Her insan sevinir, üzülür, güler, ağlar... Kimi insan da düşer ve pes eder.
Burada önemli olan düşmek değil. Önemli olan pes etmemek, azmetmek, çalışmak, ve kimsenin yardımı olmadan ayağa kalkmaktır. Her insan hata yapar. Hiçbir insan dört dörtlük bir hayat yaşamaz. İnsan hata yaparak dünyadan dersini alır. Hata yaparak iyileşir insan.
İşte bu hikayede hataları yüzünden boylu boyunca çukura düşmüş bir oğlanın hikayesi. O karanlık çukurda çırpınmaktan başka bir şey yapmayan oğlanın hikayesi.
Bu hikaye hayatındaki tek varlık olan hasta kardeşini ölümden kurtarmaya çalışan bir oğlanın hikayesi.
Bu hikaye ÖLÜMDEN KAÇAN bir oğlanın hikayesi.
***
Karlı bir Çanakkale gecesiydi. Virajlı yollarda yılan gibi ilerleyen bir kamyon vardı. Üstelik şoförün yüzü de görünmüyordu. Acaba ışık gelmediğinden mi, yoksa yüzündeki kar maskesinden mi? Yolda düzensiz bir şekilde ilerleyen kamyon ağaca çarpmaktan son anda kurtulmuştu.
Bu adamın derdi neydi? Ölmek istediğinden mi, kafasının güzelliğinden mi, yoksa başka bir şeyden mi? Hadi bir de uçurum ekleyelim. Sonra ani bir frenle durdu kamyon. İçindeki adam çıktı ve yüzünü göstermeyen o atkıyı bir hareketle yüzünden çıkarıp attı. Ne bir ışıksızlık, ne de bir kar maskesi yüzündeki. Sadece bir atkıydı oysa ki. Yavaş yavaş Kamyonun arkasına giden adamı attığı her adımda kara tek tek düşen kan damlaları takip etti.
Adam yaralı mıydı? Peki neresinden? Her tarafından olabilirdi. Ama en çok güzelim beyazlığın katil kanı ile boyanması zihinlerde kalacaktı.
İşte kar ile başladı bu hikaye. Kar ile başladı da daha tadını çıkaramadan bitti karın güzelliği.
Bir de para olsun hikayede. Adam kamyonun arkasındaki paralara doğru yürüdü. Sonra bir kamyon dolusu parayı elindeki küçük kürekle kazdığı derin ama pek geniş olmayan çukura sıkıştırmaya başladı.
Peki neden paraları saklama gereği duymuştu? Yoksa başı belada olduğu için mi paraları sakladı? Ya da belki intikam almak içindir. Kim bilir?
Adam paraların üstünü toprak ile örtü ve bir kova benzini kamyona döktü. Elindeki çakmağı yakan adam ateşi kamyona attı ve kamyonun alevler sardı.
Kamyondan aldığı farkedilmeyen demir bir çubuk sayesinde el freni çekilmiş kamyonu iten adam, saniyeler sonra kamyonu Nehir ile buluşturdu.
***
Bazen çok kolaydır hayat sınavı. Doğru şeyi seçince kazanırsın ve bir üst kademeye geçersin. Bazen de çok zordur hayat sınavı. Yanlış bir şıkkı seçince yükselmekten çok daha da dibe batarsın. İşte bu adam da yanlış şıkkı seçerek kendinizi ve batırdı.
Siz şimdi merak edersiniz. Herkesin aklında şu soru:
Peki ne yaptı?
Hemen anlatayım: O koca ormanda geceyarısı yoldan geçen tek arabayı durdurup içindeki masum bir insanı öldürdü ve bir yol..
Yol mu? Hem de uçuruma inen. Neyse adam orada indi ve cesedi kamyonun içine koydu. Bunu yaparken o kadar duygusuzluk ki sanırsınız günlük hobisi.
Peki neden yaptı?
İşte orası meçhul. Ardından keskin bir fren sesi doldu etrafa. Zifiri karanlıkta ve sessizlikte sadece kamyonun hala yanan parçalarının sesi ve o fren sesi oldu. Arabanın içindeki 4 adam indi ve etrafa deli gibi bakınmaya başladılar. Ee bizim asıl adamımız da panikleyip kendini suya attı.
Vay be duygusuz değilmiş!
Adamlar etrafa deli edasıyla bakmayı kesip sanki yeni sesleri duymuşlar gibi uçuruma doğru yaklaşmaya başladılar. Ama bizim adamımız çoktan oradan uzaklaşmayı başarmıştı. Acaba bu kadar hızlı nasıl kaçabildi? Uçurumun sonuna kadar inen adamlar suyun ıslaklığı ile alt tarafı sönen kamyonun içindeki cesedi zor bela çıkardılar. Ama maalesef ceset alevler den etkilenmişti. Adamlar cesedi çıkardı ve incelemeye başladılar.
Peki bu kimin cesediydi?
Cesedi tanınmayacak hale getiren alevler adamların işini zorlaştırıyordu ama adamlar biliyordu bu kamyon şoförünün cesedi değildi.
Her ne kadar adamın vücudu yanmış olsa da ellerine bakınca göze çarpan altıncı parmak dikkat çekmişti.
Altıncı bir parmak mı? İşte bu gerçekten çok ilginçti. Evet evet artık kesinleşti bu adam aranan adam değildi.
Adamlar cesedi suya attı ve kamyonun kasasında olan ağzına kadar dolu parayı arayış içine girdiler. Ama bir sorun vardı paralar kamyonda değildi. Sinirlerinin son noktasına gelen adamlar dayanamayıp kamyonu yumruklamaya başladılar.
Allah aşkına Bu paralar neden bu kadar önemliydi ki? Oysa Hayattaki her şey para değildi.
Ellerinden hiçbir şey gelmeyen adamlar üzerine basılmış soğan cücüğü gibi arabaya doğru yürüdüler. Bizim katilimizde sahi biz neden ismi ile hitap etmiyoruz ki. Öyle değil mi? Herkesin bir ismi vardır. Bizde ismini söyleyelim. Ne zaman sudan çıktığını bilmediğimiz adam bir daha dönmemek üzere son defa baktı kimliğine. Böylece bizde ismini öğrenmiş olduk. Bak sen ismi Kazım'mış. KAZIM KURTKOPARAN.
Sonra da karanlıkta bir kıvılcım.
Ve kimlikten kalan son şeyler kül parçaları oldu.
Peki Kazım şimdi ne yapacaktı?
Tabii ki de artık kendisine seslendirilecek yeni ismi seçmeye gidecekti. Bu Kazım için bir son değildi.
Bu Kazım için SONUN BAŞLANGICIYDI...
![](https://img.wattpad.com/cover/116422698-288-k874095.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMDEN KAÇILIR MI?
Misteri / ThrillerBazen gözlerden yaş akmaz kalp ağlar sessizce... 24.8.19