GÜZEL SEVEN ADAM

MAVİ

"Kaçmak en kolayı bu işin... En zorların dan en kolayı kaçmak "

🦋

"Nasıl yapalım makyajınızı?" Diye sordu başucum da ki makyöz. Makyaj ürünlerini tam bilmediğim için "ortaya karışık birşeyler yapın işte " dedim. Hemen atladı kayınvalidem " olur mu hiç kızım öyle ? " Ayna da ki yansımama baktı önce sonra makyöz' e dönüp " şık olsun... Böyle parıl parıl parlasın o gözleri.. sonra dudakları kıpkırmızı, yanakları da al al olsun. Nasıl olsa bugün senin günün ... Evleniyorsun kızım ! Gelinsin sen gelin ! " Deyip hemen oturdu yanıma.

Herşey hazırdı . Sadece benim artık planımı devreye sokma vaktimin gelmesini bekliyorum. Daha nikah olmadı. Nikahtan önce takı töreni olsun istemiştim, planım için. Kapı açıldı birden . " Ah kuzum! Ne kadar da güzel olmuşsun sen . Tüh tüh nazar değmesin inşallah. Kırk bir kere maşallah! Allah nazarlardan sak-" daha fazla dayanamayıp "tamam... Gülay teyzeciğim. " Hafif kaşlarını çatıp "ne teyze-
si ?" Kaşları eski halini alınca gülümsedi ve devam etti " ben artık senin ANNENİM!" öyle coşkuyla söyledi ki ... "Peki peki " bir kez daha açıldı kapı . Bu sefer gelen de benim kocam olacak ya da olamayacak adam! " Hazır mısın aşkım ?" Iyyy aşkım dedi ya ! "Hazırım emreciğim "

Takı töreni yapıldı. Bende tuvalete gidiyorum bahanesiyle odaya gidip bir çanta dolusu takıyı alıp kimseye görünmeden kaçtım düğün yerinden. Tam kurtuldum demiştim ki emre nin sesiyle durdum " öykü ! Nereye gidiyorsun canım ? Daha düğün bitmedi ki . Daha nikah bile kıyılmadı" yavaşça arkamı döndüm . Emre' nin elinde ki silahı görünce göz bebeklerim ister istemez büyüdü. Hiçbir şey demeden arkamı döndüm ve koşmaya başladım.

Ne kadar koştuğumu bilmiyorum ama otoyola çıktım. Önümden bir sürü araba geçerken hepsine otostop çektim ama duran yoktu . En son bu böyle olmayacak deyip atladım bir arabanın önüne ... Araba hızla bana geliyordu ki bana çarpıp kaçacak sandım. Şoför beni fark edince tam önümde durdu . Durmasa ölecektim ya !

Emre' nin sesinin yaklaştığını duydum. Hemen atladım arabaya ve " ne olur sür şu arabayı ne olur !... Bak eğer sürmez sen ikimiz de ölücez haberin ola " ben bunları söylerken emre bir el daha ateş etti havaya doğru Allah'tan bindiğim arabayı görmedi...

En son mavi gözlü şoför ikna oldu ve arabayı sürdü. Ben panikten ne yapacağımı bilmiyordum. Mavi gözlü şoför" istersen karakola götürebilirim seni " deyince kendime geldim. Direk döndüm çocuğa ve " hayır karakol hariç başka yere götür beni ne olur " derin bir nefes aldı önce mavi. Sanki birşeyler düşündü benim hakkımda sonra bana döndü " peki ama bana neler olduğunu anlatacaksın . Tamam mı ?" Tek çarem bu mavi gözlü çocuk olduğu için kabul ettim.

"İşte en güvenli yere geldik " ilk karakol zannettim ama etrafa bakınca karakol dan başka her yer olabilirdi burası . Arabadan inince iyice süzdüm tam karşımda ki villayı.
Ağzım açık villaya bakarken mavi seslendi
"Gelmiyor musun?" Gülümseyip bende peşinden gittim adını bilmediğim mavi gözlü' nün . Kapıyı açınca girmem için kenara çekildi . Yine hafif Gülümseyip içeri geçtim o da arkamdan geliyordu. " Eee nasıl buldun evi ?" Diye sordu maviş... Ağzım bir karış açık "güzelmiş..." Demekle yetindim.
"Ben sana kıyafet vereyim sende istersen o arada duş alabilirsin sonra da neler olduğu-
nu anlatırsın ha ?" Biraz durdum. Gözlerimi gözlerine diktim maviş ' in. Hiç gözlerini kaçırmadı... Ona inanabilir miyim bilmiyorum ama... Herşeyi anlatsam daha güzel olacak ya da kötü ...

🦋

Duş alınca maviş ikimize de kahve yaptı sohbet ederken içelim diye... Bahçe ye çıkınca yine öyle dona kaldım. Bahçe yemyeşil ve pembe çiçeklerle doluydu. Pembe çiçekleri görünce yüzümü buruş-
turdum. Pembe rengini hiç sevmem hatta nefret ederim böyle çiçekli böcekli şeylerden anlatırken bile iğrendim.
" Dondun kaldın otursana " maviş ' in lafiyla kendime geldim. Masa da tam onun karşısına oturdum. Ben rahat bir pozisyona geçince konuştu " eee anlat bakalım neden kaçtın düğünün den ?" Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.

" Bu söylediklerimi duyunca beni ne olur polise verme ve sözümü hiç kesme tamam mı ?... Ben aslında çok kötü biriyim. Eğer nasıl diye sorarsan.? Söyle ki ; ben insanları dolandırıyor um. Mesela bir çocukla tanışıyorum onunla evlenmek istediğimi falan söylüyorum sonra düğün de altınları alıp kaçıyorum. Tabii bununla da yetinmeyip hırsızlık yaptığım da oldu . O adam da dolandırdığım biri ... Şuan beni her yer de arıyor olabilir eğer bulursa çok kötü olur . Anlata biliyor muyum ?" Tekrar derin bir nefes alıp "lütfen polise haber verme " gözlerimi kapatıp açtım. "İstersen şimdi buradan gidebilirim. Kaçarım bulamaz beni"

" Neden kaçıyorsun ki ?" Diye sordu onca anlattığım dan sonra . " Çünkü kaçmak en kolayı bu işin ... En zorların dan en kolayı" dedim. " Hayır gitme ... Burada kal . Kimse bulamaz seni burada merak etme " dedikten hemen sonra ayağa kalktı ve elini bana uzattı " umut ... Yani ismim " boş boş Umut ' a bakıp durdum. " Lütfen bana gerçek ismini söyle " diyiverdi hemen. " Öykü ... "

🦋

" Öykü gerçek ismin mi ?" Diye sordu biz yıldızları izlerken umut . "Bilmem belki gerçektir belki de yalan " dediği me karşılık sustu hiçbir şey demedi. Aradan baya zaman geçti ama umut hala konuşmuyor du

"Gitme tamam mı ? Hep burada kal " dedi birden bire . Sesi biraz boğuk çıktı sanki. Ona bakmadan " niye kalayım ki burada ? Hem illaki gideceğim eğer burada kalırsam senin de başın belaya girecek " umursamaz omzunu silkti. "Olsun sen yine de kal . Ne olacak ki girsin başım belaya "
"Olmaz cesur çocuk . Ben burada kalamam hem kalmam için bir neden yok ki olsa da kalmam zaten hatta şimdi gitsem daha iyi olcak senin için hem gece ya kimse görmez beni " ayağa kalktım oturduğumuz çimenler den . Umut elimi tutup " dur gitme ! Bir sebebim var seni burada tutmak için."
"Neymiş o sebep ?" Dedigime karşılık yutkundu seslice ve " ben ... Ben "

Güzel seven adamım ' dan ilk bölüm ... İnşallah seversiniz bu güzel seven adamımı...
Alttaki yıldıza basın bana yeter ...