PARATONER AŞK

5.BÖLÜM -BÜYÜK GÜN-

5.BÖLÜM

Büyük zafer geçeli dört gün olmuştu. Büyük zaferin arkasından bir büyük zaferde yarı finali kazandırmıştı Yiğit. Artık önünde sadece bir engel kalmıştı. Hayallerine, umutlarına ve daha güzel olacağına inandığı yarınlara açılacak olan o büyük kapıdan içeri ilk adımını atmasına sadece bir maç kalmıştı. Artık final maçında altın kemerin sahibi belli olacaktı. Sadece son dokuz dakika. Hatta en kötü ihtimal dokuz dakika diye düşündü Yiğit. Belki de dört gün öncesinde yaptığı gibi, rakibini saniyeler içinde nakavt etmesi de olasıydı.

Otelin lobisinde oturan Yiğit, kulağında kulaklık ile kendisine huzur verdiğini düşündüğü şarkıyı dinliyordu. Bu şarkı kuşkusuz favorisi olan şarkı:

Yiğit'in dinlediği şarkı:

Gözlerini kapadı ve kendini müziğin vermiş olduğu huzur dolu kollarına bıraktı.

Telefonunda şarkıyı tekrarla seçeneğine bastığı için, şarkıyı bu üçüncü dinleyişiydi.

Tam olarak uyku ile uyanıklık arasındaki görünmez köprünün ortasındayken kulağına gittikçe daha da net duymaya başladığı müzik harici bir sesi hissetti.

Görünmez köprünün ortasından, uyanıklık tarafına doğru hızla koşmuş oldu duyduğu ses ile beraber.

Gözlerini ağır ağır açtı. Yanına yaklaşmakta olan Bekir Hocayı fark etti hemen.

Bekir Hoca bir taraftan hızlı adımlarla Yiğit'in oturduğu koltuğa doğru yürürken bir taraftan da lobide olan bütün herkesin ilgisini biranda kendi üstüne toplamıştı. Çünkü; heyecanla bir şeyler söylüyor ve söylerken de farkında olmadan ses tonunu sürekli yükseltiyordu.

Yiğit ise Bekir Hocayı duymuyordu ama ilk defa hocasının bu kadar heyecanlı bir halde göründüğüne şahit oluyordu.

Yiğit siyah ve mavinin karışımı olan kulaklıklarını ağır hareketlerle kulağından çıkardı.

Bekir Hoca geldi ve koltuğun boş tarafı olan Yiğit'in tam olarak dibine oturdu. Ve lafı hiç ağzında gevelemeden direk konuya girdi:

Bekir Hoca: "Rakibin belli oldu Yiğit."

Yiğit ilk başta hocasının ne dediğini, neyden bahsettiğini anlayamadı. Hala hafif uyku modundaydı, ama beş saniye içinde hocasından duyduklarının ne anlama geldiğini çok iyi anladı. Ve hocasına gözleri parlar bir şekilde dönerek sordu:

Yiğit: "Hocam kiminle karşılaşacağım finalde?"

Bekir Hoca: "Az önce diğer yarı final maçı da sonuçlandı. Ve bizim hiç istemediğimiz bir şey oldu ne yazık ki."

Yiğit: "Ne oldu hocam "diye iyice meraklandı Yiğit ve heyecandan hocasının kolunu sıktığını bile fark etmedi.

Bekir Hoca: "Sakin ol aslanım. Az önceki karşılaşmayı Cenk kazandı. Yani bu da demek oluyor ki finaldeki rakibin Cenk olacak."

Yiğit: "Şu kapüşonlu çocuk"

Bekir Hoca: "Aynen o. Sana anlattığım kadarıyla biliyorsun Yiğit ama emin ol ki Cenk, sana anlattığımdan çok daha fazlasıdır."

Yiğit içinden beklediğim gün geldi diye geçirdi. Kendisine çaylak diyen bu gizemli kişiye haddini bildireceği güne sadece iki gün kalmıştı. İki gün sonra ona çaylağın kim olduğunu göstermenin zamanıydı.