3.Bölüm İş Birliği

1.1K 43 0
                                    

Kalbim olduğunu hiç düşünmezdim ama sen ne zaman gülsen kalbimin olduğunu o zamanlar anlıyorum sen olmadığında kalbimin var olduğunu unutuveriyorum 

Aklım sadece Şebnemdeydi sahiden şimdi ne yapıyordur kaç hafta geçmişti ondan uzaklaşalı onu merak ediyordum çocuğu aldırdı mı o nasıldı kafamı yine sallayarak etrafta dolanmaya başladım aklım o kadar karışıktı ki elim kolum bağlıydı yer deli suyu duvara fırlattığımda elimdeki kana bakmakla kaldım sadece her kan damlası yere düştüğünde gözlerimi kapatıyordum yavaş yavaş yavaş sonra her yer karardı 

Yavuzun Ağzından 

Şebnemi direk uzaklaştırmak zorunda kaldık çünkü o davada her şeyi mahvedebilirdi buna izin veremezdim aklımda her şey ayarlıyken asla bunların bozulmasına izin veremezdim Oturduğum koltukta kendi kendime düşünürken Hüseyin çıkageldi 

 Abi Fransa da görüştüğünüz bayan buraya gelecekmiş adamları haber verdi dedi ve birden bire neden buraya gelsin şaşırmamak elde değildi amacı neydi bu kadının parada da anlaşmamıştı benle içimde bilmediğim bir duyguyla Hüseyin e baktım 

Reine Martinez den mi bahsediyorsun tamam hava alanına gider alırsınız dedim

Abi senin alman daha uygun olurmuş bunu dediler dedi ona şaşkınca baktım bu aralar iyice şaşırıyordum ne oluyordu 

Peki Şebnem nasıl dedim 

H- zeynep hanım hala uyuyor dedi ve uyku ilaçlarının fazla olduğunu ve ona yüklendiğimi düşünüyordum karnındaki çocuk ta zarar görebilirdi ve bu zeynep için tehlikeli olabilirdi her ne kadar çocuğu istemesemde mecburen bakmak zorundaydım ona ayağa kalkıp zeynepin odasına çıktım ve kapıdan sesizce ona bakarak uyuduğunu gördüm uyuması en iyisiydi çünkü fırtına öncesi sesizlikte uyumak en iyi kaçış yoluydu ve odanın kapısını sesizce kapattım 

KEREMİN AĞIZINDAN 

Gözlerimi açtığımda yine revirdeydim bu aralar hep gözlerimi revirde açıyordum bu çok can sıkıcıydı hemen sarılı elime bakıp dışarı çıkmak için kalktığımda karşımda hastanedeki doktoru gördüm çok can sıkıydı bu beni oturturup azarlaecasına

 Ne yaptığını sanıyorsun dedi hafifçe bu kadın çok can sıkıcıydı ona ne benim ne yaptığımdan 

Size ne benim ne yaptığımdan bırakın gideyim her şey çok çirkinleşmesin dedim ve kolunu ittiğimde kadın sendeledi öfkeyle bana baktı 

Sana yardım etmeye çalıştığımı görmüyor musun saf falan mısın sen dedi ona alayla 

 Bana bak ben senden yardım istemedim şimdi tekrar diyorum çekil yolumdan dedim ben tam giderken sessizce arkamdan 

Şebnem i görmeyeli kaç ay oldu kerem birde çocuğunu hiç merak etmiyor musun dediğinde hınşınla ona döndüm

Sen nereden biliyorsun bunu dedim ciddice 

Sana yardım etmek istiyorum dedi

Hiç bir insan durup dururken iyilik yapmaz kimsin sen dedim kızgınca

Evet benim çıkarlarım var ama sana yardım edebileceğim türde çıkarlar şebnemi görmek istersen benimle iş birliği yap dedi

Daha adını bilmediğim biriyle nasıl bir anlaşma yapabilirim söyler misin dedim 

Doğru ben Tuğba Güney sana Şebnem i getireceğim o zamana kadar hücrede kendini üşümemeye çalış dedi ve gitti bunu nasıl yapacaktı Şebnem  nasıl getirecekti dalga geçiyor olmalıydı ama tek şansım bu kadındı ona güvenmek zorundaydım 

TUĞBANIN AĞIZINDAN 

Şebnemlere geldiğimde kapıyı her zamanki kadın açtı eşyalarımı bırakıp Şebnemin odasına çıktığımda yatağında kitap okuyordu karnı oldukça büyümüştü ama çocuk daha uzun bir süre gelmeyecekti ona gülümseyip 

Nasılsın canım demeden önce kalk seni bir yere götüreceğim dedim Şebnem bana bakıp masumca 

Nereye dedi ona istemsizce gülüp 

Süpriz olsun dedim ve onunla sinemaya doğru yola çıktık

Yavuzun Ağzından

Hava alanına geldiğimde tam bir Fransız kadınlarına yakışır şekilde dantellere sarılmış bir şekilde ki kadını gördüm ve beni görünce selamlaştık 

 bonjour comment allez-vous ( merhaba nasılsınız ) dediğinde başımla selamlayıp 

 Je suis très bien comment êtes-vous ( iyiyim siz nasılsınız ) dedim ve ilerlemeye başladık hava alanına yakın bir cafede oturduk ve ona baktığımda gerçekten çok güzel bir kadındı ama aklımda tek bir soru vardı şarabını yudumlarken 

 Pourquoi êtes-vous venu ici ne veux pas que je vienne ( neden geldiniz gelmeyi hiç istememiştiniz buraya ) 

Pensez-vous qu'il est lié au travail, mais je suis venu pour vous voir aller dans votre esprit, ne pas même (İşle ilgili olduğunu düşünüyorsunuz ama sizi görmek için geldiğim aklınızdan bile geçmedi değil mi)

ne beni görmek için mi gelmişti ama neden 

KEREMİN AĞIZINDAN 

Yine bu hücredeydim kaç saat geçmesine rağmen Şebnem yoktu saat kaçtı bilmiyorum ama gece olduğundan eminim uzandığım yerden ayak sesleri geliyordu birden biri kapıyı açtı ve bu tanıdığım yüz beni korkutmuştu ve birden üzerime düştüğünde elimle kadının yüzüne bakmak isterken elim birden sıvı ve yapışık bir şeyle karşılaştı

S*ktir Et 2.Kitap (Sezon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin