Uydurma tebessümler ve yapmacık hareketlerle dolu gecenin sona ermesiyle herkes bir bir dağılmıştı. Jang-Ni bir an önce kendini yatağa atmayı planlarken Wook-Min de farklı fikirde değildi. Ne yapmış etmiş büyükler dediklerini yaptırmıştı. Artık evliydiler.
Wook-Min'in dedesi yüzüne adeta "Ben kazandım" ifadesini bürümüş bir şekilde gençlerin yanına geldi ve onlara
-Sizler artık evlisiniz.Sadece kendinizden değil,birbirinizden de sorumlusunuz, bir ömür boyu mutlu olun. DediJang-Ni ve Wook-Min "Bir ömür boyu" lafını duyunca ani bir gerginlike göz göze geldiler fakat aldırış etmemeye çalışarak geçiştirdiler. Ailelerinden de ayrıldıktan sonra kendilerine ait olan eve doğru yola çıktılar. Her evli çift gibi onların da evleri vardı, herkesin beğendiği bir düğün törenleri yapılmıştı,hatta - her ne kadar ayarlandıktan sonra haberleri olsa da,çünkü aksi takdirde ikisi de böyle bir şeye izin vermezdi bu yüzden dedeleri habersizce ayarlamıştı-bir balayı tatilleri bile vardı. Tek farkları onların aralarında hiçbir şey olmamasıydı.
Sonunda eve varan genç çift yol boyu tek kelime etmemişti ve şuan da farklı değildi. Bu sessizliği bozan Jang-Ni oldu.
-Şimdiden konuşalım birlikte uyumak şöyle dursun yatağı ben kullanırım, ayrıca karşı çıkma hakkına sahip değilsin çok istersen misafir yatağını kullanırsın. Ve bu evlilik ikimizin de bildiği üzere kağıt üzerinde ve bu yüzden hiçbir şekilde birbirimizin hayatlarına karışmayacağız.
Wook-Min sıkkın bir şekilde cevap verdi.
-Yeter cidden daha ne kadar tekrar ediceksin zaten milyon kere konuştuk. Hayır ne sanıyorsun ki sana abayı yaktığımı filan mı? Zerre kadar umrumda değilsin merak etme. Ayrıca bu yarınki tatil için de geçerli ben oraya gidince otelde ayrı bi oda tutarım ve kendimizce eğlenip döneriz görüşmeye gerek yok.
Jang-Ni onaylarcasına kafasını salladı. Ve tabiki altta kalmadı.
-Abayı yaktığını sanmak derken? Hayır yani ben önlemimi baştan alıyım da... Benle evlenmek için sıraya giren kaç erkek var senin haberin var mı? Hazır elde ettim diye saçma sapan düşüncelere kapılma diye söylüyorum.
-Pardon da ben neyim? Kaç kız kapımda köle biliyor musun? Ne bu havalar!? Hıh..
Derken yandan gelen sesle irkildiler.-Gençler ne bu ses ya? Hayır, bari evin içine girin yani bu kadar mı sabırsızsınız? Bak evlenmişsiniz evde devam edin ne bu sesler ayıp oluyor, uyuyamıyoruz burada. Dedi imalı bakışlar atarak.
İkisi de"Ne diyo bu Adam" faslını geçip, " yanlış anladınız,kusura bakmayın" gibi cümlelerle adamı geçiştirdiler. İkisinin de daha fazla kavga edicek gücü kalmamıştı, içeri girdikleri gibi uykuya daldılar...
Nasıl olmuş? Pek olmuyo gibi geldi bunu da diğeri gibi bırakıcam sanırım kfmfmgmg. Görüşlerinizi yorumlarsanız sevinirim. Ayrıca oylamayı da unutmayın pls ^_^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Evlilik
Teen FictionZoraki evlilikle başlayan ilişkinin zamanla aşka dönüşmesi...