Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Robert, Christiana'ya ve baba Henry'e planından bahsetti.
- Şuan yapabileceğimiz tek şey hırsımızın geri dönmesini beklemek. Christiana, sandığı çok iyi bir yere sakla lütfen.
- Peki Robert.
- Planımız şu; Jennifer geldiğinde onu hemen yukarı çıkarın yaklaşık 5 dakika oyaladıktan sonra, Christiana onu odasını yenilemem yalanıyla alt kata indir. Bende bu arada aşağı inmiş olacağım. Odanın penceresini ben tutacağım kaçmak istediği an yakalarım. Christiana sana en büyük iş düşüyor. Onu odasına girer girmez kilityeceksin. Aramızda en hızlısı sen olmalısın. Kilitledikten sonra baban ve sen kapıda duracaksınız. Bilmiyoruz güçlü bir kız olabilir. Sonrası zaten malumunuz. Madalyonu alacağız. Tamam mı?
- Tamam Robert.
- Tamam evlat.
...
Aradan 1 hafta geçtikten sonra bir öğle vakti kapı çaldı. Robert şüphelenip hemen Jennifer'ın kaldığı odanın yanına girdi. Christiana kapıyı açtığında karşısında Jennifer'ı gördü. Onu içeri alarak üst kata çıkarttı. Çok sıcakkanlı davranıyorlardı birbirlerine. Christiana kuzenini üst katta 5 dakika oyaladıktan sonra:
- Jennifer canım kuzenim kaldığın odayı en son bıraktığın halde ama daha güzel bulacaksın emin olabilirsin.
- Öyle mi kuzenime güvenmeyeceğim de kime güveneceğim.
- Hadi gir bakalım beğenecek misin.. Sahte kuzen. (Bunu söylerken ses tonu intikam alıyormuş gibiydi.)
Ve birden Christiana kapıyı Jennifer'ın üstüne kilitledi. Jennifer'ın bağırışları evi inletiyordu.
- Bırakın beni. Christiana! Aç şu lanet kapıyı aç. Bırakın beniii. Henry! Chris!
Aradan 10 dakika geçtikten sonra ses seda kesildi. 10 dakikanın üzerinden de 20 dakika yani toplam 30 dakika geçtikten sonra Robert içeriye girdi.
- Nerde o hırsız.
-Nasıl sen yakalamdın mı evlat?
- Hayır perdeyi bile açmadı eminim açmadı.
- O halde???
- Açın kapıyı, diye bağırdı Robert.
Christiana kapıyı aceleyle açtı ve hepsi birden içeriye daldı. Robert çıldırmış gibiydi.
- Nerede o, diye bağırıyordu.
- Bi...Bilyorum Robert, tanrı şahidim bilmiyorum.
Robert'ın gözü yerdeki deliğe takıldı ve oraya koştu.
- Lanet olsun burdan kaçmış. Buraya hiç bakmamıştım kahretsin.Christiana bana derhal bir fener getir, derhal!
- Tamam.
Christiana feneri Robert'a uzattı ve Robert bir an olsun tereddüt etmeden deliğe atladı. Christiana Robert'a birşey olur diye korkudan ağlıyordu. Baba Henry dayanamadı ve bu çılgın İngilizi takip etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madalyon'un Hazinesi
Mystery / ThrillerFransız baba ile İngiliz bir annenin güzeller güzeli Christiana'sıyla, İngiliz Dedektif Robert'ın tesadüflerle dolu aşkı. Bir madalyonun verebileceği en güzel hediye....