- Senin okulunu, evini, yaşadığın çevreyi, yaşadığın şehri hatta ülkeyi değiştirmemiz lazım. Bu büyük değişime hazırlansan iyi olur.
Bir anda gülmeye hatta kahkaha atmaya başladım. Şu durumda bile şaka yapabiliyor ya çok iyi.
- Abi ya hiç güleceğim yoktu.
Olayın ilginç kısmı ben kahkahalarla gülerken abimin suratındaki sert ifade aynen yerindeydi.
- Ben gülünecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Dediklerimde ciddiydim.
O an suratımdaki gülümseme silinip yerini ifadesiz bir hal almıştı. Nasıl yani herkesten her şeyden uzak kalmamı sevdiklerimi bırakıp gitmemi mi istiyor?
- Nasıl?
- Nasılı yok sanem. Dediklerimi duydun. Bu duruma kendini hazırla. En geç bir dahaki ay uzaklara gidiyorsun.
Benimle ilgili kararlara o mu alıyor? Peki ya ben? Benim hayatımdaki kararlarla ilgili bir benim bir etkim yok mu?
- Sağol ya haber verdiğin iyi oldu.
Bir şey demedi. Hala surat ifadesi aynı şekilde duruyordu. Ekledim
- Asla!
Bir anda bu şekilde bağırınca bir az afallasa da hemen toparladı.
- Sanem olaylar baya karıştı. Dün akşam. Bu olayın olduğu akşam sadece seninle ilgili konuşuldu. Çevrendekiler, yakınındakiler, okulun
Bir az durdu ve devam etti
- Araştırmalar sonucu ne ortaya çıktı tahmin et. O metin şerefsizinin kardeşi sizin okuldaymış. Daha güzeli de ne biliyor musun? Aynı sınıftasınız.
Bir an durdu. Metin kaymaz. Melisa kaymaz. Hayır olamaz.
- Dünkü lanet partiye kız kardeşini kasıtlı göndermemiş. Kardeşi sayesinde seninle ilgili bir çok haber alıyor ve daha neler neler. O adam seninle ilgili her şeyi biliyor. İlk fırsatta seni...
Durdu. Devamını ikimizde biliyorduk. Ölüm. Ne olursa olsun o adam benim hayatımı mahvedemez. Onun yüzünden sevdiklerimi hatıralarımı annemi babamı kardeşimi bırakıp gidemem.
- Böyle bir şey olamaz! Nasıl bırakıp giderim her şeyimi?
Sesimi fazla yükselterek konuştum. Şu an uçurumun ucunda sesim kısılana kadar bağırmak istedim. İçimdeki tüm sıkıntıyı dışarıya verdiğimi düşünerek bağırmak istedim.
- Sen buralar dinene kadar gidiceksin. Biz o piçi öldürdüğümüzde geri geliceksin. Geçici olarak bırakıcaksın her şeyi. Hem senin içinde iyi olur. Her şeyden herkesten uzak bir yerde kafanı toplarsın. Seninle sürekli iletişim halinde olucam. Eğer burda kalırsan bizi sonsuza kadar bırakıp gidersin. Bunu ne sen istersin ne de biz.
- Ne olursa olsun burda kalmak istiyorum. Gitmicem hiç bir yere! Benim fikrimi almadan nasıl böyle bir şeye karar verirsin? Hem anneme ve babama ne diceksin? Sanemi ölmemesi için buralardan sürgün ettim mi?
- Sanem sakin olur musun? Bu senin için zor olduğu kadar benim içinde zor. Birde benim açımdan düşün. Sana burda bir şey olursa kendimi nasıl affederim? Sana her bir şey olduğu zaman seni göndermemenin pişmanlığını yaşamak istemiyorum.
Sinirden ağlamaya başladım. Delirmek üzereyim! Bu hafta yaşadıklarımın haddi hesabı yok. Bir de bunlar yetmemiş gibi şimdi gelmiş kısa süreliğine uzaklaşıcaksın diyor! O anki sinirimle tüm gücümle bağırdım.
- Çık burdan! Seni bir daha görmek istemiyorum!
- Saki-
- Git dedim git burdan! İstemiyorum seni git!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#GRi#
Teen FictionSiyah ve beyaz birbirine zıt iki renk. Birbirlerine ne kadar zıt olsalarda en çok da onlar birbirlerine yakışıyorlar. Peki ya bir olmaya kalkarlarsa?