Alpha | Kim Jongin

8. Soğuk Parmaklar

 "Ne zaman döneceklermiş?" Momo babasının uzattığı telefonu alıp masanın üzerine koyarken sordu. Alfa, Kai, Kris, Taeyong ve Momo haricinde diğerleri şehre inmişti. "Bu akşam." diye cevapladı alfa kızının sorusunu.

Geniş salonda oturuyorlardı. Televizyon açıktı ve bir aslan belgeseli oynuyordu. Dişi aslan uzun sarı çalılıkların arasında bir müddet gizlendikten sonra ileri fırladığında antilop ağzındaki suyu midesine gönderemeden koşmaya başladı. Kalbi patlayacak gibi atarken aslandan bir kaç santim önde yaklaşık üç dakika koştu ama son belliydi. Aslan pençesini geçirdiği antilobu yavaşlattı ve ardından sivri dişlerini onun kaba etine geçirdi. Erkek aslan geldiğinde ise birkaç adım geride durup sırasını bekledi.

Momo'nun karnından gelen gürültü televizyonun sesini bastırdığında salondaki herkes dönüp ona baktı. Momo elindeki yastığı alıp karnına bastırırken sinirli bir sesle onlara çıkıştı. "Ne var!" Babası "Kaç gündür avlanmıyorsun sen?" diye sorduğunda günleri hesaplamaya çalıştı. "Bir hafta? Belki daha fazla."

"Hadi senin karnını doyuralım!" Alfa ayaklandığında diğerleri de onu takip etti. Ormanın girişinde alfa gri bir bulanıklığa dönüştü. Onun kürkü duman grisiydi. Kris'in üç katı büyüklüğünde ve dört katı hızındaydı. Alfa ormanın derinliklerine ulaştığında diğerleri daha henüz dönüşümlerini tamamlıyordu.

Kai sağ ön bacağını yormadan arakadan geliyordu onun biraz önünde de Taeyong vardı. Siyah tüyleri rüzgârla dalgalanıyordu. Kai yavaş hareket ederken onu inceleme fırsatı buldu. Momo ondan nefret ediyordu ama alfa onun burada kalmasına, en azından tamamen iyileşene kadar yanlarında durmasına müsaade etmişti. Momo'nun sözlerine göre o bir dönekti ama alfa bu konu hakkında onlara bir şey söylememişti.

Momo ve babası bu konuda zıt kutuptaki iki ok gibiydi ve hızla birbirlerine doğru ilerliyorlardı. Karşılaştıkları anı düşünmek... Bu Kai'yi korkutuyordu. Çünkü bu karşılaşmada mutlaka bir şeyler değişecek ve eksilecekti. Büyükleri ile bu konuyu konuştuğunda Kris "Bizden önce yaşanmış bir olayda söz sahibi olamayız. Yapmamız gereken şey sürümüz için koruma sağlamak. Sürü savaşları kapıda, biliyorsun." demiş ve Suho da onu onaylamıştı.

Alfa iki dakikadır izlediği geyiğin üzerine atıldığında geyik sadece arkaya, sesin geldiği yöne bakabilmek için vakit bulabilmişti. Üzerine atılan kurdun ay ışığında parlayan sivri dişleri boğazına saplandığında geyiğin ağzından kan geldi ve vücudu şiddetle sarsıldı. Kanı kurdun ağzına aktığında gözlerini kapattı. Alfa boğazından ısırdığı geyikle birlikte ayaklarının üzerine kalkıp arkasına döndü. "Avının ne hissettiği ve ne düşündüğü önemli değildir. Sadece ne yaptığı ve ne yapabileceği önemlidir." Momo zihnine dolan babasının cümlelerine kafasını sallayarak cevap verdi. Alfanın yakaladığı av kendineydi ve herkes kendi avını yakalamak zorundaydı. "Kris, Kai ile grup ol. Momo sen de Taeyong ile."

"Kai'nin av eşi benim ama!" Momo kelimeleri içinden geçirdiğinde gözleri babasınınkilerle buluştu. Babasının sözleri tıpkı bakışı gibi keskindi. "Bu sana alfanın emri Momo!" Momo bakışlarını yere çevirdi. Kahverengi toprak onun ve öfkesinin altında eziliyordu. Bakışlarını bir an için Taeyong'a yönelttikten sonra ormanın içinde koşmaya başladı. Taeyong alfadan aldığı onay ile Momo'nun peşinden giderken Kai olanları sessizlikle izledi.

Taeyong tahmin ettiği yerde Momo'yu bir ceylan izlerken buldu. Şu an babasına öfkelense bile biraz önce onun gösterdiği av tekniğini uyguluyordu. Ceylan dizlerinin üzerinde yere oturduğunda Momo harekete geçti fakat zamanlaması yanlıştı. Ceylan Momo'yu son anda fark etmişti ama ayaklarının üzerine kalkıp koşacak kadar vakti vardı. Taeyong ceylanın gittiği yönde koşmaya başlayıp bir patikayı tırmandı ve u dönüşü yaparak ceylanın önüne çıktı. Ceylanın iri gözleri korkudan patlayacakmış gibi görünüyordu. Arkasındaki hareketlenme ile dönüp arkasına baktığında Taeyong'un dişleri etine saplandı.

"Bana neden böyle davranıyorsun?" Taeyong derenin kenarında su içerlerken sordu. Taeyong'un sesinin zihninde yankılanması Momo'nun sinirlerine sürülen bir törpü gibiydi. "Bunu sormadın sayıyorum."  

 Momo su yüzeyine düşmüş yansımasına baktığında gözleri kırmızı parlayan bir kurt onu karşıladı. Yüzündeki tüyler su ile ıslanmış ve yüzüne yapışmıştı. Ağzının içinde görünen dişleri öyle sivriydi ki en kalın deriyi bile delecek gibi duruyordu.

Taeyong'un tüyleri onunkilere değdiğinde Momo afalladı. Taeyong'un sıcaklığı Momo'nun kürkünden iç organlarına kadar nüfus etmişti. "Momo..." Taeyong'un ses tonu acizdi. Momo bir adım yana kayıp onun sıcaklığından kurtuldu. "Lütfen bana böyle davranma." Taeyong Momo'nun açtığı arayı tekrar kapattı. Bu gece bu işi halletmeliydi. 

"Sana hak ettiğin gibi davranıyorum!" Momo'nun sesi ise keskin bir bıçak gibiydi ve Taeyong'un beynini parçalara ayırmıştı. "Yaptığım şey..." Momo onun konuşmasına fırsat tanımadı. "Senin yaptığın şey benim annemi öldürdü!" Kelimelerine biraz daha öfke ekleyerek devam etti. "Bilmem hatırlıyor musun! Uzun saçları, yanağındaki eşsiz gamzesi ile güldüğünde etrafını cennete çeviren bir annem vardı ve ona sen de anne derdin!"

Taeyong Momo'nun öfkesi karşısında bir adım geriledi ama kendini toparlamak zorundaydı. Boğazında soğuk parmaklar geziniyormuş gibi hissediyordu. Sanki ses telleri buz parçaları arasına sıkışmış ve donmuştu. Kelimeleri bir araya getiremiyordu. "Bilmiyorsun... O savaşta neler yaşandığını bilmiyorsun."

"Evet, ben sadece gördüklerimi biliyorum ve gördüklerim bana yetiyor." Momo cevabını geciktirmemiş Taeyong'un suratına çarpmıştı. Kelimeleri Taeyong'un canını acıtmaktan çok onu rahatsız ediyordu. Momo gideceği zaman Taeyong onun önüne geçti. Karşısına dikilen kendisinin iki katı büyüklüğündeki kurt Momo'yu daha da sinirlendirmişti. "Önümden çekil!" Taeyong onun söylediğini yapmamıştı. "Sadece şu sorumu cevapla."

"Peki, ona karşı neden bu kadar iyisin? Tanışalı ne kadar oldu ki bu kadar yakın davranıyorsun ona? Bana karşı böyle acımasızken hem de!" Momo onun kimi kast ettiğini biliyordu. Dudakları alaycı bir gülüşle yüzüne yayıldı. "O benim sürümden. Ya sen?"  

Bugün Black_Night15 'in doğum günüymüş ve bu bölüm ona doğum günü hediyesi olarak yazıldı. Sevgili Black_Night15 buradan sana iyi ki doğdun diyorum <3

Umarım bölümü seversiniz, görüşlerinizi bekliyorum *-*