Diyip birbirimize sıkıca sarıldık. Sonra benden ayrılıp dolmuş gözleriyle konuştu.
- çok özledim. Nerelerdeydin ? İyi misin ?
- iyiyim canım bende seni çok özledim. Sen iyi misin?
- evet. Diyip bana sıkıca sarıldı. Bi süre Sonra ondan ayrılıp
- ailee nerde?
- ailee İtalya da.
- taşındı mı?
- hayır o bir model oldu. İlk defilesine çıkacaktı bugün diyince ağlamamı tutumadım.
- fotoğrafı var mı?
- tabi var bekle.- ne olmuş benim tombişim.
- eski ailee den iz bile kalmadı. Diyince ağlamam daha da çoğaldı. Dizimin bagı çözüldü. Yere düştüm. Yanıma eğilip bana sarıldı ve o da gözyaşlarınını tutamadı. Hıçkıra hıçkıra ağladık. Bu konuşmaktan çok daha iyi gelmişti. Biraz ağladıktan Sonra ayaga kalkıp gözlerimizi sildik. Ona
- peki ev nasıl bu kadar iyi kaldı.
- sen gittikten Sonra her zaman bakımını yaptık. İçine dokunmadık. Çünkü Birgün geri gelecegini biliyorduk. Diyinece yanakalrını mıncırdım. Elimi tuttu. Elini tutum. Bir daha hiç bırakamamak üzere. Sonra Elinden tutup eve getirdim. Hemen onu bts le tanıştırmam gerekiyordu. Bir dakika ya biraz önce biz Korece konuştuk. Ona
- sen Korece mi konuştun?
- ah evet senin Kore'ye gittiğini öğrenince ikimiz Korece öğrendik. Diyince ona açık tatlı bir şekilde gülümsedim. Digerlerinin yanına gittim.
- öncelikle oppalar bu benim kardeşlerimden biri olan Suzy.
- Suzy bu tatlılık abideleri benim buraya gelmemi sagalayan oppalar. Diyince kafasını kaldırdı. Kulagıma
- her şeyi ne kadar uzun sürerse sürsün anlstıcaksın. Haberin olsun. Gözlerimi kırpıştırmaya başladım. Onlara dönüp
- merhaba ben Suzy. Jessi nin en iyi arkadaşlarından biriyim. Aynı yaştayız. Ona baktığınız için teşekkürler. Sormak istediğiniz bir şey varmı? Diyince jimin oppa
- ne işle uğraşıyorsun?
- 3 senedir stajyerim.
- ne satajyeri?
- dans. Mükemmel dans ederim. Diyince hepimiz şaşırdik ona dönüp
- sen ciddimisin?
- niye ben dansçı olmazmıyım. Tabiki ciddiyim. Diyince ona sarıldım. Bana
- peki sen? Balerin olmuşsundur? Ne diyeceğimi bilemedim. Lafı geçiştirdim. Sonra
- bu evi nasıl temizliycez?
- temizlikçi çağırırız. Dedi Suzy. Telefonunu çıkarıp birini aradı. Konuşup kappatı. Bana dönüp
- kadın yarın gelip temizleyebilirmiş. O yüzden bir gece bizim evde kalın. Kafamla onayladım. Bavullarımızı burda bıraktık. Yana daireye geçtik. Evin boyutları neredeyse aynıydı. Hepsi kendini bir koltuğa bıraktı. Yorulmuşlardı. İfadelerinden beliydi. Beni kolumdan tutup bahçeye çıkardı.
- Aliee haber verelim mi yoksa sürpriz mi olsun?
- sürpriz olsun. Emin'im ki çok şaşırıcak. Diyip gülümsedim. O sırada telefonu çaldı. Arayan Alieey di. Açıp hemen hopörlere aldı.
- alo napıyorsun Suzy?
- iyiyim knk sen ?
- knk ben çok Yorgun'um defile bitti. Çekimlerimde bitti. Yarın sabah 5 te orda olurum.
- öylemi o zaman na kadar dinlen. Nasıl geçti
defile?
- knk hayallerim gerçek olduğundan dolayı az kalsın kalp krizi geçiriyordum.
- mal!
- neyse banyo yapıp yatıcam. Uçağa binmeden önce ararım.
- tamam ama aramayı unutma merak ederim. Diyip kappatı . Sonra bana
- anlatmaya başla bakalım. Neler yaptın oralarda.
Gece 12
Sonunda konuşmayı kesmiştik. Suga oppa bize
- nerde uyuyacagıZ acaba? Diyince Suzy
- yukarda iki tane boş oda var odalarda 2 şerli kalın. Kalan üçünüz koltukta yatsın. Der demez hyung line yukarı çıkmıştı bile . V oppa onlara anlamsız bakışlar atıyordu. Suzy yastık ve örtü getirdi
- bunlarla idare edin. Dedi beni kolumdan tutup kendi odasına getirdi. Onun yatagında bir birimine sarilark uyuduk.
Saat 6 ( sabah)
Beni Suzy uyandırdı. Uyandım. Yanağıma bir öpücük kondurup kalktı. Ona
- Aliee geldimi?
- geldi giyindi sabah koşusuna gitti bile. Diyince gülümsedim. Aşağı indik. Maekne line koltuk dışında her yerde yatıyordu. Salonun kapısını çektim.
Sabah 9
Hepsi uyanmış salonda oturuyordu. Suga oppa bile. O sırada kapı çaldı. Gelen Alieeydi. Hemen bir yere saklandım. Kapıdan girince zaten salon görünmüyordu. Bu şekilde geldi spordan.Bütün bts in dibi düşmüştü. Suzy ye uzunca sarıldı. Sonra konuşmaya başladı.
- knk bak ben taktım kulaklığımı geliyorum eve bi zibidi " uff taşa bak be" dedi. Durdum ona döndüm. Ne dedin sen ? Bakışı attım. Üstüme yürüdü. Yanında bir de arkadaşı vardı. Bana baya yaklaştı. Bacakları aralık yürüyordu. Bende fırsattan istifade bir tane geçirdim. Sonra yere düştü . Kıçına tekmeyi basıp buraya geldim nasıl yapmışım ? diyince söze atıldım.
- çok güzel yapmışsın knk. Diyince hızla arkasını dönüp
- Jessi !! Bu sen misin ?!
- evet der demez boynuma atıldı. Öyle bir sıkıyordu ki neredeyse ölüyordum.
- Aliee ölüyorum. Der demEz boynumdan indi. Bana
- sana hiç bir şey sormucam. Ama bu salondaki 7 şahsiyette kim?
- onlar benim buraya gelmemi sağladılar. Git bir tanış. Ama önce hırkanın fermuarını çek. Diyince fermuarını çekti. Birlikte salona gittik. Onlara dönüp
- merhaba ben Ailee. Ona baktıgınız için sağolun. Aynı yaştayız. Merak ettiğiniz bir şey varmı? Hemen V oppa
- ne işle uğraşıyorsun?
- ah ben Gucci modeliyim.
- ah öyle mi ben sürekli Gucci den alışveriş yaparım.
- anladım bakarsınız duvarda beni görürsünüz.
- umarım bu arada ben V.
- kısa isimleri severim. Diyip gülümsedi. Suga oppa
- lan resmen bir birinize yürüdünüz. Der demez hepsi kahlayı patlattılar. Sonra bir anda mutfaktan bir patırtı geldi. Herkes hemen mutfağa koştu. Suzy kafasında bir gevrek kabı dökülmüştü. Yerde tepiniyordu. Herkes gülmemek için kendini zor tutuyordu. En sonunda jimin oppa kahakyı patlattı. Onun gülmeye başlamasıyla herkes kendini bıraktı. Bende öyle. Kafasındaki kaseyi kaldırdı ve yerden kalktı. Bize kötü kötü baktıktan Sonra yukarı çıktı. Aliee
- dışarı mı çıkalım yoksa havuzamı girelim? Sonra hepsi birden
- havuz! Diye bağırdı. Bizde kıkırdadık. Yine kapı çaldı. Bir kadın gelmişti
- şey ben temizliği bitirdim. Buyurun anahtarınız.
- teşekkürler. diyip gitti. Onlara dönüp
- o zaman eve gidelim. Giyinelim buraya geri gelelim. Herkes onayladı. Evden çıkıp bizim eve girdik. Bavulumu alıp yukarı çıktım. İçinden mayomu alıp giydim taş gibi duruyordum. Üstüme havlumu alıp aşağı indim. Hepsi çoktan hazırdı. Yan eve geçtik. Aslında Sudan korkuyordum. Su ya düşüp kaza geçirdiğimiz için havluyu üstümden attım. Ama biraz utanmıştım. Digerleri çoktan kendini suya bırakmıştı. Utandıgım için kook oppa nın çıkardığı beyaz tişörtü giydim. Havuzun yanına geldim. Yere oturup sadece ayaklarımı soktum. Kook oppa
- yanımıza gel. Hemde niye tişört giydin?
Diyip yanıma geldi. Sonra
- ya da çıkarma tişörtü. Hadi suya gel.
-ben yüzme bilmiyorum oppa. Diyince bana güldü
- gel ben öğretirim. Diyip beni suya çekti. Neye uğradığımı şaşırdım. Hemen boynuna sarıldım. Sonra bir anda ayağıma bir şey deydi.
- oppppppppaaaaaaaa!! Ayağıma bir şey deydi!!!!!!!
- sakin ol o benim bacağım . Ama biraz daha sıkarsan ölücüm Jessi
- oppa çıkar beni nolur
- hayır. Şimdi sakin ol ve bacaklarını belimden çöz. Diyince aynı anda önümüze döndük. Burun burunaydık. Resmen kalbim sıkıştı. Seslice yutkundu. Bir birimize büyülenmişçesine bakıyorduk. Bana yaklaşma başladı. Ben hemen kendimi geri çektim. Bacaklarımı belinden çözdüm. Ama ona hala sımsıkı sarılıyordum. Beni belimden tutup bir çırpıda mermerin üstüne otturdu. Islanan saçlarımı kulagımın arkasına koydum. Yanımdan ayrılıp digerlerinin yanıma gitti. Telefonum çaldı. Sudan çıkıp arayana baktım. Yabancı numaraydı. Açmadım. Sonra tekrara tekrar aradı. Sonunda açtım
- canım çok açık giyinmişsin. Yasak demiştim. Her neyse. Arkadaşların çok güzeller. Ee sonuçta senin arkadaşın benim arkadaşım.
- nerdesin şerefsiz?! Diyince çalı hareketlendi. Korkudan elimden telefonum düştü ve çığlık attım.
- o burda!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Merhaba okunma sayımız düştü. Yazar üzüldü. Biraz kısa olmuş olabilir. 1100 kelime. İyi okumalar