2.Bölüm

79 20 11
                                    

yorum ve vote leri unutmayalım. İyi okumalar 💋

Elindeki kağıt buruşturulmuş bir haldeydi, açtığında içinde bir yazı olduğunu gördüm . Herhalde adrestir.

"Ben bu evi arıyorum da nerde tam olarak bilmiyorum siz biliyormusunuz?" dediğinde şero da kağıda baktığı gibi yüz ifadesi değişti ve şaşkın bir ifade aldı.
" Burasıı... kızım burası sizin yan ev değilmi ?" diye bana sorunca ben de kağıda bakmak için yanlarına geçtim. Çocuk kağıdı bana verdi . Bu kağıt eski bir kağıta benziyordu ve bir fotoğraf ve adres vardı için de .
" Evet evet burası bizim yan taraf, da siz niçin arıyorsunuz bu evi ? Bu ev yıllar önce terk edilmişti ."
çocuğa kağıdı geri verince hafiften gülümseyip elini uzattı "Ben ateş. " bende elini sıkarak yüzüne baktım ve " Bende deniz ." hafiften sırıtarak
" Memnun oldum deniz . " dedi.

" Benim babamın eski bir arkadaşı babama bu evi vermiş ve ... babam , geçen ay vefat etti ve bu evle şirketi de bana bırakmış . Bende bu eve taşınmak istiyorum ." peki acaba neden bu eve taşınmak istiyorki ,yani sonuçta zengin belli neden bu eve gelsin ki ? " Başınız sağolsun ."
" şeroş ben sana parayı verim de gidim." çok kaldım burda ve annem merak eder .Elimi pantolonumun cebine attım ama para yoktu ,belki öbür ceptedir diye onada baktım ama yok yok yok!
"Parayı evde bırakmışım şeroş sonra bıraksam olurmu ?" ateş hemen araya girerek " Ben verebilirim yoksa. " diyerek elini cebine attı. Ben hemen elimke durdurdum ve " Gerek yok kalsın biz şeroşla anlaşırız." şaşırmış bir ifade ile bana baktı ve " Bence biz senle bir anlaşma yapalım ." şeroşla ben anlamamış bir şekilde ateşe bakıyorduk.
"Yani ben çikolataların parasını vereyim sende beni o eve götür . Hm ne dersin ?" şeroşta bize bakarak " parayı sonrada verirsin kızım bir şey olmaz . Ama sizin evler yan yana istersen yardım et bende şu gelen müşterilere bir bakim" diyerek gitti.

Ne? ben tanımadığım biriyle hiç bir yere gitmem.Ateş hala merakla bana bakarken bende tabiki " kusura bakma ama olmaz " dedim. Yüzünde üzüldüğüne dair bir ifade oldu.
" Ama neden hemen sizin yandaymış ya, nolur beni oraya götürsen ?" dediğinde bende biraz ciddileşmeye çalışarak " Ben tanımadığım biriyle hiç bir yere gitmem." diye söyleyince çocuk sesli bir şekilde gülmeye başladı.
Allahım çok tatlı gülüyor. Bana baktığında onu izlediğim için biraz utandım. İnşallah kızarmam.
" Merak etme seni yemem söz . Hem eve gitmiyormuydun ? benide oraya götür lütfen. " içimde birden bir güven oluştu ve " Tamam." diyerek kabul ettim.Gülümseyerek eliyle kibarca yolu gösterdi ve ikimizde dışarıya doğru yürüdük.

Kapıya çıkınca ateş arabanın kapısını binmem için açtı ama yanımda duran yavru gri bir kedi vardı " ya ama sen çok tatlısın yerim seni " diyerek kediye doğru eyildim.
" Evet biliyorum çok tatlıyım . " ne , ne diyo bu ya ." Ne ?" dediğim gibi ateş arkasını dönünce kediyi gördü ve yüzünde hem şok olmuş hem de utanmış gibi bir ifade vardı.
" Ao pardon ya ben , bana diyorsun sanmıştım." diyince kendimi tutamadım ve kahkahayı bastım.
"Ya gülme bak " dediğinde kendimi tutmata çalışarak "tamam sustum " dedim ama ikimizde birbirimize baktığımız gibi gülmeye başladık .
Ama o nasıl gülmek ya , kocaman gamzesi var , çok tatlı. Ben dalmış bir şekilde ateşi izlerken beni dünyaya geri getiren bir miyav sesi ile kediye döndüm " Noldu boncuk seni yerim ben " diyerek kediyi seviyordum ve ateşte yanımda eğilerek kediyi sevmeye başladı. Kedi de onunla oynuyordu .
Ateş bana çok yakın oturduğu için parfüm kokusu buram buram geliyordu. Ağır ama harikaydı.
" Hadi gidelim artık."Ateşin sesiyle ona döndüm ve başımı olumlu anlamda salladım.
Araba da ön tarafta oturdum ve ateşte bindikten sonra arabayı çalıştırdı ve eve doğru gitmeye başladık .
Yol boyunca oluşan sessizliği ateş bozdu. " Ee anlat bakalım komşu kendini." derken dudağı hafiften yukarı kıvrıldı.
" Hmm ne anlatsam ki ?" diye kendi kendime söylenirken düşünceli bir tavırla bana bir bakış attı.
" Yaşın kaç mesela ?"
" Yaşım 23 . Peki senin kaç ?"
"24 , ee ufaklık çalışıyormusunbakalım."
ufaklık mı odun!
"Alt tarafı bir yaş ne ufaklığı. Mesleğim hostes. Sen kesin zenginsindir belli , kesin çalışmıyosundur baba parası felan."
Yüzündeki gülümseme kayboldu ve bu söylediğimin hoşuna gitmediği belliydi.
" Ben öyle bir insan deyilim tamammı!"
Tamam kabul korktum ama ben o pembe hastası minnak kızlardan deyilim! Bana bağıramaz." Ben o senin sandığın zengin züppelere benzemem ben mimarım ve kendi emeklerimle kazandığım şirketin patronuyum." tüh lan o kadar laf ettim " kusura bakma ya , ama bana bi daha bağırma elimde kalırsın" diyerek parmak salladım hafiften gülerek başını olumlu anlamda salladı.

BİR YAPBOZ PARÇASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin