Haneul burnuna dolan güzel kokuyla dün gece rahatça uyuduğu yatakta kıpırdandı.
*Tanrım ne kadar muhteşem bir koku bu. Acaba hangi taş ve meteor arası varlığa ait ?* diye düşündü. Düne dair bir kaç anı hafızasında canlanınca bir anda gözlerini sonuna kadar açtı. Yatakta çarşafla hızlıca doğruldu. Karşısında sinsice bir gülüşle ona bakan Minho' yu görünce kaşlarını çattı.
"Niye buradayım ben ?"
"Dün gece çok sarhoştun."
"Amber' ın evini biliyorsundur. Neden oraya götürmedin ?"
"Benim evim daha yakındı ve benzin bitmek üzereydi."
" Sen bu soru-cevap ilişkisine çalıştın mı."
"Hayır."
"Benim kıyafetlerime ne oldu?"
"Şuan kirli sepetindeler. "
"Ne ?"
"Gece ayılman için seni soğuk suya soktum."
*kahretsin beni çıplak görmüş*
"Lanet olsun.. Ne giyeceğim ben şimdi ?"
"Beni takip et." Haneul üzerindeki çarşafı kendine iyice dolayarak Minho'yu takip etti. Merdivenlerden çarşaf sayesinde zor insede Minho' yu takip etti. Sonunda Minho durduğunda o da durdu. Minho Diğer odaların kapılarına nazaran daha koyu olan kapının kulubunu aşağıya indirdiğinde karanlık denilebilecek loş ortamla karşı karşıya kaldı Haneul. Minho elleri ceplerinde karanlık odada kaybolurken Haneul sadece olduğu yerden bakmakla yetindi.
"Gelmiyor musun ?" Haneul cevap vermek yerine odanın içine adım atmayı seçmişti.
"Işığı yok mu buranın ?"
"Yanındaki duvara ellini uzat düğme orada. "
Haneul denileni yapıp duvarda elini gezdirdi. Sonunda düğmeyi bulup, bastığında loş ortamın aydınlanmasını sağladı. Gözleri karanlığa alıştığı için ışıkta gözleri alışana kadar kıstı. Sonunda gözleri ışığa alıştığında gözlerini araladı. Gözlerini tamamen açmasıyla birlikte göz bebeklerinin irileşmesi bir oldu.
Karşısındaki duvarlarda'maske' yani gizli kimliğinin afişleri asılıydı. Kendi yanındaki duvarda ise odanın bir duvarını boydan boya kaplayan bir giysi dolabı vardı.
Minho dolabın iki kapağını birden açtığı için ne aldığını göremiyordu. Posterlerin asılı oldu duvara dayalı üst üste olan albüm cd'leri vardı. Biraz daha yaklaştığında albümlerin bu güne kadar çıkarttığı tüm albümlerin olduğunu fark etti. Albüm kapağında onun çivili gaz maskesiyle çektirdiği bir fotoğraf vardı.
"Maske hayranı mısın ?"
"Evet."
"Sıkı bir fanısın galiba."
"Bugüne kadar hiç bir konserini kaçırmadığıma göre, öyleyim sanırım."
"Vay canına, ne tuhaf."
"Tuhaf olan ne ?"
"Asyanın tamamı sana ve grubuna hayran, sen ise yüzünü göremediğin birine."
"Böyle söyleyince gerçekten tuhaf geldi.
"Demiştim."
"Al giy bunları ve eğer kıyafetin başına bir şey gelirse kendini ölmüş bil."