Bugün sizlere okuduğum iki rivayeti anlatacağım inşAllah 🙂. Aslında konuları aynı ama farklı yerlerde okuduğum için bazı farklılıkları var. Şimdiden iyi okumalar.*
Bir gün Tabduk Emre dergahında erenler meclisi kurulmuş. Bu mecliste bir oduncu Yunus bir de Yunus-ı Gûyende yani güzel sesli güzel ilahi söyleyen Yunus varmış.
Tabduk Emre'ye şevk gelmiş ve Yunus-ı Gûyende'ye " Şevkimiz geldi hadi bize bir ilahi söyle." Demiş. Tabduk Emre bunu birkaç kere söylese de Yunus-ı Guyende'den hiç ses gelmemiş. Bunun üzerine Tabduk Emre Oduncu Yunus'a dönmüş ve "Yunusum kilidin açıldı hadi bize bir ilahi söyleyiver." Demiş. Yunus da ilahi söylemeye başlamış.
Bundan böyle hep halkın dilinde Yunusumuzun ilahileri dolaşır.
Diğer bir rivayete göre ise aynı şekilde bir erenler meclisi oluşur. Burada da bir saz çalan Yunus bir de bizim Oduncu Yunus vardır. Tabduk Emre saz çalan Yunus'tan sazını çalmasını ister. Ama bir şey olur ve bir türlü çalamaz. Bunun üzerine Tabduk ,Yunus Emre'ye döner ve sazı çalmasını söyler. Yunus Emre daha önce hiç saz çalmamasına rağmen o gün bir AŞKla bir şevkle çalar.
Zaten aşıklar bir başka güzel çalıyor sazı. Örneğin Aşık Veysel. İçten çalıyorlar.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum okurlarım. İyi günlerrr!*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUNUS EMRE
SpirituellesYunus Emre tasavvufta önemli dervişlerdendir.Gerçek aşkı aramış ve bulmuştur. Aslında aşk kendisidir, kendisindedir. Şu sözleri bunu destekler:"Bir Ben vardır bende benden içeri." Ve"Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm. " Daha nice güzel sözle...
