Yunus Emre ve Taptuk Emre

553 14 3
                                    

Söylencelerimizde Hacı Bektaş Veli , Yunus' u kilidinin anahtarını Taptuk Emre'ye verdiğini söyleyip Taptuk Emre'nin Tekkesine gönderir.

Yunus, Taptuk Emre Tekkesine gider. Orada herkes bir işle uğraşmaktadır.Kimi toprakta, kimi işlikte çalışır; kimi duvar örer , kimi aş pişirir. Dergaha yeni gelen Yunus' a da odun taşıma işini vermişler.

Yunus kırk yıl dergahın ocağına özenerek odun taşımış. Her getirdiği odun da dümdüzmüş.

Bir gün Şeyhi Taptuk Emre sormuş:"Dağda hiç eğri odun yok mu Yunus um?"
Yunus "Sizin Dergahına odunun bile eğrisi giremez."

(Bazı yerlerde Yunus' un bu sözü söylemesi üzerine Taptuk Emre'nin onu azarladığı ve sen hala çiğsin dediği söylenmektedir. Yunus bunun üzerine tekkeden ayrılıp yola koyulmuştur. Bu sırada yolda iki dervişle karşılaşır. Yunus da onlara katılır. Akşam olduğunda karınları acıkır. Bunun üzerine dervişler sırayla dua eder ve yemekleri gelir. Sıra Yunus' a gelir. O da "Rabbim onlar kimin yüzü suyu hürmetle dua ettiler bende onun yüzü suyu hürmetle dua ediyorum beni mahçup etme lütfen." Der. Bu sefer Yunus' a diğer dervişlerin yemeğinin iki katı kadar yemek gelir. Dervişler şaşırır ve sorar sen kimin yüzü suyu hürmetine dua ettin diye. Yunus da ilk siz söyleyin der. Dervişler de, Taptuk Emre Dergahından Yunus Emre adlı bir Dervişin yüzü suyu hürmetine ettik der. Yunus bu sefer kendi kendine daha da mahçup olur. Büyük bir pişmanlıkla bedeninden ayrılmış bir ruh gibi akarak Taptuk Emre Dergahına döner.

Aradan bir zaman sonra Yunus Emre artık eğri odun getirmeye başlar. Taptuk Emre de "Bıraktın mı eğriyi doğruyu ?"der.

Yani Taptuk Emre, orada Yunus' a ayrımcılığı bırakması için öyle demiştir.)

Ama çoğu tasavvuf kitaplarında böyle bir şey yoktur. Onunla Yunus' un benliği olarak düşünülür. Yunus odunları düzeltirken gerçekte kendi benliğini düzeltip terbiye etmektedir.

Şairlik vergisini ancak böyle çileli ve uzun bir emekten sonra elde eder.

** İnşallah sıkılmadan okumuşsunuzdur okurlarım.Eğer size bir şeyler verebiliyorsam ne güzel benim için.**

YUNUS EMREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin