İLK OPERASYON

8.2K 327 13
                                    

Helikopterden indiğimde etrafımdaki o korkunç manzara beni çok korkutmuştu. Etrafıma belli bariz korkuyla bakıyordum ki Efe korktuğumu anlamıştı ve bana dedi ki: "Noldu türk kızı korktun mu hayır yani bilmiyomuydun ki böyle manzarayla karşılaşacağını?! Yol yakınken geri dön bari." dedi ve beni çok kırdı bende sinirinden yumruğumu sıkıyordum ve ben hiç altta kalır mıyım yapıştırdım cevabı: "Birincisi korkmadım. İkincisi ben istihbaratçıyım örgütün içimde yaşadım ne manzaralar gördüm. Üçüncüsü bin tane canım olsa hepsi vatana feda yani geri DÖNMEYECEĞİM. Ve ayrıca sen gerçek korkuyu bilir misin ha söylesene?! Sen bu vatan için sadece herkesin teröristlerin bile bildiği bir askerdin ve şu an da öylesin. Peki ya ben, ben kimsenin ne kendi askerimizin ne de şerefsiz teröristlerin bilmediği gizli görevde olan, o teröristlerin yanında yaşayan, bi bilgi veremeden deşifre olup şehit olursam korkusuyla her gün ölümle burun buruna uyanan biriydim ki şu anda da öyle. Yani senin anlayacağın aramızda dağlar kadar fark var. Sen yaşayan askersen ben de ölü askerim ben bir yaşayan ölü askerim. Anladın?! O yüzden bi daha bana korktun mu diye soru sorma her şeyi sor bunu sorma!" dedim belki biraz ağır konuşmuş olmalıyım çünkü etraftakiler "bu kızın içinden ne çıktı lan sanki bu sorunun sorulmasını istiyordu bu şekilde patlamak için" der gibi bakıyorlardı. Komutanda (Efe) {artık kişileri lakaplarla yazacağım} hatasını anlamış gibiydi ve bakışıp yolumuza devam ettik. Karargaha yaklaşırken yakınlarımıza bomba atıldı. Hepimizin kenarlara savrulmuştuk. Ben çok şiddetli düştüm. çünkü galiba arkam uçurumdu ve oraya düşmüş olmalıyım. Ben hariç bizimkiler telsizleşiyordu. Efe herkesin durumunu sormuştu yani oraları hatırlıyorum çünkü yarı baygın bir şekildeydim o sırada. Her yerim ağrıyordu, yanıyordu. Uçurum da sert kayaların üstüne yığılmıştım bazı yerlerimi hissetmiyorum diyecek kadar az hissediyordum. Efe: "İrem iyi misin? Bi sorun sıkıntı var mı?" diye sordu cevap veremedim. "İreeeemmmm, İreeemm orda mısın arkadaşlar İrem'i gören var mı?" diye sordu bizimkiler galiba beni görmediğini sordu ve yanılmıyorsam Gürcü: "Komutanım Türk kızı büyük ihtimalle uçurumdan düştü." dedi üzgün bi sesle. Efe çıldırmış olmalı ki "İreeeeemmmm!!!" diye bağırıyodu. Sonra kimse uçuruma gitmesin dedi çünkü şu teröristleri gebertmeleri gerekti. Teröristleri gebertmiş olmalılarki yanıma geliyorlardı. Gözlerim yarı açıktı. Efe İrem biz geldik diye bağırıyordu ve nabzımı kontrol etti yaşıyordum yani bunu öğrenmişti. Çaylak: "Daha çok erken ya nereye gidiyosun dayansana türk kızı!" Dayı Efe'ye benim felç kalma ihtimalimi söyledi. Efe: "Ya kız ta nereden nereye uçtu lan. Koruyamadım onu. Benim onu korumam gerekti ve ben yapamadım ahh ahh hepsi benim suçum hepsii!!" diye söylendi. Tilki: "Senin bi suçun yok asıl bu hepimizin suçu." dedi. E tabi o sırada başımda gevezelik etmiyorlardı hepsi başımda sadece dayı komutan ve tilki vardı diğerleri sedye için malzeme alıp sedye yapıyorlardı. Sonunda sedyeyi aşağı indirdiler ve beni oraya yerleştirdiler. Sonunda hastaneye ulaşmıştık (hastane derken ordu hastanesi tabi). Ameliyata alındım. Gerisini hatırlamıyorum. beni uyandırdıklarında yaklaşık dört saat geçmişti ve turp gibiydim. Beni yoğun bakımdan çıkardıklarında kendi odama götürüldüm ve bizimkiler durur mu hiç hemen yanıma geldiler. Kral: "Korkuttun bizi be devrem." dedi bana. Bende: "Bişeyim yok be oğuz hem her şerde bi hayır vardır belki o uçurumdan düşüp gözden kaybolmayacaktım da deşifre olacaktım biliyosun benim bi gizli görevim var." dedim ve Efe'ye baktım çünkü ona gönderme yapmıştım.

BİR KIZIN BORDO BERELİ HİKAYESİ { DÜZENLEMEYE ALINACAK }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin