Bölüm 5

4.9K 237 24
                                    

Little Mix - These Four Walls ile dinlemenizi tavsiye ederim. Youtube kapalı olduğu için link atamıyorum.

Yatakta sürekli farklı şekillere girip uyumaya çalışıyordum ama bilmem kaçıncı kez diğer tarafa döndüğümde uyuyamayacağımı anladım. Derin bir iç çekerek üstümdeki örtüyü kaldırdım ve ayağa kalkıp şifonyerin ilk çekmecesinde duran sigara paketini ve çakmağı çıkardım.

Doğrusunu söylemek gerekirse sigaraya nasıl başladığımı hatırlamıyorum. İrlanda’ya döndüm ve birden sigara içerken buldum kendimi. Rahatlatmıyordu ama stresli olduğum her anda içimde bir sigara içme dürtüsü oluşuyordu.

Pencere kenarına otururken paketten bir tane çıkardım. Dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra paketi yatağa fırlattım ve ardından da elimdeki çakmakla sigarayı yaktım. Bir nefes aldıktan sonra dumanı dışarı üfledim ve yükselen dumanları izlemeye koyuldum.

Sanırım uyuyamamamın nedeni Demi’nin ne demek istediğini anlayamamamdı. Otele döndüğümden beri ister istemez bunu düşünüyordum. Onu mutsuz eden bir şey vardı ama bana söylemekten çekiniyordu. Neden sonuna kadar dinlemedim ki? Yıllar boyunca o kadar şeye katlanmışken Demi’nin dediklerini dinlemek bana neden zor geliyordu?

Sigaramdan bir nefes daha aldım. Kendime cevabını bilmediğim sorular sormak beni yoruyor ama beynim bir türlü boş durmuyordu. Peki kendime sorduğum sorular neden hep Demi ile ilgiliydi? Neden sürekli onu düşünüyordum? Benim bile değilken neden ondan vazgeçemiyordum? Belki de üç yıl önce gitmesem şimdi bunları kendime sormak zorunda kalmazdım diye düşünüyorum bazen. Belki yanında Wilmer değil de ben olurdum. Eğer bana bir şans verse onu Wilmer’dan bile çok sevdiğimi gösterebilirdim. Belki onun gibi istediği her şeyi yapamazdım çünkü buna gücüm yetmezdi ama yapabildiklerimle mutlu etmek için elimden geleni yapardım. Ama tabi ki böyle bir şey olmaz. Demi onu seviyor mu bundan emin değilim ama birlikte mutlu gözüküyorlar. İyi bir ‘arkadaş’ olarak onun mutluluğuna mutlu olmasam da öyle görünmekten başka şansım yok sanırım.

Kendimi beni öldüren düşüncelerle boğulacak gibi hissettiğimde pencereyi açıp soğuk gece havasının iliklerime kadar işlemesine izin verdim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda zihnimin boşaldığını hissettim. Tam sigaramı tekrar ağzıma götürüyordum ki kapının çalınmasıyla durdum. İlk önce kapıyı açmak yerine sehpanın üzerinde duran telefonumu elime aldım ve saate baktım. Üç buçuğa geliyordu. ‘Bu saatte kim olabilir ki?’ diye düşündüm kendi kendime. Kapı tekrar çalınca bu sefer merakla kapıya yöneldim ve kapıyı açtım.

“Neden buraya geldiğimi bilmiyorum.” Dedi Demi ben kapıyı açtıktan saniyeler sonra. Doğrusu bu saatte buraya gelmesi beni şaşırtmıştı. Gözlerini yerden ayırmadan konuşmaya devam etti. “Ben sadece uyuyamadım… Doğrusunu söylemek gerekirse sen öylece gidince kendimi suçlu hissettim ve… Aslında buraya gelip gelmemekte de kararsızdım ama- ”

Cümleleri bağlayamaması istemsizce gülümsememe neden olmuştu. “İçeri gelsene.”

Sonunda başını kaldırdı ve yüzüme baktı. Gülümsediğimi görünce onun da yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu. Bir şey demeden içeri girdi ve yatağın kenarına oturdu. Kaşlarını çatarak “Burası sigara mı kokuyor?” dediğinde parmaklarımın arasındaki sigarayı hatırladım. Hızla sehpadaki kül tablasına uzanarak sigarayı söndürdüm. “İçtiğini söylememiştin.”

Bir şey demeden önce Demi gelmeden önceki yerime, pencere kenarına oturdum. “Her zaman içmiyorum.”

Kısa bir süre sessizce durduktan sonra derin bir nefes aldı. “Her neyse bunu sonra konuşuruz. Sanırım sende uyuyamadın.”

Two Pieces (Half A Heart 2-Demi Lovato&Niall Horan/Diall)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin