DİLSİZ

6.

Yazan şeyi görünce öylece kaldım. Yerimi biliyim ha . Onun da yerini bilmesi gerekirdi. Beni suçlayamazdı. Onun da hatası vardı . Ben dahil hiç kimseyi kucumseyemez!

Yaşlarımı sildim. Bir süre ayakta bekledim . Ben beklerken Meryem hanım gelmişti. Geldi bir anne Şevketiye kollarını bana doladı.

Aglamiyordum. Gerekmez di , sadece kırgındım ve öfkeli.

"Tatlım sıkma canını,"

Hafif tebessüm ettim . Bu sırada yüzümü görmek için geri çekilmişti,

"Yo hyr . Sorun değil . Her zaman ki konu . Hizmetçi patron ilişkisi işte ."

Omuz silktim.

"Hyr Hyr ben seni hizmetçi olarak görmüyorum,"

Bu sefer gülümseyerek ,

"Teşekkür ederim ,"

Sonrasında furkan kızacağını söylemişti, bende itiraz etmiştim . Ardından da ayrılmıştık.

Mutfağa doğru ilerledim. İçeriden gülme sesleri geliyordu. Böyleydi işte . Birinin mutlu olmasi için birinin Üzülmesin gerekiyordu. O sıkıntıya girdin ki karşıda ki mutlu olsun . Adaletsiz bir hayat yaşıyorduk. Ne yapabilirdik ki , düzen böyleydi.

Dolap kapağını açtım ve kendime kahve yapıcaktım. Rahatım çünkü furkan hariç kimse buna karışmıyordu.

Kahve makinesiyle aramızda bir bakıma yaşadık . Ben ona bakıyordum o da bana . Bir süre bektiktan sonra gözlerimi kısarak ona ilerledim .

Nasıl calistiracaktim ben bunu şimdi . Etrafına bir şey yazıyordum umuduyla bakmaya başladım.

Ciddi bir surat ifadesi takinmistim. Genelde bir ise dalmışsam dudagımı öpücük verir gibi yapar ve kaşları catardim . Ve yine öyle öyle olmuştu

Bu arada arkadan gülme sesi geldi . Hızla rakamı döndüm . Gelen Çağan dı. Kafasını eymiş kıs kıs gülüyordu.

Önüme döndüm ve işime bakmaya devam ettim .

"Ne yapacağını bilmiyorsun değilmi?"

Onu takmadan haveyi aldım ve kahve konulunacağını tahmin ettiğim yere doldurdum. Adındanda bir bardak suyu alıp çap gibi bir şeyin içine koydum . Gayet iyi gidiyordum çünkü Çağan dan ses seda çıkmamıştı.

Son bir defa baktım başka konulacak bir şey yok gibi görünüyordu .

Sıra düğme kere basmaya geldiğinde de incelemeye başladım .

Allahım insan niye bir kahve için bu kadar düğme yapardiki. Sanırsın biri haşlanmış yumurta biri köfte pisiriyor. Çok sacma insan bir tane düğme yapar .

Çağan ,

"Dedigim gibi ne yapacağını bilmiyorsun?"

"Hah hiçte bile ,"

"O zaman niye yeni bir icat görmüş gibi bakıyorsun?"

"Hıh , neden bakıyorum çünkü..... benim normalde kullandıklarım bunun üst version . Ben onları kullanmaya alıştım. Bunlar dandik olduğu için ne yapacağımı bilmiyorum . Yoksa ..... Ben çoktan halletmistim."

Ben bunları konuşurken belini tezgaha yaslamış , direğini koyup kafasını avcunu içine almıştı. Ben bunları söyleyince kahkaha atmaya başladı .