11.07.2006

27 5 0
                                    

Zil sesiyle uyandı yattığı yerden doğrulurken hala alışamadığı o odaya uzun uzun baktı. Dedesinin sesini duyar duymaz yatağından kalkıp kapıya doğru koştu. Dedesi onunla aynı hizaya eğilip kollarını açmış Buğlem'i bekliyordu.  Birbirlerinden uzak geçirdikleri dört günün acısını çıkartırcasına sıkı sarılıyorlardı.

Kapının önünden uykulu bir vaziyette dedesinin boynuna sarılan kızını imrenir gözlerle izleyen babası "Ben babama hiç böyle sarılmamıştım"düşüncelerini aklından geçirirken Buğlem'in "Baba sende gel !" sesiyle onlara doğru birkaç adım atarak onlara yaklaşıp sarıldı. Yıllar sonra babasına sarılan kocaman bir çocuktu aslında Savaş Bey. Bu güne kadar babasına doğru düzgün sarılmadan büyümüş kocaman bir çocuk. Gözlerin dolmasıyla Buğlem'e ve babasına bir şey belli etmeden mutfağa doğru yöneldi. 

Aslında herkes bir şeylerin farkındaydı. Buğlem bu evde mutlu olmadığının. Savaş Bey ise babasının onu ne kadar sevdiğinin farkındaydı oysa. Fakat kimsenin anlamadığı birkaç şey daha vardı. Özellikle Buğlem'in ; Dedesinin ve babaannesinin burada ne işi olduğunun düşünürken, annesinin elindeki pasta her şeyi açıklamıştı . Bugünün doğum günü olduğunu tamamen unutmuştu. Özlem Hanımın ona doğru uzattığı pastanın üzerindeki mumları üflerken dilemişti dileğini bu evden bir an önce kurtulmak istemişti sadece.  Herkes hediyesini verirken her aldığı hediyede biraz daha artmıştı yüzündeki gülümseme. Teker teker açmaya başladı hediyelerini. En çok beğendiği hediye ise annesi Özlem Hanımın aldığı Barbie'idi sanırım.

Herkes kahkahalarla gülerken kapının sesi bozdu tüm ortamı . Herkes kim acaba diye düşünürken Özlem Hanım hiçbir şeyden haberi yokmuşcasına yöneldi kapıya . Kapıyı açmasıyla Buğlem'in beraber büyüdüğü birbirlerini kuzeni olarak bildiği ondan yalnızca bir yaş küçük olan uzaktan akrabaları Kadir'i ve annesi Hülya'yı içeri davet etti. Kadir'i gören Buğlem sıkıca sarıldı ona. Hülya Hanımı teyzesi gibi bilirdi. Teyzem diyerek dikkatini çeken Hülya'ya doğru döndü . Elimdeki hediye paketini sallarken "Bunu bir öpücük karşılığında sana verebilirim" diyerek kocaman gülümsedi.

Buğlem ,Hülya Hanıma ufak bir öpücük verdikten sonra hediyesini aldı. Açtıktan sonra biraz şaşırdı aslında. Bu bir günlük idi, bu güne kadar hiç böyle bir hediye almamıştı. Sevinmiş gibi görünsede pekte hoşlanmamıştı bu hediyeden. Hülya Hanım " Bu deftere iyisiyle kötüsüyle her şeyini yaz.O senin yoldaşın olsun,kimseye anlatamadıklarını ona yaz" diyerek gülümsedi Buğlem"e doğru. Hülya Hanıma hediyeyi beğenmişcesine sıkıca sarıldı.  Günlüğüde  diğer hediyeler gibi odaya koydu ve annesinin getirdiği pastayı Kadirle gülüşerek yemeye  başladılar.

İNTİHARA MEYİLLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin