelim. Kafan dağılır. " dedi Aras. Madem Akın hakkında bilgi edinmemiz gerekiyordu. Bunu çetesinden daha iyi kim bilebilirdi ki. "Elbette " dedim ve ikimizde okulun içine girdik.

ÖZGÜR'den
Okul bittiğinde kapının yanında Görkem'i bekliyordum. Egemen görmeden gitmemiz iyi olurdu. Çünkü şu an kızlardan başka kimse bilmiyordu. Yani sanırım. Acaba Görkem kimlere söylemişti. Uzaktan o gri gözleri seçtiğimde heyecandan nefesimi tuttum. Acaba beni nereye götürecekti ? Yanıma geldiğinde onu süzmeden edemedim. Sırt çantasının tek bir kolunu omzuna takmıştı ve bir eliyle askıyı tutuyordu. Saçları dağınıktı. Ve gözleri her zamankinden daha parlaktı. "Hazır mısın ?" Evet anlamında başımı salladım. Ama etrafıma korkuyla bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. "Hadi gidelim " dedim Görkem'in kolundan tutarak. Gülerek bana baktı. "Merak etme. Bizi kimse görmez. " Fakat ben rahat değildim.  Bir anda karşıma Egemen ve Barlas çıkacak diye ödüm kopuyordu.
"Naber gençler !" Caner keyifli bir şekilde iki kolunu Görkem ile benim omuzlarıma koydu. "İyi" ikimizde aynı anda söyledik bunu. Biraz keyifsiz bir sesle. "Bir şey mi oldu Caner ?" diye sordu Görkem. "Yoo " dedi Caner hala gülerken. Üçümüzde böyle sessiz bir şekilde birbirimize bakıyorduk. "Neyse ben gidiyim artık " dedim Görkem'e göz işaretleriyle bekleyeceğimi söylemeye çalıştım. Sanırım anlamıştı. "Niye gidiyorsun ya ?" dedi Caner kolumdan tutup kendine çekerken. Ee okul bitti ya Caner " dedim dişlerimi sıkarak. "Tamam işte. Hep birlikte bir yerlere gideriz. " Derin bir nefes alıp Görkem'e baktım. Bir şeyler yap !
"Caner git başkalarıyla dışarı çık. Ne biliyim kendine sevgili falan yap ! " dedi ve Caner'in cevabını dinlemeden gitti. "Bazen kabalaşabiliyor " dedi uzaktan gidişini izleyerek. Fırsattan istifaden direk yanından kaçtım. "İyi o zaman seninle bir şeyler yaparız Özgür"
"Özgür ?"
"Nereye gitti bu kız ?"
--
Görkem arabayı durdurduğunda etrafıma baktım. Burası bir çimenlikti. Bizim gibi arabada bekleyen bir kaç insan vardı. Dışarı çıkmak için kemerimi çıkardığımda "Dur !" dedi Görkem. "Dışarı çıkmayacağız. " eli arabanın bir düğmesine bastığında yukarıdaki pencere tamamen açıldı. Pahalı arabaların kendine özgü sürprizleri vardı. Görkem işaret parmağıyla bir yeri işaret ettiğinde gözlerimle takip ettim. Beyaz bir perdeye ışık vuruyorlardı. "Burası açık hava sineması " dedim mırıldanarak. "Aynen. Açık hava sinemasını çok severim. Ama buraya daha önce birini getirmedim. " dedi. Ona baktığımda o da başını bana doğru çevirdi.
"Sen ilksin. " kaşlarımı hava kaldırdım ve ağzımı hafif araladım. Görkem beni çok sevdiği bir yere getirmişti. Ve daha önce kimseyi getirmemişti. Elim ensesine gitti. Onu kendime çekerek dudaklarına yapıştım. Bir eli yanağımda öbür eli ise bacağımdaydı. Alt dudağımı emip ısırdığında ağzına doğru inledim. Hiç kendimi bu kadar huzurlu ve mutlu hissetmemiştim. Dudaklarını benden ayırdığında gözlerinde daha önce hiç görmediğim bir ışık gördüm. Aynı ışığın benim gözlerimde de olduğuna emindim.
"Seni hep koruyacağım. " dedi bir anda.  Bunu neden söyledi bilmiyordum ama kendimi güvende hissettirmişti. "Biliyorum " dedim fısıltıyla. Başka bir şey daha söyleyecektim. Ama bunun için daha çok erkendi. Bir insana bir anda seni seviyorum demek durumu zorlaştırırdı. Her şey daha yeni başlıyordu. Bu bir başlangıçtı. Görkem kalbime girmeyi başarmıştı.

İlk defa Görkem ve Özgür'ü huzurlu yazdığımı fark ettim.
Umarım beğenirsinizzzz

~Gri ve Yeşil~ ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin