Multimedya: Baran Bayraktaroğlu
Babam da geldiğinde müzik açtım. (Radyoda çalan müzik: Sezen aksu; Şanıma inanma) en sevdiğim şarkıydı. Ben de söylemeye başladım.
"İrem gözünü seveyim sus artık kızım ya kulaklarımın zarı patladı."
"Tamam sustum baba." dedim ve müziği kapatarak cama döndüm.
"İrem orada okuluna başlayacaksın ya sana kötü haberim bir de iyi haberim var."
"İlk iyi de başla."
"Okulun çok güzel tam hayalindeki gibi."
"Kötü haber?" dememle babam sağa çekti arabayı.
"Bunu söylemek istemezdim ama Baran, Yiğit ve Emir o okula gelmiyecekler." demesiyle babama dönmem bir oldu.
"Şaka filan dimi onlarsız okumayacağımı biliyorsun baba dimi?"
"Okul hayatın arkadaşlarından daha önemli kızım tabikide okuyacaksın."
"Okumayacağım baba onlar gelmeden ben yokum. Bunu anlayabilirsun dimi? Ben onlara bağlandım baba yapamam onlarsız."
"Yapmak zorundasın İrem."
"Baba biliyorsunki o okuldan atılmak için elimden geleni yaparım her gün başımı belaya sokarım gerekirse de hapise girerim. Ama o okulda okumam."
"Okuyacaksın dedim ve bitti lafımın üstüne laf söyleme!"
"Ben lafının üstüne laf söylemiyeceğim artık çünkü ben yokum artık senin yanında annem ve erkek kardeşim var ona geçirirsin laflarını bana değil." dedim ve arabadan indim.
"İrem böyle yapamazsın babana tabikide okuyacaksın onlardan ayırmak zorundayım seni."
"Zorunda değildin baba sen bana yapabileceğin en kötü şeyi yaptın ben o okulda bunlar yoksa okumam. Anladın dimi babacığım."
"Sana lafımın üzerine laf söyleme demiştim." dedi ve tokat attı. Gerçekten şuan şok geçiriyordum.
"Baba sana bunları erkek kardeşim deseydi vurur muydun? Lafının üzerine laf aöleseydi vurur muydun? Ama sen kız erkek evlat ayrımcılığı yapıyorsun. Artık ben yokum git o en değerli oğlunla gez toz kız bul ona evlendir. Ama bana dokunma." dedim ve yürümeye devam ettim.
"Nereye gidiceksin he evinden tam otuz dakika mesafe var söyle nereye gidiceksin?"
"Senin olmadığın bir yere belki daha mutlu olurum Taner Bey." dedim ve evimin yolunu tuttum. Her ne kadar yarım saat olsa da mesafe olarak onun olmadığı bir yer gayet iyi gelicekti.
"İrem haklı onsuz biz, bizsiz o bir hiçtir zaten sen hayatımda gördüğüm en kötü babasın." dedi Emir ve Baran'ı, Yiğit'i alıp yanıma geldiler. Emir'in gelmesiyle sarılmam bir oldu.
"Siz beni bırakmıyacaksınız dimi?"
"Ağlama tamam bırakmıyacağız seni söz veriyoruz zaten bırakırsak intihar ederiz bak bizim grubun adı neydi?"
"Çılgın liselilerdi."
"Sana bir soru çılgın liseliler ne olursa olsun ağlarlar mı? Biz ağlamamaya söz vermedik mi?"
"Verdik."
"O zaman ağlamak yok." dedi Baran.
"Tamam söz veriyorum ağlamak yok." dedim ve Emir'in elinden tuttum.
Yarım saat yürüdükten sonra eve gelmiştik. Herkes çok yorgundu. Saate baktığımda dört olmuştu.