KAÇAK

346 8 3
                                    

"Asmin bak sınırlarımı zorlama tamam mı? Beni delirtme" sabrının sınırlarını zorluyormuşum. hayatıma girdiğinden beri kimin sabrı zorlanıyo acaba çok merak ediyorum..

"Sana hesap vermek zorunda değilim  YİĞİT!" diye tısladım.

"Evet, vermek zorundasın küçük hanım ,ne kadar öz olmasamda senin baban sayılırım ve sen bana annenin emanetisin" benim aksime daha çok bağırıyordu.

"Seni barlarda gez diye okutmuyoruz. elin adamalrıyla....." sözünü keserek ben devam ettim.

"En azından senin gibi yatağa atmıyorum" dememle birlikte tokat atması bir oldu. Aslında çok güç kullanmamıştı ama yinede acımıştı. Sol yanağım kavrulmaya  başalarken öfkenin ele geçirdiği bedenimle  ona döndüm.

"İşe yaramaz piçin tekisin" yumruklarını sıktığını gördüm. Hızlıcam odama çıkıp kapıyı kitledim . Bu ilk kavgamız değildi ama daha önce bana hiç tokat atmamıştı. İleri gittim biliyorum ama beni çileden çıkartıyo 'lanet olsun'.

Yiğit ve annem eskiden ortaklardı sonradan ne olduysa evlendiler ben ozaman 15 yaşındaydım. Annem 2 yıl önve trafik kazasında ölmesinden sonra böyle olmuştu zaten Yiğit2in annemi sevdiğine bile min değildim. Annem olduğu zaman bana böyle davranmıyordu .

Bugün takıldığımız bara gelip bir adamın bana asıldığını görünce saniyeler içinde beni ordan çıkardı tabi o adamı öyle bırakmasını beklemiyordum. Telefonundan birini arayıp barın adresini verdi. Yiğit'in gıcık olduğum birkaç huyundan sadece BİRİ.

Sarhoş değildim buna bu yüzden fazla takmıyordum. Hepsi benimle yatmak isteyen tiplerdi ama gözlerinin önünden çabucak kaçabilirdim çünkü çoğu sarhoş olurdu.

Banyoya geçip suyu açtım ısınmasını beklerken kıyafetlerimi çıkarmaya başladım . Duşakabinin üstünden çıkan buhar bedenimi sarıyordu duş alırken arada bir sürgüsünü açıp nefes alamak zorunda kalıyordum

Klostrofobim beni ele geçiriyordu.

Çok uzun süre durmadan çıktım. Siyah deri taytımın üstüne sıyah derin sırt dekolteli kazağımı giydim,üstüne kahverengi ceketimi giyip telefonu cebime sıkıştırdım . Saçımı salık bıraktım saç rengimi çok beğeniyorlardı açık kahverengi sarıya çalan tonda. Kapıdan çıktığımda karşımda duruyordu.

"Bir yere mi gidiyorsun?" dişlerimi birbirine bastırdım. Kavga etmeye niyetim yoktu bugünlük kotam dolmuştu. Onu görmezden gelerek yürümeye devam ettim.

"Cezalısın" buna o karar vermezdi.

"Ne demek cezalısın. Sen bana karışamazsın!"dedim. Sesi sakin geliyordu sanki biraz önce kavga etmemiş gibiydi.

"Duydun işte hafta sonu evden boyunca evden çıkamazsın. Odaya geç ve derslerine çalış bu konuyu sonra uzun uzun konuşçağız reşit değilsin birdaha bara da gidemezsin" aman sanki seni takan var. Reşit değilmişim çokta takıyon ya yaşımı. Ondan daha zekiyim

"Tamam" deyince şaşkınlıktan ne tepki vereceğini bilemedi. 

"İyi uykullar" dedi. Kapıyı tekrar kitledim planlarımı bilse varya yüzüme bakıp şaşırmazdı beni burda da tutamazdı. Telefonumu alıp Tolga'ya mesaj attım.

Ceza aldım.

Biraz bekledim.Telefonumun titreşim  sesiyle masanın üzerinden aldım.

Hadi  ya kötü oldu bu

Sinir etmekte birincilik odülü alan Tolga Yıldız'ı sizinle tanıştırayım.

Orda durup bensiz eğlenmenize göz yumacağımımı sandınız? Beni alamaya gel.

yazmıştım. Kaçmaya kararlıydım.

İşte benim kızım. Pencerede bekle beni.

Gülümsemem yüzüme yayılırken  camı açtım. 5-6 dakika sonra Tolga'yı yolun aşağısında arabayla gördüm. Aynı yaştaydık ve çocukluk arkadaşımdı. Bizim eve doğru yürümeye başladı. İki katlı olduğundan dolayı biraz zorlanacaktım yine de karlıyım.

"Hadi atla" Tolga'nın sesini duyunca  kendime geldim.

" Ciddimisin. Sen demesen uçuş yapıcaktım." Gözlerim iri iri açılmıştı. Ürperdiğim biraz belli oluyordu dışardan.

"Ah! korkma ben seni tutacağım" işte bundan emin olamıyordum.

"Atlıyorum" dedim. Sırıttı bu çocuğun bu halleri beni delirtiyordu. baakalrımı pencereden sarktım.

"Düşersem kafanı kopartırım" kısık bir kahkaha attı. Ahh! aslında Tolga çekici biri. Bal rengi gözleriyle dikkat çekmeyi çok iyi biliyor.

"Bu kasları boşuna yapmadık" He bide kasları var . onları çok seviyo bazen benden de çok sevdiğini düşünmüyor değilim. Yavaşca aşağı atladım . Kendimi bırakınca kucağına düştüm ,ikimizde yere kapaklandık.

"Hey kasların gerçekten çok işe yaradı" Ayağa kalktım. Zorlansamda onuda kaldırdım.

"Kaslarıma laf edeceğine yürü, yoksa Yiğit bizi enselicek" dedi. Gözlerimi devirip hızlıca arabaya bindim. Evet gece maceamız başlıyordu.

6 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin