Bölüm 3*Nişanımız var

39 6 0
                                    

Multide Mercan var.

Burcu ile birlikte dışarı çıktıktan bir süre 5-6 tane grup oyunu almıştık. Çok eğlenceli olmasada Burcu oynarken eğleneceğimizi söylemişti ve ben de ona katıldığımı ifade etmiştim. T.rum da zorunlu bu işkenceye sesini çıkarmamıştı.

Eve döndüğümüzde Beril ve Berke de bizden 5 dakika sonra geleceklerini söyledikleri için de biz oyunu kurmaya başladık. Burcu da aslında Baharın gelmeyeceği, sadece bizi kaldırmak için öyle dediğini itiraf etti. Belli zaten daha 3 ay var nereye geliyor? Buraya diye cevapladı beni iç sesim. Saol yaa bilmiyoduk.

***

Oyunumuz çok eğlenceli ve trajikomik geçmisti. Bu kelimenin anlamını ben de bilmiyorum susun tamam mı. Bilin bakalım kim kazandı? Ha? Hadi bilin? Evet, bilemediniz. Beril kazandı ve baştaki kuralımıza uygun olarak ona ödülünü vermeye karar verdik. Önümüzdeki hafta ziyafet var. Ve tüm parayı abim ödeyecek. Nihahahahaha.

Oyunu da kaldırdıktan sonra herkes odasına geçmek için ayaklandı. Biz Berke ile üst kata çıkarken aklıma takılan bir şeyi 'sorsam mı sormasam mı' şeklinde bir tedirginlik yaşıyordum. Dikkatimi çeken bir şekilde Berke tüm oyun boyu gülümsemişti. Ama hani böyle normal bir gülümseme değil yani nasıl desem yapmacık. Aynen sanki gülümsemiyordu da gerçektem çenesini zorla o şekle sokmuşlardı. Ve şu an yanımda ilerlerken de hiç gülümsemiyordu...

"Şeyy, ben hemen üstümü değiştirebilirmiyim?"

"Ah,tabii." diyerek kafasını salladı ve dışarı çıktı. 5 dakika sonra odaya girmesini söylediğimde de aynen girdi, yatağa uzandı ve bana kıçını döndü . Sanırım iletişime kapalıyım anlamına geliyordu bu.

Ben de yattım kendi yatağıma sonra. Her zaman ki gibi düz bir şekilde. Çünkü sen kızsın. Çünkü böyle yatmalısın, bir yerin falan açılmayacak şekilde.

Ah... Annem geldi aklıma. Her kız bir prensestir. Zarafet ve asalet çok önemlidir; çünkü bir kişinin ana değerleridir bunlar. "Neden?" diye soramazsın. Öyle olduğu için öyledir çünkü. Kendi istediğin gibi de yaşayamazsın, çünkü bu hayatı istememişsindir zaten. Evet her ne kadar ailemi, akrabalarımı, arkadaşlarımı sevsem de bu "hayatı" istemedim hiçbir zaman. Sen bir prensessin ve ona göre davranmalısındır. Kendime bana göre en önemli bulduğum sözlerimdendir bu. Kızım istediği hayatı kendisi seçecek. Ama inanmak istediğim de birşey vardı herkes gibi. Ve unutmamak istediğim şeyler de vardı. Çoğu zaman yaptığım gibi bir şarkı sözü ile bitirdim günümü.

"Hayat bu, inanmaya değer."

***

"İyi abla, öyle olsun o zaman biz gidiyoruz sen evde kal olur mu? Bak Berke abime, abime, Beril ablama, Burcu'ya... Sen de hala yat burda tamam mı. Neyse ben Beril'e çikolata alıcam sana değil. Gel Beril."

Odadaki gürültü -ona merve diyorlar ama neyse- gittiğinde rahatlayıp tekrardan uykuma devam etmek için döndüm. Bugün Deniz ve Koncay'ın nişanı vardı. Evet. Nişan. Ama istemediğim hiçbir şey beni uykumdan alıkoyamaz. Merve'ye de bak sen. Çikolata falan diyor, sanki ilkokul bire gidiyorum. Tamam bire gidiyorum ama üniversite yani. Bi bi saat falan daha uyur, sonra giderim ne var yani? Sanki çok zor.

"Hayır ama Mercan bu hal nedir? Görende bizim kuzenimiz nişanlanıyor sanacak yani."

"Nişanlansın. Bana ne?"

"Ya Mercan ciddi misin sen yaa? Hadi bari benim için kalk."

"Hayır"

Sıkıntıyla oflayıp üstümdeki yorganı çekti. O çeker çekmez gelen soğuk hava dalgasıyla titredim. Beril beni kaldırırken yarı uykulu bir sesle homurdanmayı da ihmal etmiyordum. Homurdanmanın ne olduğunu da biliyorsunuz değil mi? Onu da mı ben öğreteceğim canım?

Kaçan Kovalanır #Wattsy 2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin