Sahilde oturduğumda Leylayı bekliyordum ama karşıma hiç ummadığım biri oturdu Şebnem o güzel gözleri kestane saçları ve masum yüzüyle ne alakaydı neden Şebnemi görüyordum bunu bir türlü anlamıyordum bana bakıp banktan ayağa kalkıp
Gidiyorum kerem dedi ne ona anlamsızca bakıyordum yüzümde hoşnutsuz bir surat olduğunu da gayet biliyordum ama neden surat asıyordum anlamıyordum giderse gitsin bana ne ama ağzımla beynim aynı düşüncede değildi ağzım başka birinin sözünü dinleyerek konuştu
Gitmeyeceksin dedim sertçe bir an ne oluyor diye düşünmeden edemiyordum
Nedenmiş o benden nefret etmiyor musun bak seni kurtarıyorum kendimden dedi ağlamaklı bir an onu öyle görünce içim parçalandı ama neden bunu anlamıyordum rüyalarım her zaman saçma ve anlamsız olmuştur zaten ve benden asla beklenmeyecek bir söz çıktı
Nasıl gidebilirsin ki sen hiç güneşin yörüngesinden çıkan bir dünya duydun veya gördün mü dediğimde şoka girmişti irileşmişti gözleri ve birden her yer siyaha bulandığında zeynepte kaybolup gitti
Hastane odasında her zaman ki gibi yalnızdımkendime gelmeye çalıştım alttaraf bir rüyaydı ve her şey çok anlamsızdı eskiden çok kitap okurdum ve okumayıda istiyordum açıkçası daha sonra kapıdan birinin başını uzattığını gördüğümde rolüme odaklanmaya başladım içimden uzun boylu güzel yüzlü bir doktor girmişti odaya gerçekten çok güzel bir kadındı yanımdaki koltuğa oturdu ve bana rahat bir sesleD- Rahat ol kerem numara yapmadığını biliyorum dedi elindeki dosyayı incelerken kimdi bu kadın sinirlerim bozulmuştu benden ne istiyordu
Size yok ben yalan söylemeyeceğim numarası çekmeyeceğim kısa ve net ne istiyorsunuz dedim sinirle kadın yine sakin bir sesle
-Hiçbir şey dedi
Bu dünyada kimse mevfahati olmadan biri için bir şey yapmaz son kez soruyorum ne istiyorsun para mı dedim sinirlenmiştim ve hafifçe bağırmıştım genelde Şebnemi bu tavrımdan oldukça korkardı ama bu kadında işe yaramıyordu iyice sinirlendim
-Kerem sana bir hikaye anlatayım o zaman anlarsın Bir gün bahçede gezerken guru ve öğrencileri tartışan bir erkek ve bir kadın görürler
guru en başarılı öğrencisine bakarak sorar - İnsanlar neden birbirine bağırır?
Öğrencisi bir süre düşündükten sonra cevap verir:- Çünkü sakinliğimizi kaybettiğimizde birbirimize bağırırız.
Guru tekrar sorar:- Ama eğer o kişi tam yanında duruyorsa, bağırmaya ne gerek var ki? Söylemek istediğin şeyi yumuşak bir şekilde de söyleyebilirsin.
Öğrenci başka açıklamalar da getirmeye çalışır ama guru hiçbirinden tatmin olmaz ve sonunda kendi fikrini paylaşır:-
İnsanlar birbirlerine kızdıklarında, kalpleri birbirinden çok uzaklaşır. Bu uzaklıkta seslerini karşılarındakine duyurmak için bağırmaları gerekir. Ne kadar çok kızgınlarsa o kadar kuvvetli bağırmak durumunda kalırlar. Halbuki iki insan aşık olduğunda ne olur? Kalpleri yakın olduğu için birbirlerine bağırmazlar, yumuşak bir şekilde konuşurlar. Aralarındaki mesafe yok denecek kadar azdır. Sevgileri arttıkça ne olur? Konuşmak yerine birbirlerine fısıldamaya başlarlar. Hatta beraber yaşlandıkça, fısıldamaya bile ihtiyaçları kalmaz, iletişim kurabilmek için, birbirlerinin gözlerine bakmaları yeterli olur. Yani kızgın hissettiğimiz zaman, kalplerimizin birbirinden uzaklaşmasına müsade etmememiz lazım. Kalplerimizi birbirinden uzaklaştıracak kelimeler kullanmamak lazım, yoksa bir gün gelir ki, kalpler arasındaki mesafe o kadar artmıştır ki, geri dönüş yolunu bulamayız. Dedi hikayeg gerçekten anlamlıydı ama bana ne demek istiyordu ben bağırırım vururum kırar dökerim insanlar hiçbir zaman umrumda olmamıştır ki benim doktor ayağa kalkıp son kez bana baktı
Taburcu oluyorsun ve mahkemeye çıkıyorsun hafızanı kaybetmiş olsan da genel durumun iyi o yüzden seni burada tutamayız bu arada biri senin için askıya bir şeyler koydu mahkeme bol şans deyip çıktı içimden
ya nedemezsin dedim ve kalkıp askılıktaki kıyafetlerimi giydim takım elbise çok rahatsızdı ama katlanmak zorundaydım mecburen birde küçük bir not vardı
Sakın pes etme kerem kılıcını tut ve savaşmaya devam et
Yazılıydı bunu kesin Şebnem yollamıştır bana o zaman davayı babası açmış onun yerine demek oluyor yüzümde anlamsız bir gülümseme belirdi ve polisler odama girdiğinde bir şey demeden kelepçeleri geçirdiler koluma adliyeye geldiğimizde davanın olduğu yerde oturdum karşımda Şebnemavukat ve Yavuz vardı Şebnem e baktığımda yüzünün iyice çöktüğünü ve çok zayıflamış olduğunu fark etmiştim bir an anlamadığım ve uzun zamandır yaşamadığım bir ağrı girdi vücuduma sırayla savunmalar yapıldı en sonunda hakim
Davacı Şebnem Kutlay ifade vermeniz gerekiyor lütfen kürsüye çıkın dedi otoriter bir sesle cihan birden ayağa fırlasa da avukatı onu yerine oturttu ve kendisi söze başladı
Sayın hakimim müvekkilimin psikolojik ve ruhsal olarak bu tür ifadelere hazır değildir görüldüğü gibi belgelerimizde dosyalarımızda da mevcuttur dedi ve oturdu hakim benim tarafıma baktığında benim avukatım
Sayın müvekkilimin hafıza kaybından dolayı ifade veremeyeceğini belirtmek isterim sayın hakimim hastaneden onaylı raporlarda mevcuttur dedi hakim bir iç çekti ve ayağa kalktığında
Hakim- Karar verildi -------------birden Şebnemi uzaklaştırdılar ne oluyor diyeceğim diye kendimden korktum bir an asla dememeliydim yoksa foyam ortaya çıkar ve hapisten kurtulamazdım son kaçma şansım uçup gidemezdi herkes bu karmaşıklıktan sonra yine hakime döndü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
S*ktir Et 2.Kitap (Sezon)
RomanceBu sefer yeni bir duygu yeni bir bakış bu sefer yeni bir hayat ve yeni duygularla kerem sayer gözünü bir hastanede açar geçmişi karmaşık ve trajedilerle dolu bir adamdan serinin 2.bölümünü okuyacağız merakınızın tavan yapacağı bu sezonu kerem sayerl...