"Bu düğün görüntüsüne alışsan iyi edersin çünkü artık bizim sürümüze katılacaklar..." Momo Sana'nın söyledikleri karşısında fal taşı gibi açtığı gözlerini Sana'nın gözlerine dikmek için onu kendine çevirdi ve "Ne dedin?" diye sordu. Sana kolunu onun elinden kurtardıktan sonra "Dedim ki artık bizim sürümüze katılacaklar." diye cevap verdi. Momo elinin içini alnına vurduktan sonra "Sürüde yeterince kişi yok mu zaten?" diye Sana'yı tersledi. Sana yüzündeki sert ifade ile Momo'ya baktı. Nasıl böyle bir tepki verebilirdi? "Onlar senin türünden ve ne olursa olsun sahip çıkmalısın. Hem senin cezan yok muydu? Odana çıksana sen." dedi.
Momo son bir kez bahçede parlayan on iki erkeğe baktı ve ağır ağır merdivenleri çıkıp odasına ulaştı. "Bizim sürümüze katılacaklar." da ne demekti. Bir sürüye sonradan katılım olduğunu hiç duymamıştı. Hangi sürüde doğduysan o sürüye ait olurdun ve o sürü için yaşardın. Momo'nun bildiği buydu. Odasına girdiğinde yeni gelenler kendini tanıtıyordu. Pencerenin kenarına yaklaşıp kafasını uzattı ve dinlemeye başladı. En baştaki sarışın, uzun boylu çocuk "Merhaba hepimiz Merida soyundan geliyoruz. Benim adım Kris." dedi. Momo kendini tanıtan çocuğa baktı uzun boyu ve keskin bakışları adı ile bir bütün oluşturmuşa benziyordu. Saçları güneş ışığında Momo'nunkinden bile güzel parlıyor, açıkta kalan dövmesi tüm dikkati üzerine çekiyordu.
Keşke böyle bir abim olsaydı, diye düşündü Momo. Sürüdeki erkekler onun abisi ve erkek kardeşi gibiydi ama Momo yine de biyolojik bir abiye sahip olmayı her şeyden çok istiyordu. Sıra ikinci kişiye gelmişti. "Merhaba ben Suho." Momo Suho'yu incelerken üçüncü kişi konuşmaya başladı. "Merhaba ben de Chen." Chen güldüğünde Momo da gülümsedi. Chen'in kısılan gözleri Momo'ya bir çizgi film karakterini hatırlatmıştı. "Merhaba ben "Xiumin." Sıra beşinci kişideydi. "Ben Tao." Momo'nun babası "Lycanlardan Jack'le akrabalığın var değil mi?" diye sordu. Tao ise "Evet dayım." diye cevap verdi. "Tahmin etmiştim. Dayına çok benziyorsun." Momo Tao'nun bakışlarında çok iyi bildiği bir duyguyu yakalamıştı.
"Merhaba ben Lay." Momo'nun gözleri Lay'in gamzesinde takılı kaldı, Lay'in yanağındaki gamze o gülmediğinde bile belirgindi. Lay "Afedersiniz burada bir kişi daha mı var?" diye sorunca Momo pencerenin önünden kafasını çekti. Jonghyuk "Evet, benim kızım. Şu an odasında olması lazım cezası vardı." deyince Lay alfaya bakarak "Enerjisi bizimkine çok benziyor." dedi. Alfa "Momo melez, annesi sizin soyunuzdan." diye cevap verdi.
Annesinin bahsi geçtiğinde Momo'nun duyguları birbirine girdi, kendine gelebilmesi biraz zaman almıştı. Yedinci kişi konuşmaya başladığında tekrar pencerenin yanına yaklaştı. Bu biraz önce göz göze geldiği esmer çocuktu. "Merhaba adım Kai." deyince Momo dünkü kahkahalar içinde beynini en çok tırmalayanın bu çocuğa ait olduğunu fark etti. Esmer teni bu çocuğa ait olamayacak şekilde güzeldi. Momo Kai'yi süzerken Kai kafasını yukarı kaldırıp eve doğru baktı.
Artık burada kalacaksak alışmam lazım, diye düşünürken pencerenin kenarından kendisine bakan kızı gördü. Bu biraz önce de göz göze geldiği kızdı. Baekhyun konuşmaya başladığında kıza bakmaktan vazgeçti ve önüne döndü. Momo Kai'nin kendisine baktığını görünce telaşa kapıldı. Kendini geriye çekecekken kolundaki bilekliğin zincirine takılan perde kafasına düştü. "Lanet olsun!" Perdenin altından kurtulmaya çalışırken kendini tanıtan kişiyi göremedi. Baekhyun "Merhaba ben Baekhyun." dediğinde Jonghyuk "Sen de Minah'ın yeğenisin." dedi. Baekhyun gülerek kafasını salladı. Minah annesinin bahsettiği arkadaşı olabilir miydi? Dokuzuncu kişi konuşmaya başladığında Momo perdeden kurtulmayı başarmıştı.
"Merhaba ben Chanyeol." Chanyeol'ün enerjisi çok yüksekti, Momo Chanyeol ile iyi anlaşacağını düşündü. Son iki kişi de kendini tanıttıktan sonra Jonghyuk "Uzun yoldan geldiniz hadi kahvaltıya geçelim." dedi ve bahçedekiler bir bir eve girmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alpha | Kim Jongin
FanfictionDolunaydaki her uluma sesi yeni bir efsanenin başlangıcıdır. Alpha |@Balaccie| Tüm hakları saklıdır. ©