Müdür bana bu gün neredeyse herkesin kullandığı'sen hayırdır' bakışlarını yollarken benim çok gelişmiş beynim söyleyecek bir şey arıyordu. Hepimiz bi gerilmiştik.
Bu da bizimkilerle kaş göz dilinde konuşmalarımız:
Berk: ''Şimdi sıçtık''
Deniz:''Ne diyeceğiz şimdi?''
Ege:''Sharlock Holmes yeteneklerin bu işten kurtulursa sana pasta ısmarlarım'' (piç smile)
Tabii ki Ege'nin söylediğinden sonra kafamda bir ampul yandı ve bende Ege'ye aynı bakışın daha abartılısını attım.
Şöyle:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Hocam şöyle kii... Ben Deniz'in uzak akrabasıyım.'' Müdür bunu kesin yer çünkü müdür beni büyük ihtimalle ilk defa görüyordur.
Deniz şok. Deniz iptal. Allah'tan hemen kendine geldi ve beni onayladı.
''Evet hocam aslında uzak bi akrabam ama biz çok yakınız.''
''Bu gün okullarının ilk günü olduğundan bende onlara eşlik edeyim dedim'' Ege tabi biraz şaşırdı. Nerden bilsin benim böyle kıvrak zekam olduğunu? Tam 'çok şükür bunu da atlattık' diyecektim ki müdürün lafı tüm mutluluğumu ve pastamı elimden almaya çalışıyordu.
''Sen hangi okuldasın kızım? Adın ne bakalım? Kaçıncı sınıfsın? Senin baban ne iş yapı...''
Baktım bu adam sorgulama pozisyonu aldı daha fazla pastamı riske atmamak için hemen ''Aa saatte kaç olmuş. Benimde ilk ders sınavım vardı ben hemen gideyimde yetişeyim sınavıma. Görüşürüz hocam iyi dersler.'' diye bir şeyler geveledim müdürü konuşturmadan. Sonrada ayağa kalktım.
Baktığımda benim zeki arkadaşım burda dururlarsa müdürün benim yerine onu sorguya çekeceğini anlamamıştı. Hemen
''AYY AYAĞIMI BURKTUUM'' diye bağırdım. Çok güzel rol yaparım.
Ege birden ayaklandı ve beni kucağına aldı beni. Ege bile inandıysa artık müd... Lan bu beni kucağına mı aldı??
''HÖST'' diye bir çığlık koyverdim. Müdür bana yadırgayan gözlerle bakarken Ege beni kucağına almış dışarı çıkartırken ''DUUR'' dedim.
''Şey... Deniz'de benimle gelsin'' diye ekledim.
''O niye'' diye sormasın mı benim kadar zeki olmayı başaramayan Ege.
Ona öyle bir bakış attım ki Ege 'ne var' dercesine baktı.
Herkes benden bir cevap beklerken ''Deniz bana iyi geliyor da ondan şeyettim.'' gibi bir şeyle geveledim.
Neyse ki Deniz en azından neden olduğunu anlamasada benimle gelmesi gerektiğini anladı ve hemen ayaklandı.
Ben Deniz'in elinden öyle bir tuttum ki kolu çıkacaktı kızın. Odadan çıktığımızda tenefüs olduğundan herkes koridordaydı ve bize bakıyorlardı.
