Bir tislama sesi...
Parlak ışıklar...
Kan...
Başımı kaplayan sular. Boğuluyorum.
'April uyan!' Emily beni boğan karanlıktan çıkarıp odama götürdü. Saat sabaha karşı 3 ve ter içinde kalmıştım.
Kardeşim kabuslarıma alisikti. Neredeyse her gece görürdüm. Bazen tek başıma uyanır, bazen sesime emily odama gelip beni uyandırır di.
Tanrıya onu benden almadığı için şükrediyorum herkezi almıştı ama emily kalmıştı. Onun grip olup benim gösterime gelmesine engel olduğunu düşünürdüm.
Hayat ışığım bu sayede kurtulmustu.
Emily nin lise ye başlayacağı ilk gün erken kalkıp. Onu ugurladim. 'Bütün belgeler yanında mı? Yasal vasisi gibi bütün belgeleri imzalamistim, biri sorarsa velisi olduğumu söyleyeceğine yemin ettirdim.
' emily öykümüze bağlı kalırsan her şey yoluna da gider'
Emily hayatı tehlikede bile olsa yalan soyleyemezdi. Bende bundan korkuyordum.
' Düşün emily kim olmak istersen olabilirsin'. Dedim, emily ı anlaya biliyordum. Okulda beni hiç tanımayan insanlar, geçmişim hakkında soru sormayan, bana acıyarak bakmayan gözler... Haried teyze ve Bob eniştenin yanına ilk geldiğimiz de bir parca huzur bulmuştum. Ama nafile ufak kasabalarda haber çabuk yayılır di, çok geçmeden kendimi öğle yemeğini tuvalette yerken bulmuş, ve arkamdan yapılan dedikoduları duymamak için okulu asamaya başlamıştım. Fakat artık uzaktaydik, yeni bir hayata başlama şansımız vardı. Kimseyle geçmişimizi paylaşmak zorunda değildik.
Emily ı gönderdikten sonra spor salonu bakmaya giriştim, öyle kalem gibi kızların salinarak gezindigi bir yer olmamalıydı. Bir dövüşçüye uygun bir yer arıyordum.
Escrima- boks u bu sekilde bulmuştum.
Salon girdiğimde, içimde yarattığı güven hissini keyifle karşıladım. 3 sene gibi uzun bir zaman kaldığım hastaneden taburcu olduktan, ve bedenimin kazada parçalanmış sağ tarafını güçlendirmek fizyoterapi tedavisi aldıktan sonra bir spor salonuna yazıldım. Saatlerce ağırlık kaldırıp, bedenimi güçlendirmek için tüm gerekli egzersizleri yaptım. Ne yazık ki mahvolmuş ruhumu tedavi edecek hicbirsey yapamadım.
Fakat o kum torbası, acılarımı, öfkemi, bıkkınlığımı hiç çekinmeden emecek olan muhteşem bir şeydi.Komşumuzun çıkardığı seslere uyandım. Saat tam 6 yi gorteriyordu, tam vaktinde! 3 gündür aynı saatte uyandırıyor du. Yatak örtüsünü kafama çekerken tekrar uyumaya çalıştım.
Sanırım intikam almaliydim. İpod umu alıp, içindeki şarkı listelerine göz attım. Aradığımı buldum. Hannah Montana, çal! Düğmesine bastım. Sesi sonuna kadar açtım bangır bangır ses oda da yankılandı kolonlar patlaya bilirdi ama buna değerdi. Manyak gibi dans edip zıplamaya başladım ve komşumuzun hannah Montana dan benim kadar nefret etmesini umdum.
Birden kapının yumruklandiğini duyduk.
Kapıyı açmak için geceligimi sırtıma geçirdim, tam yaklaşmışken emily 'dur !' Dedi. ' lütfen april bana söz verdin, önce ki april gibi olabilirmisin. Arkadaş edinebiliriz dene lütfen. '
Eski april 4 sene önce ölmüştü geriye sadece karmakarışık bir kız kalmıştı. Bir senesini parçalanmış bedenini tamir etmeye çalışarak geçiren, tedavi sonunda paramparça ruhuyla hastaneden taburcu olan birisi. Olanlarla başa çıkmak için uyuşturucu,alkol ve sexe gömülen.
Yeni april aglamazdi , başkalarının ellerine dokunamazdi çünkü bu ona ölümü hatırlatır di. Kimseyi hayatına sokmaz di çünkü yakınlaşmak ona acı verirdi.
'Tamam' dedim. Kapıyı açmaya çalıştım.
Kapı da max ı görmeyi umuyordum. Fakat onun yerine saçları mısır püsküllü gibi iki yana sallanan bir at kuyruğu gördüm. 'Yok artık! ' deyip kilidi açmaya çalıştım. Karşımda barbi duruyordu. 1.80 boyunda gayet formunda dolgun dudaklı ve iri masmavi gözlü. Minnacık penye sortuna ve askili bluzunun ön tarafını tamamıyle kaplayan playboy amblemine bakarken dilim tutuldu. Bunlar hiçte doğal değil resmen bir zeplin büyüklüğündeler.
' slm ben beatris evans, yan daireden ama herkez bana kasırga der'
Hafif bir öksürük duyunca hala göğüslerine baktığımı farkettim. Bakışlarımı hemen suratına çevirdim.
'Sorun değil, doktor ben bayginken bedavadan birşeyler taktı.' Diye espri yaptı asabi hir şekilde kikirdayip. Bunu duyan emily şok içinde öksürdü.
'Slm ben emily buda ablam april miami ye yeni taşındık'.
Kasırga kusursuz bir gülümseme ile bize baktı. 'Bakın, gürültü için özür dilerim. Yan daireye birilerinin taşındığından haberim yoktu. Geceleri çalışıyorum ve 5 yaşındaki kızım beni sabahları erkenden kaldırıyor uyanık kalabilmek için elimden başka birşey gelmiyor'.
O anda gözlerinin kan çanağı gibi olduğunu farkettim içimi bir suçluluk kapladı.
' Sorun değil belki bundan sonra o kadar yüksek sesle çalmazsın değil mi?' Dedim.
'Anne ' kasırga nin çizgili pijama giymiş ufak versiyonu karşımıza geldi ve annesinin muntazam bacaklarına sarılıp parmağını emmeye başladı hayatımda gördüğüm en tatlı kız çocuğuydu.
Emily çömelip bianca nin önünde eğildi. 'Slm ben emily '
Emily çocuklarla hemen anlasabilirdi bianca ile hemen arkadaş oldular ve oyuncaklarına bakmak için bizi yanlız bıraktılar.
' buradan değilsiniz. uzun süredir mi buradasiniz' diye sordu.
'Sadece birkaç gündür 'dedim.
' Kız kardesinin çocuklarla arası iyi. Kaç yaşında ?'
' 15 dedim. Evet bir mıknatıs gibi çeker '
' ya sen unuversiyete gidiyor musun '?
' hayır. Su anda calisiyorum belki 1 yada 2 sene sonra'.
Kesinlikle emily nin ilk önce üniversite bitirmesini sağlamalıydim. Geleceği parlak olacak kişi emily di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Monster in my soul
Romance'Sadece nefes al derdi annem. İçinde tut. Hisset sev.' Öfkelendiğim, çığlık attığım ,bıkkınlık veya endişe duyduğum her sefer, sakin sakin bu sözleri söylerdi.' Bunun hiç bir anlamı yok!' diye bagirirdim. Asla anlamamıştım küçük bir nefes ne ise yar...