7.BÖLÜM : ALÇİN NE DEMEKMİŞ BENİM İÇİN ? BU KADAR ÇOK MU KAPLAMIŞ İÇİMİ ? NE ZAMAN , NE ARA YAPMIŞ ?
Odaya girip kapıyı kapattım ve sırtımı gardroba yaslayıp nefesimi normale döndürmeye çalıştım. Sesler kesilince nasıl o kapıdan kaçtığımı ; kendimi odaya nasıl attığımı şuan hatırlamıyorum bile...
Biraz sakinleşince yatağıma oturup düşünmeye başladım. Allah aşkına bu salak Selin ile ne işleri olabilirdi ki ? Hayır yani neden o gıcık kıza güveniyorlardı ? Hayır hayır asıl , ne halt etmişlerdi de saklamaya çalışıyorlardı ?
Kafamda milyon tane cevaplanmamış ve cevaplanmayacağına emin olduğum sorular vardı. Eh cevabını en çok merak ettiğim soru ; neyi saklamaya çalıştıklarıydı.
Ben yatağa oturmuş bunları düşüneli daha beş dakika olmamıştı ki Melek bir anda baskın yapar gibi odama daldı. Düşüncelere o kadar dalmıştım ki kapı hızlıca açıldığında yerimden sıçradım. Kapıda kaşları çatık ve sinirle bakışlı kıza şaşırma ve korku dolu bakışlarla karşılık verdim. Kalbim çok hızlı atıyordu. Bunu temelde iki nedeni vardı :
1: Alçin ve Melek onları dinlendiğimi anlamış ve Melek bana baskın yapmıştı ki bu beni en çok korkutan şeydi.
2: İçimde ki başa çıkamadığım sorulara dalmışken Melek'in içeriye dalması beni korkutmuştu.
Melek'in sinirli sesiyle kendime geldim.
" Ne yapıyorsun sen Ülkü ?! "
Resmen bağırarak sormuştu ve ben korkudan altıma sıçmak üzereydim. Nasıl cevap vereceğimi kesinlikle bilmiyordum. Ne diyebilirim ki ? Hey sadece sizin ne konuştuğunuzu bilmek için kapıyı dinledim eh sonrada odama kaçtım mı ? En iyisi dolambaçlı , tam bir anlamı olmayan , cevaplar vermekti.
" Oturuyorum , Melek. Sen ne yapıyorsun ? "
Pekala , ben gayet güzel bir cevap vermiştim. Ve ne yazık ki şuan kızgın bir boğa gibi görünmesinin nedenini de bilmiyordum.
" Benimle dalga mı geçiyorsun sen ?! "
Melek bunu der demez hızla yanıma geldi ve bileğimden sertçe tutup beni yataktan ayağa kaldırdı. O kadar sert tutuyordu ki bileğim çok acıyordu. Hem bu nedenden hem de korktuğum için gözlerim dolmuştu bile. Aynı zamanda çok hızlı ve kuvvetlice çekmişti. Şuan tam karşısında durmak korkumu ikiye katlıyordu. Hüngür hüngür ağlamak üzereydim. Neden bu kadar korkunç olduğunu anlayamamıştım. Tek düşündüğüm şey bu kadar sinirli olduğuna göre ciddi birşeyler olduğuydu.
Kafamı kaldırıp Melek'e baktım ve sesim titreyerek konuşmaya başladım. Ya da konuşmaya çalıştım.
" Hayır , Me-Melek. Dalga geçmiyorum. Yemin ederim. Lütfen bileğimi bırak çok a-acıyor. "
Ne dediğimi kesinlikle bilmiyordum. Korkudan bayılacak gibi hissediyordum. Zaten hiçbir zaman cesur biri olamamıştım. Hep Alçin'e güvenirdim , her korktuğumda ona yaslanırdım. O an anladım ki Alçin benim cesaretimdi , güvencemdi.
Aslında yakalanacağımı ya da anlasalarda birinin peşimden gelip kötü davranacağını hiç düşünmemiştim. Bu ihtimal aklıma bile gelmemişti. Alçin neden gelmiyordu ? Normalde böyle bir şeye asla izin vermezdi. Yapan Melek'te olsa... Bana değer veriyordu , bunu biliyordum. Ama ne olduysa bugün çok uzaktı bana. Hep benimle konuşan , konu ne olursa olsun benimle iletişim kuran hep o olurdu. Ama şimdi yoktu... Sanırım gerçekten Alçin artık beni sevmiyordu. Şuan kalbimin neden acıdığını bilememek aptallık olurdu.
Kalbimi acıtan şeyin ne olduğunu biliyordum. Alçin'in artık beni sevmemesiydi. Bilemediğim şey ise neden sevmeyi bıraktığıydı.
Melek'in bir şeyler dediğini duyabiliyordum ama kesinlikle anlamıyordum. Çünkü kalbim çok acıyordu. Bana içinde bulunduğum ve beni ölümüne korkutan bir durum da bile unutturacak kadar hem de ... İşte bu kadar çok acıyordu.
Ne yani artık Alçin beni sevmiyor muydu ? Nasıl yani ? Ne yaparım ben , nasıl yaşarım ? Tanrım ! Ben ailemden ayrılınca bile bu kadar acı çekmedim. Ne ara Alçin bu kadar içime işlemişti ? Evet Alçin'i seviyordum. Ama bu kadar değer verdiğimi bilmiyordum. Demek ki kaybedince önemini anlamak buymuş.
Ben Alçin olmadan ne yaparım ki ? O olmadan sevmeyi bile unuturum sanırım unutacağım şeylerden biri de nefes almak olurdu. Ah benim ailem , benim sevenim , benim kardeşim hatta ve hatta annem ... Alçin benim sahip olduğum tek şeydi. Beni bir abi gibi kollar , bir abla gibi derdimi dinler. Bir baba gibi her ihtiyacımı karşılar , bir anne gibi koşulsuz ve şartsız sever ... İşte böyle herkesin sahip olduğu belki yüzlerce kişinin benim için vücut bulmuş hali gibiydi. Ailem , arkadaşım , yoldaşım , kardeşim ...
Ah biz bir yılda nasıl birbirimizin herşeyi olduk. Belki de benim herşeyim olan sadece Alçin'di. Ama yok yok , hayır ! Alçin beni herkesin önüne koyardı. Herkesten daha çok kıymet gösterirdi. Alçin beni severdi... Artık sevmiyor muydu ? Bu beni neden bu kadar yıkmıştı ?
Çoktan dizlerimin üzerine düşmüş sarsılarak ağlıyordum. Melek büyük ihtimalle kendinden korktuğum için ağladığımı düşünüyordu. Başta öyleydi. Ya sonra aklıma gelen o felaket düşünceler... Binlerce insanı öldüren bir deprem gibi ... Evini , barkını , emeğini yıkan bir sel gibi , heyelan gibi ...
Varlığında kurtarıcım ; yokluğunda felaketim olan o insan ...
Böyle miymiş sevdiğini kaybetmek ?
Yavaşça gözüm kararmaya başlayınca farkına vardım iyice. Ben yapamam , Alçin'in kalbinde yerim olmazsa yaşayamam. Nefes aldığım , gülebildiğim , sevmeyi ve sevilmeyi bildiğim tek coğrafya , tek alan , tek yer. Onun kalbiydi...
.............................. Yazar notu : ..............Bu bölüm de hem Ülkü hem de hepimiz aslında Alçin'in Ülkü için ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Bu bölümü bunun için yazdığım. Okuduğunuz üzere Alçin'i kaybetmek Ülkü için bir yıkımdan farksız. Hatta daha fazlası ...
Aslında Alçin'in Ülkü'yü bıraktığı falan yok. Öyle düşünmediniz değil mi ? Hala Ülkü onun için diğer herşeye ve herkese göre öncelikli. Sadece Alçin'i korkutan bazı olaylar gelişti.
Bu arada cinayet gibi şeyler düşünenler için şu açıklamayı yapayım : Kesinlikle böyle bir durum yok. Aslında çok basit birşey olarak görülebilir , cinayete göre. Ama tabi Alçin için korkunç bir durum.
Yazım yanlışları varsa düzeltirseniz cidden çok sevinirim. Yani örneğin , Alçin'di yazmak doğru mu bilmiyorum ama bana pek doğru gelemedi. Eh , nasıl yazacağımı da bilemedim. Lütfen yanlışları görmezden gelmeyin ama yanlışım için affedin ve uyarın. Başka türlü kendimi düzeltemem. Diğer bölümde görüşmek üzere . :)
Aşkla kalın.
.......................................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIMDA KAL LGBT
Teen FictionO günden sonra Alçin bir saniye bile gözünü benden ayırmadı. Onu tanıdığım bir yılda çoğu yabancıya kötü davranmasına nazaran bana iyi davranmasına şaşırdım. Çoğuna karşı kaba ve kırıcı iken bana karşı hep nazik olmasına şaşırdım. Sinirlendiği zaman...