❤Adım Gibi Sevda❤

#Yemek #

Gözlerimi kaçırdım gözlerinden sinirliydim. Gülerek bana baktı.
"Neden gülüyorsun" dedim.
"Hocam demiyorsun aferin sevda".
dedi.

Koltuktan kalktım bakışına karşılık olarak bakış fırlattım.

"Merak etme sadece nasıl tepki vereceğini merak ettim".
"Gördünüz tepkimi o zaman".
"Yemek yapmayı kimseye bırakmam zaten merak etme".
"Tamam".
"Kızgın mısın bana".
"Hayır değilim".
"Sesin öyle demiyor ama".

Bu neydi şimdi neden yanıma iyice yaklaşmıştı. Olamaz, durmuş bakıyordu bana. Ne yapmaya çalışıyordu böyle anlamıyorum.

"Hadi ben yemek yapmaya başlıyım".
"Olur".
"Ne istersin yemek".
"Farketmez hocam".

Yine söylemiştim hocamı uzatarak gözlerini benden kaçırdı ve domates,biber,çıkardı.

"Otur, hadi sana meyve suyu veriyim iç".

Beklerken hazır dolaptan çıkarıp verecek diye sıkma makinesini çıkardı. Portakalları kesip içine attı. Biraz bekledikten sonra büyük geniş bardağa portakal suyu doldurup bana uzattı.

"Ben sanmıştım ki... zahmet oldu dolaptan çıkartırsın diye düşündüm hocam".

"Ne zahmeti hadi iç sen keyfine bak ne istersen  dolapta var al".
"Teşekkürler".
"Rica ederim küçük hanım".

Portakal suyumu hızlıca içip bitirdim.
Gözlerim emrenin üstündeydi.

"Sevda".
"Ayy!efendimm".
"Korkuttum mu".
"Hayır, ben sadece yani öyle dalmışım".

Ne diyebilirdim ki seni izliyorum mu". Gülesim geldi birden ve kafamı kaldırdım emrenin gözleriyle birleşti gözlerim.

Gözlerimi kaçırdım. Baktıkça bakasım geliyordu çünkü.

"Makarna sever misin"?.
"Bayılırım çok severim".
"Süper o zaman".

Bi adama bu kadar mı yakışırdı yemek yapmak. Güzelce yıkayıp malzemeleri kesme tahtasına biberleri Sonra domateside doğradı. Bir yandan da çayı demledi.
Bütün malzemeleri tamamdı. Tencereye su koyup içine biraz sıva yağ ve tuz attı.

"Küçük hanım inşallah beyenirsin".
"Bakalım tadına da puan veririm ona göre". "Hahahaha".
"Hayhay ver puanını".

Baktım salata yapıyordu bütün malzemelerini doğrası yine nasılda güzel doğruyordu. Salatayıda bitirdi masaya koydu. Çatalları getirdi. Makarnanın kıymalı ve salcalı soyusunu üstüne döktü. Ve tabi içinde nane,karabiber ve kimyonda vardı.

Sandalyeye oturduk. İlk suyumu yudumlayıp yemeğe başlamadan emreye baktım konuşmaya başladım.

"Emre hocam".
"Efendim sevda".
"Teşekkür ederim zahmet ettiniz hocam".

"Yok ya kendim içinde yaptım senin için değil sadece bak bende yiyorum". "Hahahaha".

"Öyle mi hocam hmmm".
"Ben tek olsam dışardan söylerdim ev yemeği ama sen olunca şanslısın yani".

"Himm.. güzel olmuş".
"Beyendin mi?"
"Evet,çok lezzetli elinize sağlık hocam".
"Afiyet olsun sevda".
"Salatada baya iyiymiş benden geçer not aldın hocam".
"Bunu senden duymak güzelmiş sevda sevindim".

Yemekler bittiği gibi ayağa kalktım ama emre çoktan tabakları mutfağa götürdü. Çakalları topayıp diğer elime bardakları aldım. Mutfağa götürdüm emre elimdekileri görüp yarısı elimden almayı çalıştı

"Ver yarısı istersen neden topluyorsun sen misafirimsin".
"Hocam, siz toplarken ben duramazdım iki parça seyin lafı olmaz".

Tam bardakları koydum yerine elimden çatallar kayıp düştü.

Hemen yere çöktüm tam çatala uzandım elimin üstündeki elle başımı kaldırdım.

Evet, emrede eğilmişti yere ve gözlerini gözlerime dikmiş öylece bakıyordu. Eli elimin üstündeydi.

Neden,bu kadar güzel bakıyordu ve elleri sıcaktı.
Yavaşca elimi elinin altından çektim. Elimi çektiğim gibi gözlerimi kaçırdım yine ayağa kalktım.
Çatalı alıp tezgaha koydum  ortam birden  sessizleşti.

Sessizliği bozarak;

"İstersen çayı ben getireyim sen otur".
"Sen otur misafirsin ben getiririm".
"Olur tamam ".
"İstersen bahçede oturabiliriz ne dersin".
"Çok güzel olur ben bahçeye çıkıyorum".
"Bende getiriyorum çayları".
"Yada söyle yapalım sende bende kendi bardağımızı tutalım çünkü zor olur iki gelinde getirirken".
"Tamam o zaman".

Çay  çikolata ve kurabiyeleri alıp bahçeye yürüdük.
Masaya koyduk yiyecekleri. İkimizde yerimize oturacakken, bir anda önümdeki sandalyeye çarptım sandalye yere düştüm. Bende herhalde yere çakılcam diye tahmin ederke;Son anda  kendimi emrenin kollarında buldum.

#MERVE AKYOL#
Sevgilerimle oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 😗😊😁🤗🙂😚