Kapıya Gelen Yabancı

5 1 0
                                    

Gelen kızı tanımıyordum. Adının Jennifer olduğunu ve babamı aradığını söyledi. Babamı çağırdım. Babam onu tanımışa benziyordu. Adının Jennifer olduğunu ve babamın onun amcası olduğunu söyledi. Şaşırmıştım ilk defa kuzenimi görüyordum. Babam hemen içeri aldı onu kahvaltı masasına oturttu ve sorular sormaya başladı. Bunca yıldır nerelerde olduğunu onu en son 7 yaşında gördüğünü filan konuşuyorlardı. Ben ise hiçbirşey anlamıyordum. Meğer babamın bana hiç bahsetmediği bir kardeşi varmış yani gizli bir amcam ve kuzenim, şaşkındım hem de çok. Ben 3 yaşındayken o 7 yaşındaymış ama hiç hatırlamıyorum zaten babam da zar zor hatırladı. Her neyse olaylara gelelim. Akşam olduğunda ona yatacak yer ayarlayacaktım ki Jennifer bana iç mimar olduğunu ve evi gezip içine sinen yerde kalmak istediğini söylemişti, ben de babamın onayını alıp gezdirdim ve beni hayrete düşüren şey ise üst katta ki en güzel misafir odaları varken alt katta hemen hemen hiç girmediğimiz kasvetli bir odayı seçti. Oma buranın kötü bir oda olduğunu söylememe rağmen burayı çok beğendiğini söyledi. Bende itiraz etmeden yatağını oraya yaptım. O gece nasıl olduysa orada kaldı. Bu arada da babamla yaşadığımız o korkunç olaylar yok oldu. Artık bu olayları çocukların yaptığından tamamen emindim ve aklıma geldikçe de gülüyordum babam da gülüyordu. Neyse ertesi gün hep beraber kahvaltı yaptık çok sıcakkanlı bir kızdı kuzenim. Babam evden çıkmıştı beraber kalmıştık. Sonra bana hâlâ yol yorgunu olduğunu söyledi ve izin isteyerek ona ayırdığım odaya girdi. O girdikten yaklaşık yarım saat sonra belli belirsiz sesler işittim. Yine çocukların oyunları olduğunu düşünmüştüm. O yüzden pek umursamadım. Ertesi günde babam gittikten ve Jennifer odasına çekildikten hemen sonra o tıkırtılar başladı ve Jennifer odasından çıkana kadar devam etti. Şüphelenmiştim. Aradan 3 saat geçtikten sonra Jennifer odasından çıktı - terlemişti- ve en yakın marketi sorup evden çıktı. O çıkar çıkmaz odasına girmek istedim ama kapısı kilitliydi. Şüphelerim artıyordu bu da ne demek oluyordu şimdi. Hemen köşkümüzün çatısına çıktım ve yedek anahtarı aldım. Tam kapısını açacaktım ki kapının sesini duydum ve hemen anahtarı cebime sokup kapısının kolunu tuttum henüz yeni açıyormuş gibi yaptım çünkü ben saklanana kadar o beni görürdü. Kapıdan girdi elinde poşetlerle ve beni kapısının önünde görünce donakaldığını ve cebini yoklayıp derin bir nefes alarak rahatladığını gördüm. Ardından yanıma gelip ne aradığımı sordu ben de hiç istifimi bozmadan odasını temizlemek istediğimi söyledim. Gerek olmadığını söyleyip bir bardak su istediğini söyledi ve elindeki 3 poşetten 2'sini bana verdi. Diğerini sorunca özel eşya aldığını söyledi ama inanmamıştım. Neyse akşam oldu beraber oturup sohbet ettik herşey yolundaydı ne ses vardı ne seda. Gece olunca uykusunun geldiğini söyleyip odasına girdi. Babam da yatmaya gitti ama ben uyumadım çünkü sesler yine başlamıştı. Sessizce yatağıma uzanıp sesleri dinliyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Korkmuyordum sadece uygun zamanı bekliyordum derken aradan 2 saat geçtikten sonra odasının kapısının açıldığını ve yavaşça merdivenlerden çıktığını duymuştum. Tuvalete girmişti. Tuvaletin kapısı kapanır kapanmaz fişek gibi odasına koştum sessizce ama hızlıca. Kapısı açıktı kapıyı itlediğimde sadece odanın yerinin değiştiğini gördüm ama o kırık beyaz renkte duvarların alt kısımları baya tozluydu hele ki yatağın yeni halindeki yer aşırı derecede griydi. Herde ki halı kalmış ve yer tozluydu. Bunları birkaç saniyede gözlemleyip hemen yukarı çıktım ve yatağıma girdim ben yatağıma girer girmez tuvaletin kapısı açıldı. Huh ne zamanlamaydı ama. O gece düşünürken uyumuşum. Sabah kalktığımızda yine beraber kahvaltı ettik ardından Jennifer bana yardım etti ve sofrayı topladık. Daha sonra odasına girdi ve yaklaşık 10 dakika sonra elinde çantalarıyla gelip acil bir işinin çıktığını ve 1, 2 hafta sonra eğer babamın izni olursa tekrar geleceğini söyledi. Ben hiç inanmıyordum ama yine de sıcakkanlı olmasından dolayı sarıldık babamla da vedalaşıp gitti. Odasına girdiğimde temizlendiğini ve bir önceki gece gördüğüm gibi bıraktığını gördüm. O oda da 3 günde ne yaptığını hiç bilmiyordum ama odayı eski haline getirmekte istrmedim değişiklik gözüme hoş gelmişti ama Jennifer evden giderken odayla ilgili hiçbir şey söylememişti. Daha sonra yatağın çarşafını yıkamak için çıkardığımda çarşaf elimden düşmüştü onu almak için eğildiğimde yerdeki tahtanın birinin ucunun kalkık olduğunu farkettim. Hemen yatağı çekip tahtayı kaldırdım ve altından bir sandık gördüm ve bir çığlık attım. Evde babam da yoktu, ne yapacağımı bilmiyordum. Tanrım bu da neydi. Gözlerime inanamıyordum delirdiğimi falan düşünüyordum. Sandığı yavaşça çıkardım ve açtım içi bomboştu. Sinirimden ağlıyordum. Jennifer ha hırsız Jennifer. Elim ayağıma dolanmıştı. Hemen sandığı odama çıkarıp sakladım. Babama gidemezdim. Ben de tüm olanları en iyi dostum Charles'a anlattım. Babamdan sonra en çok ona güveniyordum. Beraber düşündük ancak Charles'da anlam verememişti. Beraber deliye dönmüştüm. İşin içinden çıkamayınca Charles bana sizi anlattı ve adresinizi verdi. Bende hemen soluğu sizin yanınızda aldım Bay Williams.

Madalyon'un HazinesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin