“Benim bildiğim partilerde rahat giyinilir. Takım elbise değil.” Diye sitem etti Liam odaya girerken. Hala kravatını bağlamakla uğraşıyordu.
Effie makyajını yaptığı için gözlerini kapalı tutan Demi pozisyonunu bozmadan Liam’a cevap verdi. “Bu daha değişik bir kutlama olacak Li. Ama söz veriyorum sizin istediğiniz gibi bir parti yapacağız.”
“En kısa zamanda.” Diye tamamladım cümlesini. Natalie deri ceketimi giyinmeme yardım ettikten sonra Demi’nin arkasında durup aynaya bakarak ceketimi düzelttim. Saçlarımla Effie ilgileneceği için şimdilik işim bitmişti.
Demi’nin yüzünü görebilecek kadar kenara çekildiğimde nedense Natalie dikkatimi çekmişti. Gerçekten güzel görünüyordu ama herkes kendi derdinde olduğu için kimse onu fark edememişti. Onun yerinde olsam kırılabilirdim ama Natalie bize kırılmak yerine hazırlanmamız için yardım etmeye devam ediyordu.
“Çok güzel görünüyorsun.” Dedim gülümseyip Natalie’ye bakmaya devam ederek.
Fark edilmek yüzüne büyük bir gülümsemenin yayılmasına neden olmuştu. “Biliyorum.” Dedi. Bir yandan da Liam’ın kravatını bağlıyordu. “Sende fena sayılmazsın.”
“Ben nasıl görünüyorum?” Demi’nin sesini duyduğumda gülümseyerek ona döndüm. Gözleri hala kapalıydı.
“Şu makyajı daha az yapsan olmaz mı?”
Effie yüzümü buruşturduğumu fark etmiş olacak ki yavaşça omzuma vurup “Sanatıma saygı duyar mısın?” diye atıldı.
İçten küçük bir kahkaha attım. Etrafımdaki herkes ile bir aile gibi olmak gerçekten çok hoşuma gidiyordu.
Bir saniye ben size partiden bahsetmedim, değil mi? Bugün Neon Lights Turu’nun ilk haftasının bitişini kutlayacağız. Demi bana partiden ilk bahsettiğinde sarhoş olana kadar içip ayakta duramayana kadar dans edeceğimizi falan düşünmüştüm ama giyindiğimiz kıyafetlerden öyle şeyler yapmayacağımız yeterince belli oluyor herhalde.
“Şu saçlara şekil verme vakti.” Dedi Effie, Demi’nin az önce kalktığı sandalyeye beni oturturken. Ben sandalyeye yerleşirken Effie kenardaki çantasının içinden birkaç şey çıkarıyordu. Aynadaki yansımamı bakarken Demi yanıma gelince onu izlemeye başladım. Kısa bir süre parmaklarını saçlarımın arasında gezdirdikten sonra elini çekmeden Effie’ye döndü.
“Yarın Niall’ın saçlarını kesebilir misin?”
“Bu da nereden çıktı şimdi?” diye atıldığımda Demi beni duymazlıktan gelip Effie’ye bakmaya devam ediyordu.
Effie’nin bana dönüp elindeki tarağı saçlarıma yönlendirmesi Demi’nin geri çekilmesine neden olmuştu. “Büyük bir zevkle.”
“Merak etmeyin, benim fikrimi sormanıza gerek yok.”
“Hey, unutmadan söylemem gerekenler var.” Natalie’nin sesini duyduğumda aynadan ona bakmaya başladım. Liam ile Demi de ona dönmüştü. “Konuyu tekrar açmak istemem ama şu sıralar Niall ile Wilmer’ın tartışması gündemde.”
“Nasıl?” diye sordu Liam. “Olay olduğunda sadece içeride olması gereken kişiler vardı.”
“Magazincileri durdurmak imkansız.” Demi bunu söylerken derin bir nefes vermişti. Odada kısa süreli bir sessizlik olduğunda Natalie konuşmaya devam etti.
“Ne kadar iyi arkadaş olduğunuzu ve içeri girerken birlikte olmak istediğinizi biliyorum.” Bunu derken gözleri ben ve Demi arasında gidip geliyordu. Cümlesinin devamında bir ama olacağına emindim. “Ama..” tahmin ettiğim gibi. “Yaşadığımız olay unutulana kadar onlara haber yapmaları için koz vermememiz gerekiyor. Bu yüzden Niall, Jade ile gidecek. Senin için Phil bir araba hazırladı.” Dedi aynadaki yansımamdan bana bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two Pieces (Half A Heart 2-Demi Lovato&Niall Horan/Diall)
FanfictionBu mutlu bir aşkın hikayesi değil. Mutlu sonlar ancak masallarda olur. Bu yarım kalmış bir aşkın yasını tutan bir adamın hikayesi. Bir zamanlar o da seviyordu diyerek imkansıza meydan okumaya çalışan aptal bir adamın hikayesi. Unutması gereken anıla...