BAŞLADIĞINIZ TARİHİ SAATİ DAKİKAYI SALİSEYİ ATARSANIZ SEVİNİRİMM. İYİ OKUMALAR.
Hayır. Buraya 'alarmın sesiyle uyandım' gibi bi şey yazmayacağım. Çünkü alarmın sesiyle uyanmadım. Ve size de çok mantıklı geldi değil mi?
Her neyse. Bu gün kendim uyandığım mutlu günlerden birisi. En azından başımda 'Nazlı Nazlı Nazlı Nazlı...' diye beni uyandırmaya çalışan çok sevgili ebeveynlerimden biri yada kulağımın ırzına geçerek çalan bir alarm yoktu. Böyle küçük şeylerle bile mutlu olabiliyorum yani.
LAN
TÖVBE BİSMİLLAH
Allah'ım ben bu kadar erken uyanamam. Bu işte bi gariplik var. Saat 06.53. halbuki ben saat 7'de az öncede söylediğim gibi ebeveynlerim yada alarm olmadan bu kadar erken ayakta olamam. Zaten ayakta değilsin ki oturuyosun şu an.
Hıh bu da benim iç sesim. Kendisiyle bayağı iyi anlaşırız. Arada laf atarız ama severiz birbirimizi. Tabii iç sesimle konuşmam annemden ve arkadaşlarımdan büyük dikkat çeksede ben böyle mutluyum.
Elimi yüzümü yıkamadan kendime gelemeyeceğimi bildiğimden hemen banyoya yöneldim. Banyoda işimi hallettikten sonra odama gittim ve hemen üstümü değiştirmeye başladım. Çantama göz ucuyla bakarken bu gün aydatları vermemiz gerektiğini hatırladım.
Yatak odasına annemin çantasını bulmaya gittim. Çantasını buldum ama içine para yoktu. Söylene söylene yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyordum ki arkamdan kapının iteklenme sesini duydum ve arkamı dönünce bi an beynim ve hareketlerim arası bağlantı kuran sistem çöktü. O an sadece reflexlerimle hareket ettim ve annemin bana doğru savurduğu tavadan kurtuldum. Evet tava ve yine evet. Tavayla bana saldıran kişi annem.
''ANNE MANYAK MISIN?? İNSAN 17 YILLIK KIZINA ŞİDDET UYGULAR MI? ŞİDDETİ BIRAKTIM TAVAYLA SALDIRIR MI?''
''Ayy Nazlı sen miydin? Yüreğime indiriyordun be kızım''
''Sevgili annecim. İnsan tavayla saldırdığı kişiye bi bakar. Belki bu benim kızımdır belki sadece aydat için para arıyordur der''
''Ne bileyim kızım. Yatak odasından sesler geliyordu. E babanda zaten amcanın yanına gittiğinden beri evde kendimi tuhaf hissediyorum. Senin uyanmış olmana ihtimal vermediğimden hırsız sandım. ''
Tabii kadında haklı. Bende şaşırdım uyanmama.
''Neyse ne. Şimdi sen şu suç aletini de al mutfağa git. Vallaha senin elinde her şey tehlikeli oluyor.''
Annem tavasıyla beraber mutfağa giderken bende hazırlanmamı bitirdim ve kahvaltıya merhaba dedim. Lütfen. Kahvaltı merhaba denmeyi hak eder. Yadırgamayın.
Kahvaltımı yaptım ve evimize pekte uzak olmayan otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Bir yandan da elimde telefonla kendime güzel bi şarkı bulmaya çalışıyordum.
Durağa geldiğimde otobüsün daha gelmediğini gördüm. Durağın camına yaslanmak için başımı kaldırmadan en kıytı köşeye gittim ve sırtımı duvara yasladım. Şimdi hayatın en sıkıcı olduğu anlardan biri. Otobüs durağında otobü... Bi dakka ya. Bu cam niye sıcak ve yumuşak. Cam dediğin hem soğuk hem sert ol...
LAN
BU TEYZENİN BURDA NE İŞİ VAR!?
İstemsiz olarak küçük çaplı bir çığlık attım ve tüm kafalar bana döndü. Masum kız rolü oynayıp şirin olduğunu umduğum masum bakışlarımı çevremdekilere yolladım. Tabi teyzem daha yanlışlıkla ona yaslandığımı daha yeni idrak etmiş bana kafasını yeni kaldırıyor. Tam o sırada otobüs geldi. Herkesin gözü benim üstümde olduğundan teyzenin kolundan nazikçe tutup otobüse onu kibarca bindirdim. Az önce yaşlı teyzemi ezdiğimden kadına iyilik yapmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. Zaten istesemde istemesemde kadına iyi davranmalıydım yoksa otobüstekilerle 'Robinson Cruse''nin filmini çekecektik. Ben Cuma, otobüstekiler yamyam rolüne girecekti. Tek fark benim bir Robinson'um yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ RUH HASTALARI!!
HumorE buyrun kapıda kalmışsınız sizi şöyle alalım. Ben bi çay koyup geleyim.