"Umut... Benim gitmem lazım hemen şimdi. Senin için gitmeliyim." Dedim.
"Sana hep gitme dedim. Yine gitmesen?"
"Olmaz"
"Gitme"
"Gitmeliyim..."
"Eğer sen gidersen..."
"Eğer ben gidersem... " Sözümü kesti. "Beni düşündüğün için mi gidiyorsun?" Diye sordu.Umut'tan 🦋
"Eğer ben gidersem..." Eğer o giderse yapamam hayatta ilk kez bu kadar çok sevmişim birini . Sözünü kesip "beni düşündüğün için mi gidiyorsun?" Diye sordum. Evet dese ne güzel olurdu şimdi. 'Evet. Senin için gidiyorum.' dese ... Sevdiğim kadın beni düşünüyor diye sevinirim ne güzel. "Hayır. Kendimi düşünüyorum! Sen benim için bir hiçsin neden seni düşüneyim?" Bunu kelebek mi demişti? Hafifçe gülümsedi. "Öyle bakma. Gerçekleri söylüyorum. Sen hiçsin benim için. Bende senin için bir hiçim bence. Ben gitsem ... " Biraz durdu. "Ben gitsem iyi olacak " deyip eşyalarını da toplayıp evden çıktı. Gitti...
O benim acılarıma hasta, bende onun acımasızlığına...
Ben odanın bir köşesine sinmiş oturuyordum... Ne şimdi ölmüşmüydü benim üç günlük kelebeğim? Üç gün yaşadı ve öldü. İçim sızladı birden ne olduğunu hiç anlamadan aktı göz yaşlarım . Sonra yine kelebek geldi aklıma ... O hiç ağlamazdı , ağlayanları da sevmezdi ağlamamalıydım. Ama kelebeğe ilk gün söz vermiştim; "seni mutluluktan ağlayacağım" diye . Göz yaşlarımı silip kendimi toparladım ve kelebeğin arkasından gittim.
İşte oradaydı sevdiğim kadın ...
Arkasından bağırdım"Kelebek ! Dur ne olur yapma , yapma bunu bana yapma ! Eğer sen şimdi beni bırakıp gidersen kim kaldıracak beni düştüğümde? " Derince nefes alıp gözlerinin içine baktım , birşey demesi için..."Umut , hiç birşey bilmiyorsun! Benim hakkımda hiç birşey bilmiyorsun Ben senin için senden vazgeçiyorum. Ben kimi sevdiysem kime dokinduysam öldü. Seninde sonun böyle olacak . Anlamıyorsun beni anlamıyorsun..."
"Anlatta anlim"
"Çok mu istiyorsun öğrenmek anlamak bilmek ? Madem öyle gel benimle " deyip yürümeye başladı bende hiç birşey demeden peşinden gittim.... 🦋 ...
Eski neredeyse harabe gibi olan bir mahalle ye gelmiştik . Mahallenin hemen girişinde duran eski 11 katlı bir binaya doğru yürümeye başladık. Binanın dış kapısı gıcırtı ile açıldı . Bu ses insanı çok.rahatsiz ediyordu. Merdivenleri çıkarken kelebek hiç benimle konuşmadı . Binanın çatısına çıkmıştık. Kelebek bana dönüp " Gel " deyip elimi tuttu. Ben ona öylece bakarken elimi bırakıp yere oturdu ve boşluğa doğru ayaklarını sallamaya başladı. Bende onun yaptığını yaptım ve tam yanına oturdum.
Biraz sessiz kaldı . Sessizliği bozmak istedim ama sonra vazgeçtim. Nasıl olsa istese konuşurdu. Bir süre sonra iyice sıkılmaya başladım. Kelebek bunu anlamış olacak ki "Bundan 6 yıl önce sene 2011 aylardan 7 Ekim " diye konuşmaya başladı .
7 .10.2011 (6 yıl önce)
Ellerim ellerindeydi. Onun yanında o kadar çok mutluydum ki anlatamam. O benim herşeyimdi. Daha 17 yaşındaydık ama hayatı öyle iyi biliyorduk. Oyunlarını,kumpaslarını, bize kurduğu bütün pusuları çözmüştüm onunla beraber. O beni büyütmüştü. Bende ona sevgiyi öğretmiştim. "Emre. Seni çok seviyorum" dedim her zaman dediğim şeyi . " Bende seni çok seviyorum kızım. Kelebek , düşündüm de 18 yaşımıza gelince direk evlensek mi ?" Dediği ile sağlam bir kahkaha attım. "Ah emre ah ! Ne hayal kurdun be . "
"Bedava değil mı kurdum ve şimdi de yıkılışını izliyorum. Kelebek ne diyeceğim senin adın hayal olsun mu ? " Yine güldüm . "Neden?"
" Çünkü ben hep seni hayal ettim ve gerçekleştin. Bu hayalimin yok oluşunu izleyemem. " Öyle bir söylemişti ki bunu sustum kaldım. "Olsun bundan sonra adım hayal olsun " dedim . Güldü ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL SEVEN ADAM
Fantasy" Yanılma ben hâlâ senin kalbindeyim. Biliyor musun ? Burada çok güzel çiçek bahçeleri var ..." 🖤 Umut & Kelebek 🖤