Küçük Kız (2)

39 8 3
                                    

Ilk yorumu ve profili kitap başlığında paylaşıcam...ilk yorumu bekliyorum.

Cellat, gövdesinden kırılmış bir ağacı ezerek geçti.
gece karanlığında,gece görüş gözlüğü sayesinde,
Yeni avının olduğu dağ evine ulaşmaya çalışıyordu.

Kızın, resminin arkasında yazıyordu adresi.
Bu aldığı en basit işti.
Genelde bu tarz basit işleri kabul etmezdi fakat iblis kılıklı adamdan iyi para alacaktı.
Bu öldürdüğü ilk kadın değildi,ama ilk küçük kız olacaktı.

Üstelik,sadece masum çocuk görünümünde bir sürtük'tü.
Böyleleri hak eder ölümü.

Hem Ne demiş Ziya Paşa, "nush ile yola gelmeyeni etmeli tektir.
tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir."
Bu sözün ne kadar da doğru olduğunu düşünüyordu genç adam.
Avına sessiz cesur ve kendinden emin adımlarla ilerlerken.

✩✩✩✩✩✩✩✩✩✩✩✩
Kız, aynaya iyice yaklaşarak burnundaki kurumuş kanları kontrol etti. Tamamen temizlendiğin'den emin olunca uzaklaştı aynadan.

İşte yine olmuştu, genç kızın burnundan o kırmızı, akışkan ve can yakıcı olan sıvı gelmişti.
Kız bundan nefret ediyordu.
Ne zaman o kötü adam aklına gelse, yaptıkları yüzünden sinirleniyor ardından başı dönüyor sonra bir bakıyordu ki burnundan o kırmızı sıvı akıyor.

Canı yanıyordu kızın.
O adamın davranışlarını hala unutamıyordu.
Ona yaklaşıp Uzattığı ellerini. uzattığı o kirli ellerini, hala unutamıyordu kız.

Adam ona dokunuyor, öpüyor, kendini ona bastırıyor ve daha neler neler yapıyordu.

Genç kız bunların hic birisini asla istememişti.
Hep engel olmak istiyordu ama çabası hep nafile oluyordu.

Çünkü, elleri serbest değilken asla ona karşı koyamazdı.
Neyseki sonunda ellerini kurtarabilmişti.
Kurtarabilmişti 'de şu an buradaydı.

" müjde! Kızım aşağı in hadi yemek yiyeceğiz."

Genç kız işittiği yaşlı ve tatlı sese cevap vermeden,bir iki kez öksürüp sesinin yerine gelmesini sağladı.

"Geliyorum teyzeci'm ."
Genç kız cevabını verdikten hemen sonra, aynanın önünden tamamiyle çekilip, yüzündeki kanı temizler iken yatağının üzerine bıraktığı kontrol bilekliyi'ni, tekrar bileği ne taktı.

Bilekliği, yeşil peridot taşı (yılan taşı), mor ametist, kırmızı lal taşı,elmas ve daha birçok taşın birleşiminden oluşuyordu.
İki parmak kalınlığında gümüş bir kelepçe şeklindeydi.
Bu bilekliği seviyordu.
Güçlerini kontrol altında tutmanın yanı sıra ,annesinden kalan son şey olduğu için seviyordu genç kız.

Aklından Düşüncelerini kovalayıp, kapıya doğru yöneldi .
Kapıyı açtı ses cıkarmamaya özen göstererek.

Merdivenlerden aşağı indi.
Alt salonda nermin teyzesi ve yasin amcası yemek yiyorlardı.
Yavaş adımlarla, adeta süzülerek vardı masaya.
Sandalyesini çekip otururken konuştu küçük kız.

"Şey efendim kusura bakmayın lütfen, geç kaldım yemeğe."

Yaşlı çift tedirginlikle gülümseyerek baktı ona.
Korkularını ne kadar belli etmek istemeseler de her hallerinden belli oluyordu.

Genç kızda anlamıştı bir farklılık olduğunu .fakat üzerinde durmadı.

Hem nereden bilebilirdi ki ,bir haftadır yaptığı şeylerden ötürü yaşlı çiftin şüpheye düşebileceğini.
Yaşlı çift gülümseyerek yemekleri ne devam etti.
Ardından kızda oturup başladı yemeğine.
Yaşlı çift planını harekete geçirmek için ilk adımı attı.
Ve yasin bey söze girdi.

 RUHSUZ (CELLAT )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin