"Öhm"
Chanyeol gerginlikle karşısındaki karanlıkta ay ışığın deniz üzerindeki yansımasına bakarken Baekhyunda aynı gerginlikle Chanyeole bakıyordu.
Tuhaftı.
Ona lisede aşık olduğu ilk günü hatırladı. Chanyeolun şimdi pembe mor karışık saçlarına karşılık siyah saçları yüzünü kapatmıştı. Bir dönem boyunca aynı sınıfı paylaşmışlardı. Ama Baekhyun onu beden dersinde eşofmanlanını getirmediği bir günde, onun kendi yedek eşoftmanını vermesiyle fark etmişti.
Chanyeol o zaman gülümseyerek onun ellerini öne çekip, giysiyleri kollarına bıraktıpı anı sanırım hiçbir zaman unutamayacaktı. Ama Chanyeol o gün dışında onunla hiçbir zaman konuşma çabasına girmemişti. Zaten kimse Baekhyunla konuşmak istemezdi.
"Chanyeol "diye en sonunda Baekhyun gülümseyerek gergin adamın koluna dokunduğunda Chanyeol derin bir iç çekerek ona dönmüştü.
'Tanrım ben senin farkına nasıl varmadım. Güzelliğin insanları kör ederken ben ne bok yiyordum?'diye kendi kendine düşünsede Baekhyuna cevap vermesi gerektiğini fark ettiğinde kendine gelmişti.
"E-efendim "
"Bir saattir araba oturmuş denizi izliyoruz. Geri dönelim mi? Çocuk-"Baekhyun cümlesini tamamlamadan dudaklarına dokunan parmakla susmuştu.
"Hayır daha şey yapmadım. Sana söylemedim o yüzden gidemeyiz"dediğinde Baekhyun kıkırdayarak ona gözlerini dikmişti.
"Chanyeol çok değiştin farkında mısın? Benim karşımda, sen gibi davranmıyorsun. Çok düşünceli bir adam gibisin?"dediğinde Chanyeol öne eğilip küçüğün yüzünü avuçlarının arasına koydu.
"Baekhyun ben bu zamana kadar seni üzdüğüm için çok özür dilerim. Ve Ryewook hyungu sana ayarlamaya çalıştığım içinde. Gerçekten gerçekten gerçekten delirmiştim."diye kahkaha atmaya başladığında Baekhyun onunla dalga geçtiğini sanarak kaşlarını çatıp geri çekilmeye yeltendiyse de Chanyeol onu durdurmuştu.
"Sana bir sır vermemi ister misin? "diye hala gülerken Baekhyun kafasını sallamıştı.
"Seni hatırlıyorum,lise zamanlarından. Sana eşofmanları vermeden önce seni izlerdim. Sessiz, ürkektin. Yalnız kaldığında hep ağlardın. Ve seninle nasıl yakınlaşacağımı bilmiyordum. O gün seninle gerçekten konuşmak istemiştim. Sonraki gün seninle konuşma bahanem olacaktı ama seçmeleri kazandığım açıklandığı için senden uzak durmak zorunda kaldım. Ve sen yıllar sonra benim olduğum gruba alındığında seni ilk gördüğüm zaman sinirlendim. Yıllar geçsede hala ürkek, zayıf ve ağlak olman sinirlerimi bozdu. Sert davranırsam acılarından güç alırsın değişirsin diye düşündüm. Ve öyle de oldu. Değiştin. İnsanlara hayır demeyi öğrendin.Hayır insanların ağzına sıçnaya benimle başladım ama önemli değildi.Artık güçlüydün ve seni sevdiğimi bu kadar geç fark ettiğim için gerizekalı olmalıyım Byun ama sonuçta şimdi burada, senin yanındayım. Ve ömür boyunca yanımda kalmanı istiyorum. "Diye titreyen dudaklarına eğildiğinde Baekhyun onu durdurup, kollarını boynuna sararak ona sıkıca sarılmıştı.
Geri çekildiğinde Chanyeol sadece gülümseyerek onu izliyordu.
"Gülme, şuan kızlar gibi saatlerce ağlayabilirim. Benden hep nefret ettiğini düşünmüştüm. İğrenç olduğumu, bu yüzden benden uzak durduğunu düşünmüştüm. Ama sen beni hep korumaya çalışmışsın. Chanyeol seni çok fazla seviyorum. Çok çok çok fazla seviyorum. Sadece senin olmak istiyorum. "diye dudaklarına ulaştığında Chanyeol rahatsız pozisyonlarından kurtulmak için onu kucağına çekip koltuğu biraz geri çekmişti.
Böyle saatlerce onunla öpüşebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex In Car XI [Chanbaek Texting ]
ContoHer insanın kalp atışları farklı derler. Ama seni göğsüme çektiğimde kalplerimizin hızı aynı. Yani benden gidemezsin Baekhyun. Senin yerin burası.