"Uçağınız Seul hava alanına iniş yapmak üzere efendim. Lütfen kemerinizi takınız. "Bu sözlerle kadını süzdü genç kız sonrada dediğini yaptı ve kemerini bağladı. Kendi Jetinde bile rahat vermiyorlardı. Önündeki kahve dolu fincana uzandı ve keyfini çıkartarak içti. Uçak sonunda iniş yaptığında güneş gözlüğünü taktı ve havalı bir şekilde uçaktan indi. Topuklu ayakbıların çıkardığı sesle çıkış kapısına ilerledi. Arkasında iki tane dev gibi adamla. Aslında insanların bildiği mesleğinin modacı olması fazla dikkat çeksede dünyaca ünlü gizli kimliğini korumak zorundaydı. Maskesini takar ve binlerce,on binlerce insanı kendine hayran bırakırdı ama o maskenin ardındaki kişiliği sadece o bilirdi. Modacı kimliği yüzünden kendi gibi dünyaca tanınmış insanların Sahne kostümlerini tasarlaması gerktiğini ve bunun için korunması gerektiğini bahane olarak kulanırdı hep.
"Bavulum nerede benim bay yang. " " Efendim bay kim'i bavulunuzu almaya gönderdim." Dedi bir iki adım arkasındaki adam. Kız etrafına baktı ve karşısında bir ramen dükkanı gördü. Gerçekten acıkmıştı en son dün sabah bir şeyler atıştırmıştı. Adımlarını o dükkana doğru yönelti. Dükkandaki orta yaştaki kadına gülümseyip etli ramen istediğini söyledi. Özenle dizilmiş masalardan birine geçti ve oturdu. Yanındaki korumanın ayakta dikilmesinden rahatsız oldu. ~ Bay yang lütfen her hangi bir masaya oturun ve kendinize birşeyler ısmarlayın benden ~ dedi. Adam dediğini yaptı ve bir masaya oturdu. Yemeği geldiğinde karnı aç olduğu için hemen yemeye başladı. Arada dışarı bakıyor ve insanları seyrediyordu. Yine rameninden bir çatal aldı ve dışarıya baktı. Bir adam bavulu ağır olduğu için zorla çekiştiriyordu.Adam kamufle olmasına rağmen gerçekten yakışıklı görünüyordu. Bir kaç dakika adama baktıktan sonra bavulu dikkatini çekti. O da ne bu onun bavularından biriydi. Üzerinde kendi imzası vardı. Hemen oturduğu yerden kalktı ve çıkış kapısına yaklaşmış olan adama doğru koşmaya başladı. Bay yangın sorularını takmadan. En sonunda adamı kolundan yakaladığında nefes nefese konuştu. " Bayım bir yere mi gidiyorsunuz ?"Adam bu sözler üzerine mırıldandı * olamaz çılgın hayranlardan biri daha * sonra en güzel gülümsemesini yüzüne takındı ve konuşmaya başladı. " Pekala imza vereceğim ama lütfen burada olduğumu kimseye söylemeyin" "Deli felan mısın? "
" Ne. " Bavulum, bavulmu sürüyerek nereye götürdüğünü sanıyorsun. "
" Bakın bayan bu benim bavulum yanlış görmüş olmalısınız. "
" Hayır bu benim bavulum yan taraftaki işlemeye bakın isterseniz. " Adam kafasını eğdi ve kızın işaret ettiği yere baktı. Evet bir karışıklık olmuştu. İyide onun bavulu hangi cehennemdeydi. Kafasını kaldırdı ve kızın suratına baktı. O sırada arkadan ~ efendim bavullarınızı aldım. Artık gidebiliriz. ~ diye bir ses duyuldu. Adam kızın elini yukarı kaldırdı ve bavulu ona verdi. Sonra bay kim'in yanına gidip bavulu aldı ve çekip gitti. Genç kız gerçekten çok sinirlenmişti. Arabaya bindiklerinden beri söyleniyordu. * Piç, kevaşe insan bir özür diller hem bavulumu alıyorsun hem de arkanı dönüp gidiyorsun.
"Efendim geldik SM binası. "
"Tamam ben burada ineceğim siz eve gidin. "
" Ama efendim - "
" Bay kim ne zamandan beri emirlerime karşı gelir oldunuz. Dediğimi yapın ve eve gidin. "
" Pekala efendim. "
" Güzel o halde. " Dedi ve arabadan indi. SM binasının önünde durdu ve kaşlarını kaldırarak mırıldandı ~ Soo Man görmeyeli işleri büyütmüş ~ sonrada gözlüklerini yeniden takıp içeri girdi. Şimdi sıra kardeşinin çalıştığı dans stüdyosunu bulmaktaydı. Kapıdaki güvenlik görevlisine yaklaştı ve dans stüdyolarının hangi kata olduğunu sordu. Adamın verdiği tarifle 3'üncü kata çıkmak için asansöre bindi. Asansördeki Sarı saçlı adam bindiğinden beri ona dikkatle bakıyordu. Sonunda adam konuştuğunda ona döndü. " Şey acaba bir ihtimal ünlü modacı Haneul olabil misiniz? "
" Bir ihtimal değil Kesinlikle modacı Haneul'ım. "
" Ohh inanılmaz. Ben büyük bir hayranınızım. "
" Tanıştığıma memnun oldum. " Dedi ve duran asansörden birlikte indiler. Genç kız sarışın adama elini uzatı ve adını söylemesi için ona baktı. " Bende Kibum, kim kibum.Tanıştığıma memnun oldum. "
" Görüşürüz bay kibum. " Dedi ve müzik seslerinin geldiği tarafa ilerledi. Kardeşinin olduğu dans stüdyosuna geldiğinde durdu ve derin bir nefes alıp içeriye girdi."Unni. Gelmişsin. "
" Evet bebeğim. "
" Hani yarın geliyordun. "
" Bir gün erken geleyim dedim. Sizi çok özledim. "
"Bizde seni çok özledik. Annem seni görünce çok şaşıracak. "
" Bende o yüzden erken geldim zaten. "
" Unni gel seni arkadaşlarımla tanıştırayım. " Amber kolundan tutup arkadaşlarının yanına sürükledi.
" Unni bu krystal, bu sulli, bu victoria bu da luna. "
" Tanıştığımıza memnun olduk unni" ( Yaşları 22 yaşından küçük)
"Bende memnun oldum. " Dedi gülümseyerek sonra aklına gelen fikirle kızlara parlayan gözleriyle baktı.
" Amber yarın için çalışacaksınız değil mi? "
"Evet unni. "
"Tamam o halde kızlar hadi gezmeye gidelim. "
"Ne."
"Merak etmeyin ben Soo man amcadan izin alırım."
"Ama-"
"İtiraz kabul etmiyorum kızlar hadi yürüyün bakalım gidiyoruz. Bekle bizi Seul seni talan etmeyi geliyoruz."