Yeni Okulda İlk Gün

39 4 0
                                    

Alarmın sesiyle heyecanla yatağından kalktı. Yeni bir ortama girmek onu korkutsada onu heyecanlandırıyordu. Yarıya kadar çektiği arma ve beyaz gömlek mini okul eteği ve diz hizasında bordo çorapları. Giyeceği ayakkabıyı seçerken pek zorlanmamıştı siyah Converseleri aldıp kapıya bıraktı . Çantasını alıp tek koluna geçirdi portmantodan aldığı eteğini hırkayı da üzerine geçirdi. Ayakkabılarını giyip evden çıktı . Okula doğru yürümeye başladı. Okulun kapısından içeri girdiğinde birden bütün gözler ona çevrildiğini hissetti .Fakat sadece birkaç kişi ona bakıyordu sadece. Müdür yardımcısının kapısına yaklaştı kapıyı iki kere tıklatarak içeri girdi "Günaydın hocam ben Buğlem Bahar. Yeni geldim bu okula sınıfımı bilmiyorum söyleyebilir misiniz rica etsem?" diyerek söze girdi. Müdür yardımcısı "Merhaba Buğlem bende bu okulun müdür yardımcısıyım. tanıştığıma memnun oldum. Hemen sınıfına bakıyorum. " diye cevap verdi bilgisayar üzerinden birkaç şeye baktıktan sonra " Buğlem C sınıfındasın, fakat seni uyarmak isterim sınıfın biraz haylaz onlara uymamayı dene . Bir sorun olursa bana veya hocalarına söylemekten asla çekinme." diye ekledi. Buğlem kafasını tamam anlamında sallayarak odadan çıktı. Koridorda ilk karşısına çıkan kişiye

"Afedersiniz ben okulda yeniyim sınıfların yerini bilmiyorum . 7/ C sınıfı nerede ? " diye sordu. "İkinci katta lavabonun hemen karşısında olmalı " diye cevap verdi iri yapılı çocuk. Teşekkür ederek bir üst kata çıktı. Sınıfa doğru yakınlaştıkça heyecanı artmaya başladı. Sınıfın kapısına gelince derin bir nefes alıp içeriye girdi.

Sınıftaki uğultu birden kesildi. Herkes birden ona bakmaya başladı . Bu sefer emindi herkes ona bakıyordu. Masumca elini kaldırarak "Merhaba ben Buğlem " dedi herkesin duyabileceği bir sesle. Birkaç kişi dışında herkes etrafına toplanmış onunla konuşmaya çalışıyordu. Kısa soru silsilesine tutuldu. Birkaçını cevaplayarak en arka sırayı gözüne kestirdi ve oraya doğru yürümeye başladı yavaş yavaş. Tam o sırada birisi oraya doğru yürümeye başladı adımlarını hızlandıran Buğlem'in oraya oturmasıyla "Yerimden kalkmalısın bence" diye bir sesle irkildi . Kafasını kaldırıp sesin yönüne doğru baktı . Sınıfın yerini sorduğu iri çocuktu bu.Dediğine pek aldırış etmemişti. Orada pek dikkat etmediği yüzü şimdi yüzünü incelemeye başladı . Kumral teni iri fiziği ve sert bakışlarını tamamlayan deniz mavisi koyu gözleri. Baka kaldı o deniz mavisi gözlerine. "Şiiit sana diyorum!" diyerek orada olduğunu tekrar belirtti iri yapılı çocuk. "Ben Buğlem" diyerek elini uzattı. "Bende Emirhan" dedi Buğlem'in elini sıkarak . "Fakat şimdi kalksan iyi olacak ufaklık." dedi, omuz silkerek "Sıra iki kişilik istersen yanıma otur istemezsen başka boş vere bulmalısın ." diye karşılık verdi. Biraz sinirli bir şekilde "OOFFF!!" diyerek oturdu Buğlem'in yanına . Askılığa astığı hırkasına kafasını yaslayarak etrafa baktı.İlk ders İngilizceydi , Esmer uzun saçlı bayan İngilizce hocasının içeriye girmesiyle herkes gibi Buğlem'de ayağa kalktı . "Günaydın arkadaşlar ,oturabilirsiniz " demesiyle yeniden yerine yerleşti Buğlem . Yoklama alınmaya başladı sıra ona geldiğinde "Buğlem BAHAR yeni öğrenci sen misin ?"diye seslendi hocaları. "Evet hocam benim." dedi ayağa kalkarken. "Hoşgeldin okulumuza Buğlem. Ben İngilizce öğretmeni Satı BOĞAÇ. " dedi Satı hoca. "Memnun oldum hocam." diye karşılık verdi Buğlem ve ardından yerine oturdu. Hoca ders anlatırken ne kadar odaklanmaya çalışsada odaklanamadı defterine resimler çizmeye başladı. Farkında olmadan çizdiği şeyler fazla anlam taşıyordu. Emirhan Buğlem'in defterine hafifçe göz attıktan sonra "Ne çiziyorsun ?"diye sordu. "Bilmem içimden gelenleri çiziyorum " diye cevap verdi. "Bir insana benziyor çizgiler. Biraz sinirli fakat birazda duygusal bir yüz gibi duruyor bence." diyiverdi Emirhan. Buğlem bunun farkında bile değildi . Cevap vermek yerine omuz silkerek defteri kapatıp sıranın üzerine eğilerek uyudu. Zil çalmasıyla kafasını kaldırdı. Sınıftan çıkmak istemediği için duvara yaslanarak telefonla oynamaya başladı . Birkaç dakika geçmeden etrafına birkaç kişi toplanmış soru sormaya başlamıştı. Pek umursamadan geçiştirerek cevapladı. Sınıftan çıkmaya karar verdi. Kapıya doğru hızla yürürken kocaman bir cüsseye çarptı, kafasını kaldırmasıyla o kişinin Emirhan olduğunu fark etti "Ufaklık önüne bakarak yürümeyi denemelisin" dedi Buğlem'e bakarak . Kafasını sallayarak sanki aklında olanı unutup arkasını döndü ve birkaç adım atarak sırasına oturdu. Emirhan bu sefer bir şey demeden Buğlem'in yanına oturdu. Surat asmış etrafa bakan Buğlem'e "Ufaklık neyin var senin okulu mu beğenmedin yoksa bizleri mi ? Yoksa eski okulunu mu özledin ilk günden ." konuşmak yerine başını hayır anlamında sallamayı tercih etti Buğlem . Aslında Buğlem'in canının sıkılmasının sebebi bile yoktu belkide alışık olmadığı ortamlar yada yalnız hissetmenin verdiği sıkıntıydı şu halinin sebebi. Tek kelime etmeye ne hali vardı nede söyleyecek bir şey bulabiliyordu. Emirhan tekrar söze girdi "Ufaklık sana diyorum neyin var?" derken bir yandan da Buğlem'in saçlarını karıştırdı.

İNTİHARA MEYİLLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin