"Duyguu, uyansana kızım ,bak su dokerim hatta döktüm bile"
"Aaaa, ya sen manyak mısın abii"
"Sana uyanmanı söylemiştim, bugün okulun ilk günü,seni ben bırakacağım"
"Of ya ilkokul çocuğu değilim ben 20 yaşındayım"
" Olabilir"
"Tamam ya of , çık odamdan, üstümü giycem."
"Çabuk ol"
Çok heyecanlıydım.Bugün okulun ilk günüydü. Ama ikinci yılım olduğu için çok da tedirgin değildim.Hatta sıkıcı yaz tatilinden çıkıp ,arkadaşıma kavusacaktım.
Hemen üzerimi giyindim. Ve aşağıya indim.Saat 08.00 di.Geç kalmıştım.Abim beni okula bıraktı.Ama Zeynep 'i görmemiştim.Zeynep benim tek ve en iyi arkadaşım dı. Hep ikimiz takılırdık.Hemen telefonumu çıkarıp onu aradım."Alo " "Alo Zaynep nerdesin ?""Okuldayım , arka bahçede " " Tamam ben hemen yanına geliyorum." "Tamam Duygu." Hemen Zeynep 'in yanına gidiyordum ki abim bağırdı." Duyguu " " Efendim abi" " Paran var mı?" Aslında vardı ama fazla para fena fikir değildi." Şeyy var abii" " Anladım ben seni yok senin paran , gel buraya " Hemen abimin yanına gittim. Cebinden 20tl çıkardı. Ben de onun boynuna sarılıp " Görüşürüz " dedim ve Zeynep 'in yanına gittim.Zeynep beni görür görmez boynuma sarıldı ben de onun .Çok özlemiştim onu. Tatilde görüşmüştük ama onlar Ankara'ya gittigi için son 1 ay görüşememişdik. Konuşuyorduk ama bize yetmezdi. " Hemen kantine gidelim ben çok açım." " Peki Duygu hadi gidelim" dedi.Kantine gittik.Kantin çok kalabalıktı. Sıraya geçtik. Önünde bir kişi kalmıştı ve o da alıp tam arkasını döndü ki bana çarpıp çayını döktü." Ah çok özür dilerim." " Yok önemli değil bana bişey olmadı da asıl sen iyi misin ? Bir yerin yandı mı ?" diye sordum." " Hayır benim bir şeyim yok teşekkürler sorduğun için " " Aslinda çayın birazcikta benim yüzümden döküldü. Sana çay ismarlamama izin ver lütfen." " Ben teşekkür ederim hiç gerek yoktu." " Aaaa ne demek lütfen" " peki o zaman." "Çayları alıp boş bir masa buldum ve oraya oturduk. " Iıı bu arada ben Umut " dedi ve elini uzattı. Öylece kalmıştım,hemen kendime geldim ve elini uzatıp "Ben de Duygu memnun oldum." dedim. "Ben de" dedi. Zeynep bu olanlara şaşkınlıkla bakıyordu. Hatta kıs kıs gülüyordu ama ben onu durtene kadar. Susmasi anlamında onu dürttüm.Umut 'da gülümsedi." "Kaçıncı sınıftasınız? " diye sordu."Biz ikinci sınıfız , peki sen ? ,daha önce seni hiç görmedim." "Ben bu yıl geldim ben de ikinci sınıfım."dedi.Tam da sohbetin ortasindaydık ama zil çaldı . Beraber sınıfa doğru gidiyorduk. Ben sonra sınıflara ayrılırız onun sınıfı başkadır sanıyordum yani öyle tahmin ediyordum. Ki aynı sınıfta çıktık .İstemsiz bir şekilde mutlu oldum . Kendimi toparlayıp içeri girdim. (Beraber girdik.) Bu ikinci derstti. Ben geç kaldığım için 1.derse girememiştim. Am
a Zeynep beni teneffüste karşılamıştı.
...
Hoca derse girdi. Yeni katılanlarla tanışmak için onları sırayla ayağa kaldırdı (klasik,ilk gün). Sıra Umut'a gelmişti.O da ağaya kalktı ve analtmaya başladı."Adım Umut.Mersin'den geliyorum." Peki neden buraya(İstanbul'a)geldin Umut " diye sordu hoca. "Benim hayalim di bu üniversite ama geçen yıl babamın işleri yüžünden 1 yılımı orda okumak zorunda kaldım.Bu yılda bu okula geldim."" Peki teşekkürler Umut "dedi hoca."Ben teşekkür ederim hocam."dedi. Ve zil çaldı . Herkes dağıldı . Ben hala Umut 'a bakıyordum. Zeynep " Duygu, hadi kızım nereye bakıyorsun kalk kantine gidelim."Zeynep'in konuşmasıyla irkildim ve ayağa kalktım. Merdivenlerden inerken (Umut 'un yanındaki merdiven) ayağım takıldı tam yere çakılıyordum ki birisinin kolumdan sıkıca tuttuğunu farkettim. Bu sırada gözüm kapalıydı . Ve kendine çekti. Gözümü açtığımda Umut ile göz göze geldik. Donakalmıştım.Kendimi toparladım ve "teşekkür ederim Uu- Umut az kalsın düşüyordum."dedim ve gülümsedim. Kalbimin küt küt attığını hissedebiliyorum. "Rica ederim ne demek .Gelin kantine inelim bi su iç istersen" dedi,bana dönerek. Ben de "Olur " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ EVLİLİK
Fiksi RemajaUtangaç iki aşık ... Aşıkları kavuşturan iyi bir kız ... Aşıklara aldanmayıp is ortağının oğluyla kızını zorla evlendiren kötü bir baba...Ve kötü koca...