Aklımdaki soruyu boş verip kapıyı açmaya çalıştım. Kapı kilitli idi. Denesem de açamadım. Camı kırsak çok ses çıkacagı için yapamazadım. Tam cesaretlenip kapıya tekme atıcakken kafama aldıgım darbe yüzünden oldugum yere yıgıldım. Ama bayılmamıştım. Gözlerim karamıştı. Kafamın kanadıgını yüzümden akan sıcak sıvı sayesinde anlamıştım. Pis bir kahkaha duydugumda bunun şizofren oldugunu anlamam çok uzun sürmedi. Gözlerim aralıktı. Eun jang ı sürekliyip bagladı. Sonra benim yanıma geldi. Beni sırtına aldı. Uyanık oldugumun farkında degildi. Zaten gözlerim kapandı kapnacak. Beni bu sefer koltuğa degil ellerimi yukarı bağladı. Yani tavandan sarkıttığı ipe bağladı. Bu sayede ayaklarım yerden kesildi. Bu bileklerimin acımasına sebep oldu. Gözlerimi iyice araladığımda aglıyordu. Uyandığımı fark ettiginde kızaran gözleriyle karşıma geçti.
- ceza vakti geldi küçük hanım. İlk başta üzgünüm. Bu cezayı vermek zorundayım. Sebelerini senin için maddeliycem
- 1 senin beni degil şu hıyarı SEVMEN!!!
-2 sen den sonra bana deli dediler igneler yaptılar. Hastahaneye yatırdılar.
- 3 benim hastahaneye yaptığımı duyan yaşlı annem ve babam kalp krizi geçirdi. Bence bu kadar yeterli.
Agalıyordu. Aglıyordum. Sonra söze atıldım.
- Bende senden sonra çok kolay bir hayat yaşamadım. Hemde beni sırf seninle evlenmiyorum diye ortalıkta bıraktın. Söylesene senin için EVLENMEK NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ!!!!
- çünkü benim babam kim bilmiyorum. O adam üveydi. Benim gibi çocuklarımın da aynı sıkıntıyı çekmesini istemezdim. Şimdi SUS!!!! Cezan başlıyor güzelim. Dedigi şeyler beynimde yankılanıyordu.İlk başta ağzımı bantladı. Ellerimin iyice bağlı oldugunu gördükten sonra eline bir sopa aldı. Anlamsızca suratına bakıyordum. Bacağımda bir şort vardı. Bu yüzden bacağım açıktı. Bacagıma öyle bir vurduki şöyle bir el izi çıktı.
( ıyy yalnız çok berbat😖)
Vurdugu anda gözümden yaşlar süzüldü. Çok sızlıyordu. Tüm vücudum titremişti. Yekrar önüme geçip çenemden sıkıca kavradı.
- cezan daha yeni başlıyor bebegim!! Diyip pis kahkaha sından attı. Dediği şey beynimde yankılanıyordu. Daha fazla korkmama sebep oluyordu. Arkama geçti. Ne yapıcanı anlamamıştım. Ta ki sırtıma bir sopa yiyene kadar. Öyle bir sızlamıştıki. Büyük bir çıglık attım. Gözümdeki yaşlar firar ediyordu. Sırtıma art arda vurmaya devam ediyordu. Hem ruhsal hemde fiziksel bu acıyı kaldırabileceğimi sanmıyordum. Sırtımın kanadığını belimden süzülen sıcak ve yogun sıvıdan anlamıştım. Ağzım bağlı olduğu halde bağırıyor ağlıyordum. Bi süre sonra kanlı sopasıyla karşıma geçti. Büyük bir kahkaha attı. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor. Nefes alıp verişim yavaşlıyor ve derinleşiyordu. Boynunu sıkıp
- annemlerin öldüğünü duydugumda bunun bilmem kaç katı acı çektim. Boğazımı sıkmayı buraktı. O sırada polis siren sesleri duyuldu. Duyar duymaz kulagıma
- şimdilik bu kadar yeterli tekrar görüşücez. Diyip adamlarıyla arka kapıdan çıktı. İlk başta kafamı saga çevirip eun jang a baktım. Hala bayılıktı. Sonra kafamı güçlükle sola çevirdim. Kızlara baktım ağlıyorlardı. Sonra gözüme bağlı olduğu sandalyeden kurtulmaya çalışan kook oppaya kaydı. Göz göze gelince buruk bir şekilde gülümsedim. Kafasını hızla saga sola salladı. Gözlerimdeki endişeyi burdan bile görüyordum. Onu sanki son görüşüm gibi yüzünün her bir noktasına baktı. Kafamı tutabilcek bir güç kalmadıgı için kafam düştü. O sırada kapı kırıldı. Mutluydum. Çünkü en azından onlara zarar gelemişti. Mutsuzdum ,çünkü aşık oldugum adamın suratına belki son bakışımdı....
Kook un agzından
Resmen sevdigim kadın gözlerimin önünde ölüyordu. Burukça gülümseyişi gözümün önünden gitmiyor ve canımı yakıyor du. Onu sanki son görüşüm müş gibi yüzünün her bir yanına baktım. O ezbere bildigim yüzüne ve gözlerini çekti üstümden. Düştü kafası bu beni çıldırtmaya yetmiş ve aklımı kaybetmişçisine bağlı oldugum yerden kurtulmaya çalışıyor debeleniyordum. Bu yüzden düştüm. O sırada kapı kırıldı. Hızlıca ilk bizim yanımıza geldiler kapıyı kırdılar ben düştügüm için ve kafam kanadıgı için ilk beni çözdüler. Çözer çözmez Düştüğüm yerden kalktım. Çok hızlı bir şekilde odadan çıktım. O uyanıktı. Tanrım sana şükürler olsun hılıca ellerini çözdüm. Bu sayede kucağıma düştü. Yere oturup kafasını dizime koyup saçlarını okşuyordum. Hala o buruk gülümsemesi yüzündeydi. Bende ona buruk bir şekilde gülümsedim. Elini zor da olsa kaldırıp yanağıma koydu. Sonra sesiz bir şekilde kulagıma fısıldadı.
- seni seviyorum jeon jungkook. Dedi. Dedigi şeylerle istemsizce sırıtıyordum. Bende elimi yanagına koyup
- seni seviyorum yoo mi. Dedikten sonra yavaşça gözleri kapandı. Hayır!!! Olamaz ona daha yeni kavuştum!!! Hayır!!!
- h- hayır lütfenn!! Jessiiiii!!! Kapatma gözlerini!!!!! Aaaaaa !!! Biri bir şey yapsınnn!!!! Os ırada tekrar siren sesleri duyuldu. Oturduğum yerden hızlıca kalktım kalktım. 6 tane ambulans gelmişti. Kucağıma alıp kapıya doğru koştum. O bu sefer onu bırakmıycam nolur uyan kadınım nolur!!!!Bakalım Nolacak? Bu arada yazarımız her hikayenin bir mutlu sonu olacagına inanamaz hazırlıklı olun ve beni elşetirin olur mu?? Rica ediyorum.